Halkçılık İlkesi ile İlgili Bir Devrim: Şapka

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Serhat KUŞDOĞAN

MS. 600’lü yıllara ait bir giyim tarzını, üstelik bol güneşli, tozlu coğrafyaların doğaya karşı korunma yöntemlerini, dinin gereği giyim tarzı olarak belirleyen üniformacı zihniyetin, Kemalizm’i tek tip insan yaratma projesi olarak açıklayıp, anlamsız eleştirilerle kendi tek tipçiliklerini gizlemeye çalışmalarından bahsetmek isterim.


Standart pardösünün dikkat çeken renkleri, badem bıyık standardizasyonunun yarattığı metroseksüellik, Polat Alemdar tarzı üniformalarıyla; tek merkezden uzaktan kumanda ile yönetildiklerini fark edemeyen küresel robotlardan...

Kıyafeti ile belli bir cemaate mensup olduğunu sergileyerek, ülkemde kendilerine ayrıcalık sağlamaya çalışanlardan...


Şapka devriminin halkçılık ilkesi ile ilgili bir devrim olduğunu ve kıyafetine göre kimseye imtiyaz hakkı verilmediğini, kanunlar önünde herkesin eşit olduğunu hiçbir zaman idrak edemeyenlerden...


Şapka devriminin, laiklik ilkesi ile ilgili bir devrim olduğunu ve din düşmanlığı olduğunu savunmalarındaki gerçek amacın; tarikat liderleri ve aşiret reislerine ayrıcalık tanımayan Cumhuriyet rejimini yok etmek olduğunu söyleyemeyenlerden...


“Örtünme gereklidir, farz olmasa da”, “velev ki simge” diyenlerin; saç fetişizmine karşı korunma kalkanı olarak pek ahlaki simgeleridir (askeri çelik başlık tarzı) türbanları...


Saçlarının cinsellik adına tahrik ediciliğini gizlemek mecburiyetindedirler. Dudakların kıyafetin zıttı bir renk ile büyütülerek boyanması, dar pardösü, dikkat çekici renklerde türban; tahrik ediciliği ben bir şekilde kullanırım diye barım barım bağırırken, ben bu cemaatin üyesiyim, ayrıcalık isterim diyor; uzun boylu, güzel yüzlü, dar pardösülü kadın...

Tahrik edicilik, dikkat çekme, ilgi uyandırma isteği karşı cinsin bir tercihi veya talebi değildir. Kişisel bir ihtiyaçtır. Karşılaştığın bir kişinin sendeki bir güzelliği fark etmesi veya bunu fark edilebilir kılmak için verdiğin mücadeledir. Takdir ettiğim, örtünme görevini yerine getirirken birey olma mücadelesinde ısrarcı olanlardır.

Saçını örtmeyenlere bire bin katarak hakaret edenlerin, savunma içgüdüsünü tatmin eden eşinin veya yakını bayanın kıyafeti, bir uzlaşmayı gözler önüne sermektedir. Bu da çağdaş Anadolu kadınının zekası ile paralellik göstermektedir. Çevresindeki bayanların örtünmesini, savunduğu tezler ile tutarlı kılan küresel robotlara, çağdaş bayanların kişisel ihtiyaçlarına cevap verebilen kıyafetler ile uyum sağlamasının mükemmelliğinden bahsediyorum. Bu görevi başarıyla yerine getiren günümüz modacılarını da kutlamak gerektiğini düşünüyorum. Ailenin er kişisini tatmin eden kıyafeti, örtünme talebine cevap verirken, kişinin tahrik edici, ilgi uyandırabilen fark edilebilme ihtiyacını da karşılamaktadır. Bu mükemmel uzlaşı ancak çağdaş Anadolu kadınının zekası ile açıklanabilir. Kişisel hak ve özgürlüklere sahip çıkan düşünce yapısından kaynaklanmaktadır.

Yandaş kesimin “tek tip”, düşünmeyen insan yaratma projesi; mükemmel bir zeka örneğinin özgür düşünce ile uyumunu sergileyen bayanların ayakları altında ezilmektedir.


Projenizi savunmak “eşime laf ettirmem” cümlesi ile sınırlı kalmakta ve bu erkeksi savunma, kişisel tatmin dışında kimseyi ikna edememektedir.

Benim türbana yaklaşımım ise günümüzde belli bir kıyafeti üzerinde bulundurmanın sağladığı ayrıcalıktan faydalananların, gerçekte ideolojiniz veya gelecek ile ilgili İslami rejim hayalinizle ilgilenmemeleridir.


Çağdaş kadınlarımıza ayrıcalık hakkı tanıyan haftalık toplantılarınız, aylık hatimleriniz veya standart hale getirdiğiniz kıyafetler; kişisel hak ve özgürlüklerine dokunduğunuzda hiçbir mana ifade etmeyecektir.

Unutmayınız ki; solcuları, ülkücüleri ve hatta Kürtçüleri karşınıza alabilirsiniz, ama Çağdaş Anadolu kadınına karşı gelemezsiniz, bunu bugün başaramadığınızı göremiyorsanız, yarın için boş hayal kurmayınız...

O çağdaş Anadolu kadınıdır ve özgürlüğüne düşkündür.

***

“Efendim Kemalist çamaşırhanelerde, varlığımızı Türk varlığına armağan etmek için beynimiz yıkadılar.”



“Bu yüzden ılımlı başladık, radikal devam edeceğiz”,

“Zaman içinde çarşafa dolayıp, o kadınları da tek tip hale getireceğiz”.
...
Yobaz beyinleri;

Bireysel hak ve özgürlüklerini örtünme kuralını bozmadan savunarak, küresel robotluğa karşı çıkan çağdaş kadınlarımız aydınlatacaktır.

Kadını ikinci sınıf gören, uzaktan kumandalı, merkezi yönetiminiz; çağdaş sosyalist bir çizgide devam etmek zorundadır. Her gün bir geri adım daha atarak devam ettiğiniz radikalizm süreciniz, sosyalizm olma yolunda hızla ilerlemektedir. Kadınlarınızın sözünden çıkmadığınız için sizleri takdir ediyorum.
Zorunlu hale getirdiğiniz kıyafet, ayrıcalık sağlamadığı zaman ideolojiniz çökecektir.

Sosyalistlerin savunduğu halkçılık, o zor günlerinizin siperi olacaktır...

Serhat KUŞDOĞAN
iletisim@PolitikaDergisi.com

 

 

Yorumlar

Konu güzel seçilmiş ama

Konu güzel seçilmiş ama sonları biraz karışık sanki, anlatım dağılmış gibi...

Haklısınız.

Osman bey haklısınız.
Soru işaretleri ile bitirmek istemedim.
Düşüncenizi paylaştığınız için teşekkür ederim.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.