Deniz Baykal'ın Yargısı

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
ADEM SEVEN
Yazının Yazıldığı Tarih: 
09.01.2009

CHP genel başkanı Deniz Baykal yargı konusunda çelişkili açıklamalarda bulunmaya devam ediyor. Baykal'a dokunmayan yargı objektif, Baykal'a dokunan yargı satılmış. Bu nasıl bir zihniyet. Bu ülkede bir tane Anayasa Mahkemesi, bir tane Yargıtay, bir tane Danıştay bir tane Sayıştay, bir tane uyuşmazlık, bir tane Askeri Yargıtay var. Bunların hangisi dürüst, hangisi tarafsız hangisi ideolojik. Baykal bunların açıklamasını yapmalı.

BAYKAL DÜN BÖYLE DÜŞÜNÜYORDU BUGÜN FARKLI KONUŞUOR

Yargıçları rahat bırakın (18 Mart 2008)
AKP'ye açılan kapatma davasında, hukuk harekete geçme gereğini duymuştur. Savcıyı eleştirenleri kınıyorum. Görevini yapan savcıya karşı bir yıldırma, yıpratma kampanyası yürütülüyor. Yargıçları rahat bırakın. Yargıçlar hukukun içinde görevini yerine getirmelidir.

Ergenekon davası skandal(18 Temmuz 2008)
Bu tertip işlemeyecektir. Böyle bir dava skandaldır. Türk adaletindeki gerçek savcıların, hâkimlerin, Türkiye'nin dürüst, deneyimli, saygıdeğer hukuk sisteminin ayağa kalkmasını bekliyoruz.

Yargı engellenirse kaos olur (3 Nisan 2008)
Yargı görevini yapar AKP kapatılırsa 'kaos olur' diyenler var. Yargı görevini yaparsa belki belli bir bedel ödenir, ancak esas kaos yargının görevini yapması engellenirse ortaya çıkar.

Geri zekâlılar bile inanmaz (4 Temmuz 2008)
Bunlar deli saçması, Aziz Nesin'lik hikâye. Abuk sabuk işler. Geri zekâlıların bile inanmayacağı şeyler, masal bunlar. Eğer bu davanın savcısı Başbakan'sa, avukatı da Deniz Baykal olur.

Şeriatın kestiği parmak acımaz (8 Nisan 2008)
Bırak, şeriat işlesin, parmağın acısın. Şeriatın kestiği parmak acımaz.
Sokrates gibi 'Ülkemin kanunları ile yargılanarak ölmeye hazırım' de.

Hukuk değil, intikam operasyonu (7 Ocak 2009)
Bu, hukuk değil intikam operasyonudur. Belli bir kadroya, geçmiş uygulamaları nedeniyle hesap sorulmakta, Cumhuriyet'le hesaplaşılmaktadır.

Şimdi tüm Türkiye, Baykal'ın yargı hakkındaki dürüst düşüncelerini bekliyor. Ergenekon'un avukatı Baykal bu davada hala neden yok çok merak ediyorum. Avukatlığına soyunduğu örgütü iyi bilmeli ki savunabilsin. Ergenekon ile Baykal arasında nasıl bir organik bağ var merak konusu.

Ergenekon terör örgütünü ilk günden beri savunuyor
• 13 Mart 2007: Darbe planı ve fişleme yaptığı ortaya çıkan emekli orgeneral Şener Eruygur ile CHP Genel Merkezi'nde görüştü. (Eruygur, Ergenekon davasında sanık.)
• 21 Mart 2008: AK Parti kendi derin devletini inşa ediyor. Antidemokratik uygulamalar başladı. Bu, hukuk devletine uygun bir süreç değil. (İlhan Selçuk, Doğu Perinçek ve Kemal Alemdaroğlu'nun gözaltına alınmasını değerlendirirken.)
• 13 Mayıs 2008: Demokrasilerde, ülkenin saygıdeğer bir rektörünü (Alemdaroğlu) havaalanında tutuklayıp cezaevine koyup sonra 'hiçbir şey yok' demek var mı? 80 yaşındaki İlhan Selçuk'u sabaha karşı 04.00'te evinden alıp arkasından 'bir şey yokmuş' deyip bırakmak var mı?
• 17 Mayıs 2008: Ergenekon kapsamında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk'u ziyaret etti.
• 1 Temmuz 2008: Toplumun çok saygıdeğer insanlarının birdenbire gözaltına alınması, normal hukuk devletinde yaşanmayacak bir olaydır. Bu tür olaylar ancak darbe dönemlerinde olabilir. (Grup toplantısında orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'un gözaltına alınmasını eleştirirken.)
• 4 Temmuz 2008: Bunlar deli saçması, Aziz Nesin'lik hikâye. Abuk sabuk işler. Geri zekâlıların bile inanmayacağı şeyler, masal bunlar. Eğer bu davanın savcısı Başbakan'sa, avukatı da Deniz Baykal olur.
• 8 Temmuz 2008: Böyle bir dava skandaldır. Bu tertip işlemeyecektir. Gerçek savcıların, hâkimlerin, dürüst, saygıdeğer hukuk sisteminin ayağa kalkmasını bekliyoruz.
• 12 Temmuz 2008: Her mağdurun, her mazlumun, insan hakları ihlal edilen herkesin avukatı olmaktan şeref duyarım.
• 22 Temmuz 2008: Fesatla fitneyle dava kurulmaz. İddianame safsataya dayanmaz, efsaneye dayanmaz. Şimdi kanıt arıyorsunuz. Akıl hastaları, muhbirler ararsınız. Gizli tanıklar ararsınız.
• 29 Temmuz 2008: İddianame 'Biri Bizi Gözetliyor (BBG) evinin tutanak belgesi' gibi. Lafların tamamına yakını, normal beklenen laflar. Bir kısmı, özel, şahsi, dedikodu niteliğinde.
• 30 Temmuz 2008: Ergenekon'un örgüt şemasında, Baykal'ın da yer aldığı ileri sürüldü. İddiayı ortaya atan Taraf Gazetesi, haberini MİT raporuna dayandırdı.

Bütün bunlar Baykal'ın Ergenekon ile organik bağını gösteriyor.Çok üzücü ana muhalefet liderinin kanlı bir örgüt karşısında dik durmaması. Cumhuriyeti en fazla savunması gereken bir lider illegal bir örgütün, cumhuriyetin temel ilkelerine zarar veren bir terör örgütünün avukatlığına soyunuyor, bunu yaparken de yargıyı kendi ideoloji çerçevesinde kullanmaya çalışıyor. Bu yaşanan olaylar demokrasimiz adına üzüntü verici de olsa demokrasi yeniden bu dava sonucu şahlanacaktır. Baykal gibi örgüt avukatları bir daha siyasete girmemek üzere silinecektir.

Yorumlar

"Organik bağ"

1-Kaynak göstermeyi unutmayınız.

2- "Bütün bunlar Baykal'ın Ergenekon ile organik bağını gösteriyor" ileri sürülen ifadelerden yola çıkarak ortaya koymuş olduğunuz yargı ve bu algı çerçevesinde bu davada "karşı tarafında" siyaseten organik bir bağı olduğunu ifade etmişsiniz?

Bu davaya siyasi bir dava olarak ta mı bakmış oldunuz anlattıklarınızla?

Mesela Baykal'ın ifade ve iddialarından yola çıkarsak (birilerinin iddialarından dolayı terör örgütü, terör örgütü ile organik bağ yargısına varıyorsunuz ya)

Yazınızdan çıkan gizli sonuç:

R.T.Erdoğan'ında bu davayla organik bir bağı olduğu söylenmelidir diye anlaşılıyor. Doğru mudur?

Dehşet verici bulduğumu ifade etmeliyim...

yorum

bu adam kendinden o kadar aciz ki gazetede yazılanları yazıyor :))

Zaman zaman hırsızlık bu zaman ! Hırsız varrrr :)

Zaman hırsızlık zamanı, siz buna intihal dersiniz biz aşırma, araklama yuh valla bir insan kendi ismini yazarak başkasının yazısını gönderirse ne olur?

Hırsızlık, araklama, intihal bunun ki ise zihniyetin yansıması. Haysiyetsizlik, onursuzluk zihniyetinin yansıması acizlik...

Sefil Mahluk !
Utanmaz Hırsız !

Erdem, onur,haysiyet, gurur, kul hakkı ve buna benzer kavramlardan haberin var mı?

Bu kadarına da pes hatta YUH !

"KONUŞUOR" kelimesini düzeltseydin bari. Oda aynı :)

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=801433&title=baykal-dun-ne-demi...

http://www.turkcebilgi.net/haberler/guncel/deniz-baykalin-aciklamalarind...
tıklayın ve okuyun benziyor mu acaba yazı :)

Aşağılık bir zihniyetin en küçük yansıması Adi Hırsız !

Bu yazı kaldırılmalı...

Alıntı yapmak bir makale için doğaldır. Ancak burada yapılan bir alıntı değildir. Erdinç Aydın arkadaşımızın verdiği linkin basit bir özetidir sadece. O yüzden bu yazının kaldırılmasını talep ediyorum.

Adem SEVEN Hakkında

Yazının yazarı (çalanı) Adem Seven'in bu davranışından ötürü, okur yazısı niteliğindeki yazıları artık sitemizden yayınlanmayacaktır.

Duyurulur.

demokratlar!

yazinin orjinalin de zamandan alinan kisimlar belirtilmişti. ama galiba kesinti yapmya başladınız. demokrat bır dergisiniz!başarılarınızn devamını dilerim ama bur da değil iranda yapın bu işi .tahammül edmediğiniz sürece muhalefet kalacaksınız.şeker abi her zaman burda sizi fikirleriyle ezecektir çünkü size tahammül edebiliyor .

Yalan Söylüyorsunuz

Yazının içeriğinde Zaman Gazetesi'nden alıntılanmıştır diye bir bölüm bulunmamaktadır. Yapmış olduğunuz hırsızlığı bizim üzerimize yıkma davranışından men ederim sizi. Yazınızın orijinali halen sitemiz kayıtlarında mevcuttur. Özür dileyiniz, yoksa yazınızın yazım yanlışlarıyla dolu, bir ilk okul çocuğunu andıran görünümünü burada yayınlarım.
Biz sizin çalıntı yazınıza emek verip, onu redaksiyon sürecinden geçirerek yayına hazırlıyoruz.
Özür dilemediğiniz takdirde, yalan söylediğiniz ve yazı çalma huyuna sahip olduğunuz için hakkınızda yasal işlem başlatılacağını da belirtmek isterim.

Ayrıca sistemimizde sizinle ilgili tek şaşırtıcı göstergenin bu olmadığını da sizin mail adresinize e-posta olarak ilettik. Birkez başka bir isimle ortak yazmış olduğunuzu belirttiğiniz yazınızı herhalde unutkanlığınızdan bu sefer tek başınıza yazdığınızı söyleyerek gönderdiniz. Politika Dergisi'nin her türlü işlemi kayıtlara dayanılarak yapılmaktadır. Ayrıca Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hakaret içeren, ağır ithamlarda bulunduğunuz bir yazınız da sitemizde mevcuttur. Yazının başlığıda Kemal Kılıçdaroğlu'nun 168 €'luk Karakteri'dir.

Aynı zamanda yaptığımız işi Türkiye Cumhuriyeti'nde yapmaktan onur duymktayız. Burayı İran'a çevirmeye çalışacaksınız ardından da bizi İran'a süreceksiniz. Bu yaman çelişkiden bizi haberdar ettiğiniz için teşekkürler.

Sizinle ilgili bazı detaylar daha vereyim. Bu yazıyı sitemizde yayınlamak üzere 18.02'de sitemize giriş yaptınız ve 18.03'de içerik yarat'a tıklayarak okur yazısı bölümüne girdiniz. 18.04'de yazınızı bitirip yazınızın önizlemesine baktınız. 18.05'de de yazınızı onaylanmak üzere postamıza bıraktınız. Haksız mıyım? Hala zaman gazetesinden alıntıladığınızı iddia ediyor musunuz? Eğer ediyorsanız yazınızın orijinalini'de burada yayınlayacağımı belirtirim.

Burada verilen emeğe saygısızlık yaptığınız için sizi kınıyor ve sizden özür bekliyoruz.

Az öncede belirttiğim gibi bu davranışta bulunmazsanız hakkınızda yasal işlemlerin başlatılacağını üzülerek tarafınıza bildiririm.

Saygılarımızla...

çelişki

yazının tümü alıntı değil.alıntı olan yerler tarih tarih konuşmanın olduğu bölümler.her hangi bir yazara ait değil anonim kabul edilir bunu bilmiyorsanız bu işi değil de üzüm satmayı deneyin.böyle bir sıkıntı varsa yazı neden yayınlanıyor burda ar niyet söz konusu.yazılara sansür koyduğunuzu itiraf ediyorsunuz .gerçekler neden hakaret kabul ediliyor buna siz değil de okuyucu karar versin .hakaret içeren bir şey yok..zaman gazetesinden alınan bölümü inkar etmedim bu sadece zaman da değil bir çok yerde yayınlandı.kaynak olarak zamanı göstermem bile hata .eğer birden fazla yerde aynı şekilde yayınlanıyorsa kaynak kabul edilmez.bu editörlük dersi iyi gelir inşallah size.hamd olsun özür dileyecek erdeme sahibiz.tahammül etmek de erdemliliğin ve demokrasinin elzemleridir.yazıyı değilde alıntıyı tartışmak açıkçası dergiye yakışmıyor isim değişikliği şart.politika bu değil

üzüm yemekten mahrumlar

yazının içeriğini neredeyse tartışan yok ve bur da yazılanları kabul ettiğinizi anlarım ve bu yazıyı çerçeve yapmanızı tavsiye ederim.

Amacınız bağcıyı dövmek!

Yazıyı tartışmaya açmak için önce meşruluğunu sağlamak gerekir. Bu yazıyı bir başka platformda tartışırız elbet ama burada değil. Çünkü burası alıntıların tartışıldığı bir dergi değil.

Yazının içeriğini katiyen reddediyorum. Ancak tartışarak bu tavra da meşruluk kazandırmak doğru olmaz diye düşünüyorum.

Fethullah yandaşlarının hak-hukuk anlayışını bizlere gösterdiğiniz için de ayrıca teşekkür ederim.

Saygılar

yazık

Yazık,siz de yazın da kaynak göstermeden yazın.Bakıyorum ki arkadaşımız unutmuş. Hırsızlık, mahlukluk değildir bu.Kötü söz sahibine yaraşır ve layıktır.Aklımızdaki soru işaretine bakın;tüm bunlar doğru olmasaydı kaynak göstermeyi unuttu diye dergiden çıkarılmazdı.Demek ki kafadaki düşüncelerle bu düşünceler uyuşuyordu siz arkadaşı tasfiye etmekle bu düşünceleri bence doğruladınız.Hakikaten çok komikti.Saygılar

Nasreddin hocam nerdesin?

Bacım, "Hırsızın hiç mi günahı yok ?"
Diyen bir Nasreddin hocamız vardır da sizin yazınız bana onu anımsatı. O arkadaşın ki "intihal" bir başka ifadeyle hırsızlık. Ama sizin yazdıklarınız gerçekten komik.

Tüm yazarlarımızın e-posta adresleri yazılıdır.

Aynı yazıyı kaynak gösterip aktarın ve deyin ki; bakın şu gazetede şu fikir var. Ne diyorsunuz? Amenna dilimizin döndüğünce ve fikriyatımız çerçeveside yorum yaparız.

Ama her kim, alıntı yaptığını belirtmeden, kaynak göstermeden (Aynı tarihli bir yazıyı daha mürekkebi kurumamışken) buraya aktarmışsa bu intihaldir. Hırsızlıktır.
Hırsızı savunmak da ayıptır yada en iyi ihtimalle bana kırıcı olmamak adına, "Nasreddin Hocamızın" fıkrasını anımsatmaktır.

Komik olaylar ya! Arkadaşınız

Komik olaylar ya!
Arkadaşınız unutmuş mu unutmamış mı? Bayan Filozof ve Dadaşlider'in arkadaş olduğunu biliyorum. Arkadaşınız üst yorumları okursanız yazdığını ve bizim onu sansürlediğimizi söylüyor.
Yazı çalıntı olduğunu bilediğimiz için yayınlanmış, daha sonra okurlarımızdan biri bunu fark etmiştir. Nitekim üyelik sözleşmesinde de editörlerin incelemesi sonucu gözden kaçan her hatandan yazarın sorumlu olduğu belirtilmişti.
Bugüne kadar Politika Dergisi'nde yazılan hiçbir yazıya sansür konulmamıştır. Hakaret içeren yazıların siteye konulmamasını kastediyorsanız bize editörlük dersi verirken bazı konuları atlamayınız.
Yazıyı değil de alıntıyı tartışmak diyorsunuz da, sizinkisi başkasının yazdığı bir yazı hakkında yorumdan öteye gidememiş ki, biz neyi tartışacağız. Bunu lütfen bize açıklayın.
Bu arada özrünüz için teşekkürler.

sorun siz değilsiniz

biz demokrasinin çocuklarıyız siz baskının sıtatikonun kemalizmin son çırpınan neslisiniz.tek fakımız bu.biz iktidarız siz ebedi muhalefet.siz sadece konuşursunuz ama biz yaparız.evet siz sadece yorumları yorumlayabilirsiniz.

Ben babam ve annemin çocuğuyum!

Demokrasinin veled-i zina'sı olmanızı açıklamanıza gerek yok onu biz biliyoruz zaten.

Az laf çok icraat.Bu size yeter.

Zaten demokrasinin veled-i zinası olma konusunu biz değil siz söylüyorsunuz.Gerçekten arkadaşın dediği gibi sadece yorumları yorumluyorsunuz.Biraz icraat.Lütfen ,lütfen, lütfen.Gayret hadi olacak(biraz zor ama neyse)

Yazıları çalmadan önümüze

Yazıları çalmadan önümüze getirirseniz yazı hakkında konuşmaktan onur duyarız. Ayrıca yazı taraflı bir yayından buraya çalınarak eklenmiş.
Ne yani Recep Tayyip Erdoğan başörtüsü kararında, Cumhurbaşkanı seçimi kararında Anayasa Mahkemesi eleştirirken, AKP kapatılmadığında aynı mahkemeyi övmemiş miydi?
Görende sizin burada dalkavukluğunu yaptığınız Başbakan'ın böyle davranmadığını sanacak. Asıl size lütfen.

zararın neresinden dönersen kardır

yazıya çalıntı demek bence çok yanlış yazıyı herkes okudu biliyo siz hariç biraz güncel olun güncel haberleri bilmeden yani yazılan her şeyi bilmelisiniz ki politika adlı bir yayın kurabilesiniz siz sadece bahane bulmak ve arkadaşı dergiden atmak için bunu yaptınız siz ancak noktalamaya bakın içeriğine bakmadan vs ayrıntılara takılıp gerçeği ve önemli planı görmüyosunuz bence yol yakınken sizde bu yoldan dönün saygılarımla

Kıtsınız

Biz kimseyi dergiden atmadık, nitekim kendisi hala yorumlarını yazabiliyor. Yazarlık kadromuzdan atmayı kastediyorsanız kendisi hiçbir zaman bizim yazarımız da olmadı.
Sizin gibi AKP misyonerlerinin yaptığı tek şey bu işte: İşi bırakın demek." Sonrada gelip burada demokrasi dersi veriyorsunuz.
Yazının içeriği ile ilgli yorumları yukarıda bulabilirsiniz. Bence siz bu kadar bize yükleneceğinize arkadaşınıza bir kez olsun sorun neden yazı çaldığını.
Ayrıca beğenmiyorsanız neden her gün giriyorsunuz anlayabilmiş değilim. Tek cevap kalıyor. AKP Misyonerisiniz.

itiraf bu olsa gerek

önemli plandan kastım da önemli olaylar ve sizin gerçeği görebilmek için çaba sarfetmemeniz neyse siz kendiniz için ne doğruysa onu bilirsiniz zannımca.taraflı yayın olabilir zaten TARAFLI YAZDI DİYE ARKADAŞI DERGİDEN DIŞLADIĞINIZI KABUL EDİYORSUNUZ demektir.Hah şöyle gerçekleri söylemeye başladınız.Mahkeme kararın da da bizim haklılığımız ortaya kondu sizin amacınız gerçekleşmedi parti kapatılsaydı ki allaha şükür olmadı siz bunu dört gözle beklerken olmadı şükür yoksa bu memeleketin vay halineydi ama olmadı her kes herşeyin farkında bunu bilin yeterLÜTFENNNNN

ya bırakın gidin bu işi

ya bırakın gidin bu işi hakikaten iran dayapın demokrasiden siz mi bahsediyosunuz farklı düşüncelere katlanamadığınızdan kişileri susturan siz sonra da buraya gelmişler demokrasi dersi vermeye kalkışmayın tamam mı sizin en son yapmanız gereken şey bu araştırın bakın ben size tek bir yazı bile göndermedim sadece bin de bir yazılara yorum yazıyorum ne o zorunuza mı gitti CHP MİSYONERLERİ işte bu da elinizde patladı hadi aRTIK BAŞKA ŞEY UYDURMAYA DEVAMMMM

Biz taraflı yayın diye

Biz taraflı yayın diye arkadaşımızın yazılarını engellemedik ki. Zaman Gazetesi'nin haberine kendi adını yazıp yolladı diye engelledik. Kusura bakmayın ama arkadaşınızın b tavrından ötürü çalınt yazıları yayınlayan bir site olmak istemeyiz.
CHP misyonerliğine gelince, bu dergide yazan sadece birkaç kişi CHP'lidir. AKP'lisi de vardır, Saadet Partilisi de. Hatta dergimiz AKP milletvekilleriyle bile röportaj yapmıştır.
İran konusuna gelince, o kadar beğenmiyorsanız Cumhurbaşkanı gelince neden kul köle oldunuz bana bunu anlatın lütfen.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.