TGB, Hükümete Teşekkür Etsin

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Türkiye Gençlik Birliği (TGB) ve ADD’nin ortaklaşa düzenlediği 29 Ekim Seferberlik yürüyüşü nihayet medyada geniş yer buldu. Bundan önce ki (19 Mayıs) TGB’nin düzenlediği, yine onbinlerce kişinin katıldığı yürüyüş Ulusalcı gazetelerde bile yer bulamamıştı. Ancak gönül isterdi ki bu haberler polisin provokasyonu sonucunda olmamış olsun…

Burada TGB’nin polise ve hükümet yetkililerine, haber olabildikleri için teşekkür etmeleri gerekir.

Hükümetin bu yürüyüşü yasaklaması öyle Başbakan’ın “legal yerlerde yapsalardı, bizimle kutlasalardı” açıklamalarıyla alakalı değil. Hükümet artık muktedir! Artık herşeye gücü yeter bir anlayışta… Öyle Cumhuriyet mitinglerinde ki gibi sessiz olmayacak artık! Karşısında ki artık devlet düşmanı… Hükümete karşı olan tüm bu STK’ların mitinglerine veya yürüyüşlerine katılan vatandaşlar da devlet düşmanı... Belki de provokasyoncu terörist!!!

Yakında, Cumhuriyet mitinglerinde olduğu gibi, mitingleri düzenleyenleri nasıl Ergenekoncu ilan edip içeri tıktılarsa, bu yürüyüşü düzenleyenleri de bir örgüt icad edip bu örgüt mensubu diye içeri almaları an meselesidir. Merhume Türkan Saylan’a yapılanları, merhum İlhan Selçuk’a yapılanları hatırlayın… İşçi Partisi diye bir partili var mı hiç dışarıda bakın!!! Ya Tuncay Özkan, 5 yıldır neden içeride sizce, hükümet veya savcılık makul bir açıklama yaptı mı Tuncay Özkan’ın tutukluluğu hakkında??? Bu arada son haber; Dünkü olaylar hakkında Ankara Başsavcılığı soruşturmayı başlatmış bile, PKK yürüyüşleri için soruşturma açma işini ellerinden geldiğince ağırdan aldıkları halde, bu yürüyüş için soruşturma açmaya Başbakan talimat vermiş olmasın!!!

Devlet, “provokasyon olacak” istihbaratını sağlam yerden almış olacak ki gerçekten de polis olayları çok güzel provokative etti.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları da yerli yerindeydi. (her zaman böyle değildir de...) Mealen, “hem stadyumda kutlamayalım diyorlar, hem de sokakta kutlayanlara engel oluyorlar” kayıtlara geçecek bir açıklamaydı. Bu arada Başbakan’ın mealen “gitsinler Hakkari’de bayrak açsınlar bakalım” açıklaması devletin bu konuda ne kadar aciz olduğunun itirafıdır. Yoksa Hakkari’nin artık Türkiye toprağı olmadığının mı itirafıdır?

Hükümet artık gücünün körlüğünde. Gücü, politika yapmasına engel olmaya başladı. Bu yürüyüşe engel olmasaydı, belki medyada bu yürüyüş bu kadar haber olmayacaktı bile… Olsa bile normal bir kutlama gibi en fazla 5 dakikalık bir haber olacak, bazı haber bültenleri, haberi vermeye bile gerek duymayacaklardı. Şimdiki gibi yarım saat haber olmayacaklar, yapılanlardan bu kadar kimsenin haberi bile olmayacaktı. TGB’nin internet sitesi kilitlenmeyecek, mail kutuları yarım saat içinde dolmayacaktı. Bazı köşe yazarlarının bile TGB’den haberi olmayacaktı.

İşte bu yüzden TGB’nin, Hükümete, Emniyet Genel Müdürlüğüne ve artık “provokasyon olacak” istihbaratını hükümete kim ilettiyse, onlara teşekkür mesajı çekmesi ve bunu basın yoluyla duyurması bir borç olmuştur!     

Yorumlar

TGB, ADD ve diğer STK'lar tarihe geçeçek büyük iş başardılar!

Sevgili Ümit,

TGB, ADD ve 40 yakın STK'nın birlikte organize ettiği Ankara'daki "Cumhuriyet için Seferberlik Yürüyüşü'nün bu kez basında geniş yer almasını sen polisin provakasyonuna bağlamışsın. Bence yanılıyorsun.

Yazılı ve görsel basının bu kez Ankara'daki ve diğer kentlerimizdeki yürüyüşe ve 29 Ekim Cumhuriyet bayramı kutlamalarına büyük ilgi göstermesi, polisin provakasyonundan çok, bu sene halkımızın sadece Ankara'da değil, yurdun dört bir köşesinde milyonlarla ve çok büyük bir çoşkuyla kutlanmasından kaynaklanmaktadır. Bu seneki resmi veya resmi olmayan kutlamalara en az 3 milyondan fazla vatandaşımız katılmıştır. Böyle kitlesel bir gösteriye hiç bir basın kayıtsız kalamaz!

Ankara'daki polisin provakasyon girişimi sadece yandaş ve sağ basına, yürüyüş, gösteri ve cumhuriyet bayram kutlama haberlerini çarpıtmaya hizmet etmiştir. Başkaca etkisi olmamıştır. Tam tersine polisin provakasyon girişimi sadece yürüyüşe ve gösterilere katılan halkımızın ve gençliğimizin mücadele azmini ve kararlılığını artırmıştır. Öte yandan bu olayın uzantısı olan Ankara'daki yürüyüşçülere karşı konan barikatların kaldırılması, Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan R.T. Erdoğan arasındaki iktidar kavgasının iyice su yüzüne çıkmasına vesile olmuştur.

Bu bağlamda TGB, ADD ve diğer STK'nin disiplinli ve çok başarılı olan organizasyonunu küçümsememek gerekir. Aksine onlar tarihe geçecek büyük bir organizasyona imza atmışlardır. Öyle ki değil yerli basın, dünya basını bile bu eylemlerden bahsetmeden geçememiştir! Ülkemizin emperyalist ve gerici güçlere karşı mücadelelerinde daha çok bu gibi eylemlere ihtiyaç olacaktır.

Yaşasın bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde kahraman ve ilerici gençlerimiz ve deneyimli yurtaşlarımız!

Yaşasın TGB, ADD ve diğer ilerici, demokrat, ulusalcı örgütlerimiz!

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.