Güç Birliği mi? O da ne ki!..

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Nuri BABA
Yazının Yazıldığı Tarih: 
20 Kasım 2010

 

  
   Son günlerin en zorlu tartışması CHP Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu´nun, Paris´te katıldığı Sosyalist Enternasyonalin toplantısından sonra yaptığı "Mezar" ziyareti.
 
   Bu ziyaret, yan yana mezarlarda yatan film artisti ve yönetmeni Yılmaz Güney ve özgün müziğin sesi olarak tanınan Kürt kökenli yorumcu Ahmet Kaya.
 
   Bu ziyaret neden yapılmıştı? 2011 Haziranın da yapılacak olan Genel Seçimlere 7 aydan kısa bir süre kalmışken, bu ziyaretin amacı neydi? Kimlere ve hangi güçlere "şirin" görünmek isteniyordu veya şirin görünme gibi bir düşünce yoktu da, bazı partililer öyle mi sanıyordu... İşte bu konular şimdilik bilinemiyor ama CHP tabanında ki kaynamanın da önü alınamıyordu...
 
   CHP tabanı biat kültürüyle yetişmediğinden, partisindeki en küçük olayda bile tepkisini göstermekten asla geri durmuyor ama nedense yarım yüzyıllık gafletin ve ihmalin ve tembelliğin suçunu, en sessiz bulduğu kişiye yüklemeyi de ihmal etmiyordu.Oysa mesele, CHP yi yönetenin yaptığı hatalar veya dil sürçmeleri veya telafisi mümkün olan sorunların çözümlenmeye çalışılması değildi..Meselenin en büyüğü, köklü ve güçlü bir partiyi tek kişinin omuzlarına yıkarak, uzaktan eleştirmenin dayanılmaz hafifliğinin duyumsanmasıydı...
 
   Sorun büyüktü ama, ne yazık ki ağaçlara bakmaktan ormanı ıskaladığından , gerçek sorunlar yerine ciddiyeti tartışmalı sorunları gündeme getirerek, sorun olanlar tarafından el ovuşturulmasına neden olunuyordu..Şu anda orman, ülkemizin içinde bulunduğu durumdu..Ülkemiz AKP tarikatının dinci faşizminin çizmeleri altında inim inim inlerken, "Ergenekon" denen aşağılık davadan yurtsever Atatürkçü yiğit aydınların zindanlarda ömürleri tükenirken ve ülkemiz BOP (BİP) sarmalında talan edilmenin son aşamalarını yaşarken, iktidarın PKK denen satılık cinayet çeteleriyle işbirliği tescillenmişken, yurtsever insanların gözleri insanlık suçu olan faşizmden ve ülkemizin pazarlanmasından ayrılarak, mezar ziyaretlerini ; ülkemizin temel sorunuymuş gibi algılaması , özgürce eleştiriyi ilke edinmiş CHP tabanı için de kendini tatminde bulunmaz fırsat doğurmuştu...
 
   Bir konunun altını özenle çizelimde , CHP’nin iktidarını hedeflediğimiz netleşsin..CHP gibi bir Partinin başına bu güne kadar gelen Liderlerle, bundan sonra gelecek olanlar da bizim için çok değerli ve saygıdeğerdir..Lideri bir kenara bırakarak, CHP yi iktidara, CHP’nin yönetim kadrosundan da önce, Parti tabanının getireceğini de iyi bilelim..Ancak, gerek yönetimin gerekse tabanın Referandum çalışmaların da iyi bir performans sergilediklerini söylemek yanıltıcı olacaktır. Her şeyi Genel Başkanın yapacağı konuşmalara bağlayan tabanın, iğneyi bile kendine batırma cesaretini gösteremeden , çuvaldızı Başkana batırması, zeytinyağı gibi üste çıkma çabası olarak görülebilir..
 
   Bu durumda taban ne yapmalıdır? Mademki, Başkan, tarihsel bir hata (!) yapmıştır, öyleyse bu hatanın bedeli O´na çok ağır ödetilmeli ve bu seçimlerde destek verilmemelidir. Hatta, barajı bile geçemeyecek bir sosyal demokrat parti desteklenmeli veya en iyisi oy bile kullanmayarak, Başkanın bir daha böyle mezar ziyaretleri yaparak tarihsel hatalar yapması engellenmelidir...En tutarlı çözüm budur..!!
 
   Böyle Başkan olur mu..? "Silahları bırakarak koşulsuz olarak teslim olduktan sonra TBMM’nin alacağı karara göre af da düşünülebilir" diyecek ; "laikliğin tehlikede olmadığını" söyleyerek,karşı tarafı rehavete sürükleyecek ; "küçük olsun benim olsun" düsturunu yerle bir edecek ;"türban sorununu biz çözeriz" diyerek, bazılarının en büyük silahını ellerinden almaya çalışacak ve genel olarak AKP faşizminden zarar gören milyonlarca insanın, bu dinci ve halk düşmanı iktidardan kurtulması için kendi silahıyla vurmaya çalışarak, oyunu kuralına göre oynama esnekliğini gösterecek....Böyle Başkan mı olurmuş...!!!
 
   CHP tabanı sonuna kadar haklıdır..Atatürk´ün Partisinin başına geçen böylesi bir Başkanın katli vaciptir...Katli vaciptir ki ; Atatürk Cumhuriyetinin düşmanı, Türk halkının düşmanı, Emperyalizmin kulu kölesi, Ülkemizi paramparça edecek olan Büyük İsrail Projesinin Eş başkanı olan Hünkarımız ve son Padişahımız, iktidarını sonsuza kadar sürdürebilsin...!!
 
   Haydi! Hep birlikte saldıralım böyle bir Başkana ki, her kes CHP tabanının ne olduğunu anlasın ve gerçekte türban soytarılığının değil de, CHP’nin entelektüel tabanının, AKP tarikatının dinci faşizmini ayakta tutabileceğini dünya alem görsün...!!!
 
   Ha! Bu arada...
 
Ulusalcıların güç birliği mi dediniz? O da ne ki...!!!
 
Nuri BABA
PolitikaDergisi.com

 

Yorumlar

BAYRAM GELMİŞ NEYİME.

deliye her gün bayram derler.
ben akıllıyım bayram neyime.
bayram seyran demeden ful çalıştım.
kurban bayramı tatili dokuz güne çıkardılar ya.
deli gibi sevindi herkes.
arabasına binen , otobüsü binen , deli gibi sevinerek ,
memleketine yazlığına tatile gitti.
uçağa binen delice kabir ziyaretlerine gitti.

ok partisi ve hilal partisi için ,
bir devlet büyüğümüz devamlı olarak ruh ikizi diyordu.
devlet büyüğümüz çok yanılmıştı.
iki partinin ruh ikizi olmadıkları anlaşıldı.

bayramda çok delice tatil ve ziyaret yapldı demiştik ya.
çoook uzaklara uçakla gidenler oldu.
durup dururken.
özledim diyenleri , kendilerine vatan isteyenleri ,
ziyaret edenler oldu.

dağlara taşlara yazılan.
NE MUTLU TÜRKÜM demek , birilerine zor gelmeye başladı.
BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİR sözü unutulmaya başlandı.
ÖNCE VATAN yazıları , silinmeye çalışılıyor.
ÖLÜRÜM TÜRKİYEM şarkısından , birileri rahatsız olmaya başladı.

bayram bayram delice tatil yapılıyor.
bayram bayram delice ziyaretler yapılıyor.
bayram bayram delice işler yapılıyor.
bayram geldi geleli dellendi bu millet.

türkiye türkiye olalı ,
türkler böyle zulum görmedi.
bayram gelmiş neyimize.
______(üçbeş_köyün_tiriviri_yazarı)_______ŞİZOFRENİ_KUBİ

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.