Yeni Saray Yeni Türkiye

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Tamer Yazar

Tam tamına 1 milyar 370 milyon TL, eski parayla 1 katrilyon TL’nin üzerinde para harcanmış…

2015 senesi için bu SARAY denen AK noktasına ayrılan BÜTÇE’yi ise şimdilik es geçelim…

Ne de olsa her şeyden kısarken, 2015’te milletvekillerine ZAM’mı da konuşacağız yine…

Memur’a, İŞÇİ’ye ve tabi ASGARİ olana damlatırken, bunları yine taşıracağız…

Ama “ŞÜKÜR ETSİNLER”, ki “BU DA OLMAYABİLİRDİ” diyeceğiz…

Diğerleri için de “DEVLET BÜYÜĞÜDÜR” diye ekleyeceğiz…

Beslensin ki İYİ YÖNETSİN’e inanmayı sürdüreceğiz…

Peki, kaç odası var…

 

Hani Buckingham Palace, Èlysèe Sarayı ve Beyaz Saray’dan çok daha büyük olan yeni SARAY’ımız…

Ölüm kokan sahipsiz MADENLERİMİZ’de tamı tamına 2 bin yaşam odasına eşdeğer yeni KALE’miz…

 

1000…

 

Dahası mı?

 

Dinlenmesi imkansız toplantı salonları da var…

Nükleer saldırıya dayanıklı kontrol mekanları da…

Helikopter kalkış alanı da…

 

Ve dahası da…

Bilmediklerimiz…

Bilinmesi istenmeyenlerimiz…

 

Bu kadar ODA’nın anlamı mı?

 

Güvenlik… !

 

Peki, kimden korunuyoruz?

Düşman bellediğimiz kimler?

 

Sahi, kaç PERSONEL çekip çevirir bu BİN ODA’yı?

Ne maliyetle temizler ve ne maliyetle ısıtır?

Sahi aylık MASRAFI ne olur buranın?

 

İnsanın aklına çok şey geliyor, ama çok şey…

Hani hele ki, “Benim için neler söylediler. Çıktılar bir tanesi aynı zihniyet. 'Gürcüdür' diyen oldu. Çıktı bir tanesi affedersin çok daha çirkin şeylerle Ermeni diyen oldu. Ben dedemden, babamdan öğrendiğim Türküm” diyen Erdoğan’ın cümlesini hatırlarken…

 

Niye mi hatırladık?

 

Daha önce de çok yazılıp çok çizildi, tekrar edelim o zaman…

Hani eldeki Çankaya Köşkü’ne ekli dünün hikayesini…

Aslı sahiplerini, ama asıl kimliklerini…

 

Evet…

 

Ermeni bir tüccar tarafından yaptırılan, daha sonra Ankara’nın zengin ailelerinden Bulgurzadeler’in eline geçen ve sonrasında halk arasında toplanan para ile satın alınıp Mustafa Kemal Atatürk’e hediye edilen Çankaya Köşkü’nün,1921 yılında 4500 liraya satın alındığı söyleniyor.

 

Tamam da, neden bu mu?

Bunca masrafın gerisinde kalan hikaye bu mu?

Yeni SARAY’ın hikayesi Çankaya’ya ekli bu AFFEDERSİN mi?

 

 

Yok, bu da abartı oldu, değildir, bu hiç değildir… !

 

Tam da bunları yazarken, Bülent Arınç’ı okudum, bizler bunu  yazarken o da RESMİ bir açıklama ile NASİHAT vermiş her birimize, gençlere, kadınlara, erkeklere, hele ki çocuklara, örnek olunması gerekenlere !...

 

Hele ki, “Bütün kolonlar çelik konstrüksiyon üzerine ‘yeşil granit’ kaplama yapılmış. Bu granitlerin işlemesiz durumda 1 m² maliyeti 200 USD, işlemeli olunca maliyet artıyor. Sadece 1 metrekaresinin maliyeti 16 maden işçisinin bir günlük ücretine bedel. Antalya’dan gelen Limra taşının 1 m ² maliyeti 120 USD ile 200 USD arasında değişiyor. Bunlar çelik uçlu matkaplarla işleniyor. İşlemeyle birlikte 250 USD” diyen  Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş’u dinlerken…

 

Ne mi demiş Arınç?

 

“İsrafla mücadele edeceğiz”

 

Aslında tam olarak şunu demiş… !

 

" İsrafla mücadele edeceğiz. Lüks hayat özlemini bu ülkenin çocuklarına yerleştirmeye çalışanlar var. Bu, gerçek dünya değil. Bu bir algı, bu bir sanal alem. Nice genç kızlar, nice genç erkekler evlerinden bile kaçıyor ki böyle bir lüks hayatı olsun ve ben içinde yaşayayım diye. İşin psikolojik boyutu olduğu için de bunları söylüyorum. Reel ekonomide mutlaka tasarrufçu olmalıyız.”

 

Peki ya REEL POLİTİKA Sayın Arınç … !!!

Orada NASIL olmalıyız?

 

Tamer YAZAR

iletisim@politikadergisi.com

 

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.