Edep Yahu!..

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Mehmet Halil ARIK

Edep, davranışların akıl, izan ve vicdan süzgecinden geçirilmesiyle ortaya konan bireysel toplumsal insani bir erdemdir.  Ahlakı kapsadığı kadar, ar ve namus ilkeleri de edep kavramı içindedir. Eskilerin “adab-ı muaşeret” dediği, görgü kuralları, saygı, nezaket de, edep dışında değildir.

Hukukun, adaletin, hak kavramlarının; ister kişisel, ister toplumsal olsun, bu kavram içinde yer alması, edep kavramının erdemsel boyutuna  büyük değerler katar.

Bu nedenlerle, “edep” sadece hukuk kurallarının değil, başta dinler olmak üzere, tüm toplumsal değerlerin de temelini oluşturmuştur.

“Edebe çağrı” özünde; “insanlığa” çağrıdır!.. Çağrının inandırıcılığı, çağrı sahibinin edep anlayışına değil, toplumsal değerlerle uyum ve paralellik göstermesine bağlıdır. Şöyle ki;

Hırsız, hırsızlığın erdemsizliğini topluma anlatamaz.

Tutulduğu öfke nöbetlerini her fırsatta, halkın önünde sergilemekten çekinmeyen, sözlerinin nerelere gideceğini bilemeyen, öfke ve hakaret dolu sözleri yan yana sıralayarak  hitabete sanat yapan, bunu da açıkça söylemekten çekinmeyen kişi, hoşgörünün, nezaketin, erdemine kimseyi inandıramaz!.. Aksine, bu sözlerin değerini de, etkisini de kaybettirir.

Edep, doğruyu, doğru yerde kullanmaktır! İster insan, ister sözcük, ister araç; fark etmez.

“Amaca ulaşmak için her yol mübahtır!” sözü, amaç iyi niyete dayanmazsa saptırmadır, çarpıtmadır. Saptırma ve çarpıtma ise edeple bağdaşmaz…

İşte o an tam yeridir sözün: “Edep yahu!..”

Bu sözcük de siyaset arenasında yerini aldı!.. Aslında yeni bir sözcük değil de siyasette kullanımı yeni. Yabancımız değil. Osmanlı’da dergahların kapısında yer alan bir yazıt: “Edep Ya Hu!..”

Özünde bir dua!.. Tanrı’dan, Huda’dan edep talebi..  Ya Allah, Ey Huda, edep ihsan eyle kullarına!..  Dini, tasavvufi yönü ağırlıklı bir motif.

Başbakan bu deyişi siyasi literatürümüze kazandırırken, tasavvufi yönünü ihmal etiğini söylersek büyük haksızlık yapmış oluruz.

“Tasavvuf diliyle diyorum ki..” diyor ve devamında ekliyor: “Edep yahu!..”

Ve medyada manşetler de buna göre şekilleniyor:

“Başbakan, Muhalefet Liderlerini Edepli Olmaya Davet Etti!.”

Şimdi, tüm samimiyetimizi ortaya koyup, Sayın Başbakan Recep Bey’e soralım:

   - “Ya Hu!..” mu dediniz!? “Yahu!..” mu?..  Farkı elbet bilirsiniz.

Bizler de “fark, fark edilsin” istiyoruz. Konuşmadan anlaşılan o ki  “Ya Hu!” değil.

”Yahu!..” sözcüğüne tasavvuf da eklese, bu kullanımıyla, bi’ kez daha gördük ki Başbakan’ın öfkesi bitmiyor, esiri oluveriyor öfkenin... “Kasımpaşalı” olmanın kendisine sağladığı avantajı (!) da kullanıp muhaliflerini de öfkesiyle esir almak istiyor!..

“Edep Ya Hu!..” ve “ Edep yahu!” ile yola devam!..

* Manşetle gelenler manşetle giderler!..  diyor Sayın Başbakan..

Manşetle gelen kim, yolcu kim!? Peki siz gelirken bu ülkenin tepesine gökten mi düştünüz!?.. Şöyle bir bakın gerilere!..Edep ya Hu!..

* Kendi liderlerine, kendi arkadaşlarına ihanet edenler olarak suçladığın, anamuhalefetin, başka ihanetlerin mağduru olacaklarını söylerken, geride bıraktığın arkadaşlarının, bugünlere gelmen için senin önünü açanların, rahle-i tedrisinden geçtiğin Hoca’nın emekleri, çıkarıp attığın “gömleğin” çeyrek asır öncesi değil 8 sene öncesi hiç mi aklına gelmez!.., “Değiştim!” diyerek aslında kimlerin gözünde kimlerin “ihanet eden” olduğunu nasıl görmezlikten gelirsin!.. Edep ya Hu!..

Kimler, başka hangi ihanetlerin mağduru olacak!.. Hangi ihanet edenleri kastettiniz!. “Dolmabahçe” görüşmeleri dışında, “BOP Eşbaşkanlığının” size yüklediği görevler dışında... arkadaşlarına ihanet eden kişilerle ilgili bir başka gizli bilginin de mi sahibisiniz?

*Her yerde Yunus’un Mevlana’nın gönül diliyle konuştuğunuzu, siyasete seviye kazandırmayı çalıştığınızı, iktidara geldiğiniz günden beri bunun mücadelesini verdiğinizi... söylemektesiniz!

Muhalefete “cibilliyetsiz” diyen, “bunların kanında var!.” diyen, söylemleriyle bu ülkenin geçen 80 yılını ve kurucu değerlerini aşağılayan kim! AKP’li olmayanların kanlarına tahlil isteyenleri bünyesinde milletvekili olarak hala taşıyanlar; vatandaşı, anasıyla meydanlardan kovanlar; hazırladığı anayasa metnine “hayır!” diyeceklerin vicdansızlıkla, halkın yüzüne nasıl bakacaklarını bir hayasızlık gibi lanse edenler kimler?.. Yunus’un, Mevlana’nın söylemleri ve görüşleri mi bunlar?..  Edep ya Hu!..

Açılışlar bahanesiyle Devlet uçaklarının devlet erkânının, devlet olanaklarının “Evet!” mitingleri için kullanılması.. Edep yahu!..

Başta varsa yoksa duble yollar olmak üzere hep AKP’nin yaptıklarından söz ederken, hiç AKP’nin sattıklarından söz edilmemesi... Edep yahu!..

İMF’ye olan borcu, 25 milyar dolardan 7 milyar dolara indirilmesinden söz ederken, Ülke borcunun 180 milyar dolardan, 500 milyar dolara çıktığından söz etmemek!.. Edep yahu!..

İşte “Edep Ya Hu!..” ve “Edep yahu!..” farkı...

 

Mehmet Halil ARIK
iletisim@PolitikaDergisi.com
MehmetHalilArik@gmail.com

 

Yorumlar

edepsizden edep beklenir mi

edepsizden edep beklenir mi yahu..

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.