Türk'ün Türkçe ile İmtihanı

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Emine SONSUZ

Çok Sayın Cumhurbaşkanımız, anlaşıldığı üzere yine halk olarak çok da anlam veremediğimiz büyük işlerin başında.

Bir zaman geldi;

Bu millet dinini; özgürce utanmadan yaşasın dendi.

Zahir evvelden Müslümanlar korkak ve utanmaz olarak adlandırılıyordu.

Zorunlu din dersi getirildi.

Müslüman gençler yetiştirilmeye başlandı!

Millet olarak anladık, anlamaya çalıştık.

Sonra ‘gençler arşivler okunacak, tapular çözülecek, Osmanlıca öğrenilecek dendi.

Liselerde zorunlu "Osmanlıca" dersi koymaya karar verildi.

Anlamaya çalıştık anlamış gibi yaptık.

Sonra birkaç yıl evvel Türkçeyi, bilim ve felsefe için yetersiz bulanları eleştirip; Türk topluluklarının göğsünü kabarttı.

Alkışladık.

Sene 2014 bu kez de Türkçeyi bilim ve felsefe yapmak için yetersiz bulan T.C. Cumhurbaşkanından söz eder olduk.

Diyelim aklımız Türkçeye yetmiyor, bilime ermiyor, felsefenden anlamıyoruz.

Hadi diyelim inandık bu fikirlere kanaat getirdik.

Muhakkak bir bilinen var dedik.

Ki öyle!

Bilim, felsefe dili olarak bize Osmanlıca ve İngilizceyi teklif eden ve bu konuşmayı TÜBİTAK toplantısında yapan Sayın Cumhurbaşkanımız,

Başımızın tacı;

Bir kere bir millet kendi dilinde izleyemediği gelişmelere ,takip edemediği sistemlere; başka bir dilde nasıl olacakta yeterlilik kazanacak?

Hadi diyelim biz Türkler her işi başaracak kudretteyiz.

Peki ben kendi aziz milletimin saf, açık, duru dilini Türk dilini neden bertaraf edeyim ki?

Sebep?

Haklı ve gerçekçi bir sebep

Bu benim neslime atalarıma yazık etmez mi ?

Anamın diline günah değil mi?

Hadi orayı da es geçelim çok Sayın Cumhurbaşkanım;

Diyorsunuz ki Osmanlıca ve İngilizce ile bilim, felsefe yapılsın.

Kendi çağında Osmanlı Türkçesi ile pekâlâ, çok güzel eserler verildi.

Fakat Osmanlıca yalıncak bir dil değil ki.

Aksine istilaya uğramış bir mağdur Türkçedir

Arapça ve Farsçanın dilimiz üzerinde ki haksız tesirinden başka bir şey değildir.

Haddimiz değil belki sorgulamak makamınızın emirlerini,

Fakat aziz milletin kanına dokunmaz mı bu olanlar…

Bu durum bizi kabiliyetsizleştirmez mi sindirmez mi acaba?

Sayın cumhurbaşkanım

Bu şekil bir milleti intihara sürükleyecek bir çalışma olmayacak mıdır?

Acaba dil de kastettiğiniz alfabe değişikliğine gitmek mi?

Şuncağız aklımla derim ki ben olacak iş değil bu.

Bu millet bir gece cahil kalmadı.

Bu millet bir gece de dirildi.

Kendine geldi.

Bir gece de harf inkılabı ile bir millet cahil kalmışmış!

Kimse tarihini ne unuttu ne de ezip geçti.

Lütfen biraz aklı selim olalım

1928 yılından evvel Abdülhamid’in 66 yıldır başaramadığını tek gece de başaran bir lider ve milletten bahsediyoruz.

Bu devrimin gerekliliğini tekrar anlatmaya tartışmaya gerek dahi duymayışımla birlikte bunu Osmanlı düşmanlığı olarak görenlere yapılacak tek yorumum;

Mirza Fethali Ahundzade Efendinin teklifinin Osmanlı aydınları tarafından olumlu bir tavır ve istekle karşılandığını hatırlamanızı isterim.

Ve o dönem şartların mani olması sebebiyle gerçekleştirilemeyen bir hayal olduğu fikrinde olan aydınların varlığını,

Fikrin ortaya çıkmasından sonra 66 yıl boyunca bu çırpınışta olunduğunu ve başarısızlıkla sonuçlandığını anımsamanızı isterim.

Dünya tarihinde takdire şayan olan bir devrimin ve buna tanık olan halkın eleştirilecek tek yanı gericilerin ve yobazların çamur atma girişiminden başka bir şey değildir.

Okuma yazma oranlarında görülen artışların, basılan kitapların sayısı ki bu arz talep meselesidir…

Bu devrimin ne kadar da haklı ve yerinde çok ta geç kalınmış bir devrim olduğu gayet tabi ortadadır.

Harf devrimi ile milletin cahil kaldığını savunan Aydıncıkların ve aydınların durumu kabullenip bu aziz milletin diline hançer sokmaktan vazgeçmeleri onlar için doğru bir tavır olacaktır.

Dilerim, Türkiye Cumhuriyetinin her biri değerli görünmese de kıymetli olan vatandaşları Türkçesine sahip çıkar

Bu emre de yaşasın padişahım!

Diyerek boyun bükmez.

Bir milleti ayakta tutan onun kıymetli dilidir.

Buraya dikkat!

Bir milleti yok etmek planında olanlar ;

İlk evvel,

O milletin dilini işgal etmekle ile yola koyulur.

Bu vaziyeti görmezden gelmek, iyimser davranıp üç maymunu oynamak millete, ecdada , nefis Türkçeye nankörlükten ve ihanetten başka bir şey değildir.

 

Emine SONSUZ

iletisim@politikadergisi.com

 

Görsel Kaynak: http://www.kadiningazetesi.com/dursun-gurlek-ile-osmanlica-dersleri/35815/2

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.