Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Şiir
- Yerel Seçimler ve Kürt Sorunu
- Anıtkabir'de 500'lük YAP-BOZ; Atatürk portreleri
- Kim Bölünsün: AKP mi yoksa TSK ve/veya Türkiye mi?
- Gökçek ve Kılıçdaroğlu Düellosu
- "Bakan" Değil Gören Lazım Bu Memlekete!
- PKK Derhal Silah Bırakmalı
- Ayamayanlar Beni Aydınlatamaz
- Ergenekon'a Var da, Deniz Feneri'ne Yok Mu?
- İdeal ve İman Götürüyoruz
- İstihbarat Paylaşımı
- Ağca Hayranı Medya!
- Türban Konusundaki Saptırmalar ve Kendimizce Gerçekler
- Dalga Dalga Dalga Dalga Dalgalanıyor…
- Teşekkürler / Aferin Başbakan...
Basın Özgürlüğü
Basın; ilk oluşum evrelerinde bir düşünceyi yaymak için, yani propaganda amacıyla kullanılmıştır. Hitler radyoyu kullanarak iktidara gelmiş, radyoda sürekli kendi propagandasını yaparak iktidarını güçlendirmiştir. Atatürk ve arkadaşları Kurtuluş Savaşı sırasında basını kullanarak kamuoyu oluşturmuşlardır. O dönemden günümüze basında birçok değişiklik meydana gelmiştir. Artık demokratik ülkeler basın özgürlüğünü kabul etmişlerdir; fakat 21.y.y. da bizler özgür basının neresinde duruyoruz?
İktidar gücü her zaman basını denetimi altında tutmak ister. Bunu da güç kullanarak çoğu zaman başarır. İktidar eleştirilmek istemez. Aksine övgü duymak ister; çünkü sahip olduğu gücü korumak ve arttırmak arzusundadır. Bunun için de basını kullanır. Yani kendi lehine yayın yapılmasını sağlar. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle devam edecek. Fakat son dönemde iktidar, basını susturmak için zor kullanmaya başladı. İktidar karşıtı yayın yapan dergi, gazete ve TV’ler sıkı bir denetime maruz kaldı. İktidarı eleştiren yazar ve aydınlar susmaya zorlandı.
Yazarın görevleri arsında iktidarı eleştirmek de vardır. Böylece hem kamuoyu oluşumuna katkıda bulunurlar, hem de iktidar bu yazarları dikkate alırsa daha iyi bir yönetime doğru gidilir; fakat günümüz iktidarının eleştiriye tahammülü yoktur. O nedenle önceki gün bazı aydınlarla birlikte Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk, yazmış olduğu bir yazı öne sürülerek, Ergenekon Operasyonu kapsamında, gecenin bir yarısı, çok kötü bir muameleye maruz kalmak suretiyle gözaltına alınmıştır. Buradaki amaç açıkça kendini göstermektedir; basını ve aydınları susturmak. Aynı düşüncedeki kişilere gözdağı vermek. Bu gözaltı ne ilktir, ne de son olacaktır.
Özlem ATİLA
Yorumlar
Yeni yorum gönder