Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- PKK ve "ÇEKİLME"
- Demek ki "C" Planı Buymuş!
- AKP dış politikası giderek çıkmaza giriyor.
- Fethullah, Suriye, MİT
- Türkmenler de Varmış!
- Bundan Sonra ki Kongrede Apo'yla Gurur Duymak Üzere...
- Savaş Borozanlığı
- İsrail'in Kayıp Kavmi
- Masada ki Muzaffer Türkiye!
- Orta Doğu'daki Fırtına
- IŞİD Kim ve Ne Yapmak İstiyor (1)
- Suriye’nin İçine Elini Sokup, Avucu Kapamak!
- Kürdistan Federe Devleti Değil, Büyük İsrail Devleti
- Bir Başka Suriye Analizi : Ne Babası Ne de Oğlu
- Bir Başka Suriye Analizi : Ne Babası Ne de Oğlu
Suriye'ye Girsek mi?
Şu Suriye’ye askeri müdahalede bulunma fikrini iyiden iyiye düşünmeye başladım. Bana kalırsa NATO’nun ikinci büyük ordusu olarak Şam’a kadar inmemiz üç gün… Ancak girmek sorun değil de, çıkmak!!! Hatırlarsanız ABD’de Bağdat’a üç saatte girmişti ama yıllarca çıkamadı.
Bir de bunun maliyeti var. Hadi diyelim Esad’ı indirdin, yerine başkasını koydun. Bunu yaparken harcadığın parayı kimden isteyeceksin? Savaştan yeni çıkmış Suriye’den mi? Suriye’nin Irak gibi petrolü de yok ki belli bir yüzde alasın. Hadi onu geçtim, ya başa geçen yeni Suriye lideri, yıktığın bina, köprü ve otoyolların parasını senden isterse!?
İşte bu yüzden bunların anlaşmalarının ve planlarının çok iyi yapılması gerek. Savaş etmek kolay da ya barış!?
Peki Hükümetin bu konuda bir planı var mıdır? Tabii ki birkaç tane vardır. Bunlar gizli tutulur ancak aklın yolu bir olduğu için bana göre en akıllıca çözüm Esad’ı indirmek (Şam’a girmek) değil, Suriye’yi bölmektir. Suriye’nin kuzeyini, Suriye’den koparmaktır. Aynı Kıbrıs gibi…
Ancak burada bir sakınca var. Kıbrısın kuzeyi Türk’tü ve KKTC’yi kurmak kolay oldu. Fakat Suriye’nin kuzeyinde Türk, Kürt ve Araplar var. Bu Suriye’den kopartılacak kısım kimlere verilecek?
Türklere veremezsin, çünkü orada ki Türk nüfusu fazla değil. Kürtlere versen Türkiye kendi eliyle Kürt devleti kurmuş olacak, bu siyasi olarak çok tehlikeli. Araplara versen Kürtler o bölgede hak talep ettikleri için kan dökülmeye devam edecek.
İşte burada Barzani ile gurur duyma zamanı!!!
Eğri oturup doğru konuşalım. Altyapısını Türkiye’nin kurduğu, elektrik ve suyunu Türkiye’nin verdiği, (ki Kuzey Irak şimdi böyle) Türkiye’ye göbekten bağlı, başında terör örgütü başı olmayan, eski zamanlarda Türkiye için PKK ile savaşmış Barzani gibi bir liderin olduğu, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye’yi içine alan, iç işlerinde bağımsız, dış işlerinde Türkiye’ye bağlı, aynı KKTC’de olduğu gibi Türkiye garantörlüğünde kurulacak Kürdistan, terör ve kürt sorununu çözecektir.
Peki bu Kürtler, Türkiye’nin Güneydoğusunu da istiyor. Orayı da verecekmiyiz?
İşte bu Meclisin alacağı bir karar. Bunun için Anayasa’nın “değişemez” denen maddelerinin bile hızla değişmesi ve çoğu konuda partilerin çabucak mutabık kalması gerek. Savaş hali tüm bu süreci hızlandıracaktır.
MHP lideri Devlet Bahçeli, Kerkük’te bayram namazı kılabilmek için Irak’tan vize istemek zorunda kalmak istemiyorsa…
Ümit MİNEL
- Ümit MİNEL içeriği
- 16632 okunma
Yorumlar
Suriye'ye girsek mi?
Sen dersini iyi çalış ve öyle boyundan büyük laflar etme.
Bak bakalım, bu resimlerdeki yüzler sana aşina geliyor mu?
http://www.gurfe.com/Haber/Guncel/292-Mesut-Barzani.aspx
Bir de şunu okumaya çalış.
http://www.haberform.com/haber/pkk-itirafci-barzani-pkk-anlasmasi-pkk-ba...
Eğer anlamakta güçlük çekersen daha fazla kaynağa ihtiyacın var demektir. Onları da senin için veririz.
Sahi,sen maaşını nerelerden alıyorsun?
Mustafa Bey'e Cevap
Mustafa Bey Merhaba
Aslında yazılarıma yapılan yorumlara cevap yazmak gibi bir huyum yoktur. Ancak size verdiğim cevap, kişilik haklarıma saldırdığınız içindir.
Burada size Barzani'yi savunmayacağım. Ancak onun da bir lider olduğunu, her liderin siyaset yeteneği olduğunu siz de çok iyi bilirsiniz sanırım. Liderlerin söylemleri, zamana ve şarta göre değişiklik gösterir ve genelde kendi halklarının gazını almak için kullanılır.
Bkz: Tayyip Erdoğan'ın söyledikleri ve yaptıkları (Bir ara Ramazan'dan sonra PKK'ya sınır ötesi harekat filan mı demişti), sahi hangi ramazan olduğunu söylemedi di mi?
Neyse, verdiğiniz linklerde ki haberleri okuduktan sonra o sitenin künyesini okumak gibi bir alışkanlığım vardır. O künye bir nevi bir muhattabınız olduğunu gösterir. Ancak gurfe.com adresinin bir künyesi yok. Kimin nesi, kimin tası belli değil yani... Hangi amaca hizmet ettiği belli değil...
Diğer verdiğiniz link de Gaziantep'te kurulmuş, yerel ama internet sayesinde global yayın yapan bir haber sitesi. Bu arada haber siteleri yasa gereği haberlerini aldıkları bir haber ajansına (CHA, AA, vb. gibi) bağlı olması gerekir ve bunu sitesinde belirtmek zorundadır. Ben bu sitede böyle bir ibare göremedim. Demek ki yasadışı yayın yapan bir site...
O yüzden bu verdiğiniz siteye de itibar etmedim maalesef. Daha yasal sitelerdeki haberleri örnek gösterirseniz, yazılanları o zaman değerlendireyim...
Bu arada inanın para verseler bu işi yapmam...
Kalın sağlıcakla...
Bırakın böyle ucuz
Bırakın böyle ucuz dezenformasyonu.
Bize öküz bokunu altın diye yutturmaya çalışıyorsunuz.
Burada referans muhabbetiyle ajan-provokatörlüğünüzü gizlemeye çalışıyorsunuz.
Tam bir topçu yumuşatma atışları... Psikolojik Harp eğitimi aldığınız ve bu yönde telkinlerle cepheye sürülmüş biri olduğunuz belli.
Siz hangi kaynağa itibar ederek 3 günde Şam'a varıyorsunuzki?
Sağdan soldan, kulaktan dolma gazlarla kendinize bir paradigma oluşturarak iktidar eylemlerini meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz.
Sizin Şam-Hatay arası kaç km.olduğu hakkında bir fikriniz varmı?
Ben size söyleyeyim, boşuna uğraşmayın.489 km.
Leopar 1 tankının azami hızından haberiniz var mı?
65 km/saat...
Yani bu tanklar Şam'a hiç durmaksızın ancak 7.5 saatte ulaşabilirler. Tabii yakıt ikmal gibi inkitalar hariç.
Bu arada Suriye Ordusu armut topluyor. Şamil Tayyar'da 3 saatte gitmişti.Hesap bilmeyen kara cahil bile buna kargalar gibi güler.
Siz Şam'a değil 3 günde 3 haftada ulaşın da, biz de sizden özür dileyelim.
Osmanlı torunları Neo-Osmanlılar...
Arkanızı sağlama alın. Yaptığınız Kürt propagandası sizi hançerlemesin...
Bize güvenmeyin. Zira 2. darbeyi bizden alacaksınız.Cumhuriyet'e vurduğunuz darbenin karşılığı olarak...
Bir de bunu oku bakalım...
http://www.turksolu.org/135/kfirat135.htm
Hoşuna gitmezse,artık sözde kurulacak yeni devletinden bir kimlik ve pasaport temin etmende bir engel ve sakınca kalmaz.
Ha, bu arada di mi yazılmaz, değil mi yazılır, önce bunları öğrendikten sonra yorum yap...
Hem savaş, öyle karpuzcuların
Hem savaş, öyle karpuzcuların filan yapabileceği,üstesinden gelebileceği bir iş değil.
Ben demiyorum,Lübnanlı eski bakan söylüyor.
http://www.youtube.com/watch?v=jpbW13UUzDo
Siz turistik seyahate çıkmış izci kafileleri gibi Şam'a 3 günde vasıl olmaya çalışın, burada kafanızda füzeler patladığında Şam'da yatacak yer aramaya başlarsınz.
Senin haberin yok galiba, Mossad yayın organı Debka'ya gir görürsün,2200 kişilik İran Devrim Muhafızlarından teşekkül etmiş bir birlik Suriye'ye indi ve 50 bin kişilik özel birlik hazırlıyorlar.
Haydi Osmanlı torunları,yürüyün kim tutar sizi.:)
Yukarıdaki Arap biraz fazla sallamış ama bir gerçek var. Suriye hava savunma sistemi güçlü. Ayrıca balistik füzeleri de var.Siz Şam yolundayken Antep,Adana, Urfa ve Mersin vurulursa, paniğe kapılmayın.Yolunuza devam edin.
Çıkmaz ayın son Çarşamba'sı Şam'a vasıl olursunuz.
Ha, Vahdettin dedenizin mezarını da ziyaret edip duanızı yapmayı unutmayın.
Biz de burada Anıtkabir'i tahliye eder, Vahdettin dedeniz için hazırlarız.
Tekbirler eşliğinde Kürt kardeşlerinizle beraber kemiklerini getirip defnedersiniz.
Mustafa Bey
Mustafa Bey
Anlaşılan o ki Suriye'ye girmek konusunda oldukça endişelisiniz.
Burada savaşı övmek gibi bir amacımın olmadığını belirttikten sonra; Kıbrıs Harekatı öncesinde de bu yorumlarınıza benzer birçok yorum yapılmıştı. Yok Rusya müdahale ederdi, yok Yunanistan güçlüydü vs. Açın internetten o zamanki tartışmaları bulup okuyun, ne kadar benzer olduklarını göreceksiniz.
"Şam'a üç günde gireriz" tamamen işin kolay olacağını anlatmak bakımından seçildi. Yoksa üç günde nasıl gidilebileceğini de anlatmam gerekirdi. Yani anlayacağınız o mecaz olarak, işin kolay olacağını anlatmak bakımından seçilmiş bir cümle idi. Üç gün olmaz beş gün olur ama ABD'nin Bağdat'a girdiği gibi kolayca Şam'a gidilebilir. Ama makalemde de belirttiğim gibi, Şam'a girmek niye?
Madem Suriye sizin bahsettiğiniz kadar güçlü, Esad niçin uçaklarına Türkiye sınırına 12 km yaklaşmayın talimatı verdi. Madem sizin bahsettiğiniz kadar güçlü, niçin uçağımız düştüğünde "Türkiye ile savaşmak istemeyiz" mesajını gönderdi. Madem o kadar güçlü niçin Akçakale'de insanlarımız öldüğünde "üzüldük" dedi.
"Teröristlere yardım ediyorsunuz, bedelini ödeyeceksiniz, daha bunlar bişey değil" gibilerinden bir mesajı olmadı Esad'ın...?
Güdümlü füzeleri var da neden muhaliflere kullanmıyor da, serseri atışlarla Akçakale'yi vuruyor?
Bu arada İran, bu kadar güçlü bir yardım yapacaksa (yani Esad'ın arkasında İran varsa) neden Esad İran'a güvenip dayılık taslayamıyor bize? Bunu Rusya içinde örneklemdirebiliriz... Demek ki Esad, İran ve Rusya'ya sizden daha az güveniyor. Aynı zamanda Suriye'ye 50 bin İran askeri sokmak demek, Suriye'nin Türkiye tarafından değil İran tarafından işgal edilmesi anlamına gelir.
"değil mi" konusunda uyardığınız için teşekkür ederim. Daha dikkatli olmaya çalışacağım.
Saygılarımla...
Ümit Bey
Ümit Bey,
Bana Mustafa Amca diye de hitap edebilirsiniz. J
Zira yorumlarınızın sığlığı karşısında biraz genç olduğunuzu algıladım.
Ben Suriye’ye girme konusunda endişeli değilim, Türkiye konusunda endişeliyim.
Hem siz niye Suriye’ye girmek istiyorsunuz ki?
Kusura bakmayınız, darılmaca gücenmece yok. Son yorumunuzda ben gerçekten sükût-u hayale uğradım.
Haddim olmayarak size bir tavsiyede bulunayım. Gözlerinizdeki sanal âlem gözlüklerini çıkartın, siyasi mülahazalarla değil, olgulardan hareket ederek gerçekler izinde yürümeye çalışın ve bunu yaparken de olgulara geniş perspektiflerden bakmaya çalışın. Zira siyasi mülahazalar bakış açısını daraltır ve gerçeğin grileşmesine yardımcı olur.
Şimdi;
1- Suriye benim babamın oğlu değil. Bir kere benim Suriye ile geçmişten gelen bir hesabım var. Bâzı sosyal paylaşım sitelerinde müşahede ediyoruz.” Türkiye- Suriye kardeştir. Savaşa hayır.” Şiddetle itiraz ettim. Hayır, yanlışlık yapıyorsunuz, savaşa hayır tamam da, Suriye –Türkiye kardeştir sloganı tamam olmayan yanlış bir slogandır dedim ve nedenini de dilim döndüğü kadar anlatmaya çalıştım. Çünkü Suriye yıllarca bizim terörle mücadelemizde terör lehine olarak PKK’ya destek vermiş, Bekaa vadisinde terörist kamplarında eğitim verilmesini sağlamış, terörist başını saklamış ve himaye etmişti. Bıçak kemiğe dayanınca savaş kaçınılmaz olmuş ve Hüsnü Mübarek araya girmişti. Ama siyasi irade ve TSK kararlıydı. Sonunda Suriye geri adım atmış, Adana protokolü imzalanarak terör başı Şam’dan uçurulmuştu. Sonra malûm sonuca ulaşılmıştı. Bu bakımdan Mehmetçik kanlarında Suriye payı vardır ve benim kardeşim değildir.
Eğer uluslar arası ilişkilerde mütekabiliyet esasından hareket ederseniz Suriye konusu geç kalınmış bir süreçtir. Şimdi hemen sazan gibi atlamayın. Tamam, işte sırası geldi demeyin. Zira demir tavında dövülür. Siz Esad ve eşi ile kanka görüntüleri sergilerseniz şimdi sırası geldi diye beni ikna edemezsiniz.
Sapla samanı karıştırmayalım demişimdir. Fakat savaşa hayır için tasvip, Amerikan ve emperyalist dış politikalarını, Arap Baharı adı altındaki düzmece demokrasi yutturması/ hilesi/düzenbazlığı oyununu bozmaya matuftur.
Bu Arap baharı denilen senaryonun GOP’sinin sondan 2. etabı olduğu artık aşikâr…
Bu proje çokuluslu şirketler ve küresel güçler misyonun planladığı bir projedir. Bunun mimarları ise CFR’den tutun, Bilderberg’e kadar bütün küresel çetelerdir. Ben burada size bunları anlatmaya ve açıklamaya çalışsam, referanslar dâhil, sayfalar dolar.
Sizin kafada olanlar bu çetelerin attığı oltaya sazan gibi atladılar.
Zira bu çetelerin işlerini gördürmek için taşeron ve işbirlikçilere ihtiyacı vardı.
Bu oltanın ucundaki yem Osmanlı Milletler Topluluğu- Neo-Osmanlılar- Türkiye Birleşik Devletleri( Sarıgül ucubesi) idi.
Hemen diyeceksiniz ki, Osmanlı torunu olarak, fırsat işte bu fırsat, ne var bunda?
Biz ağabeylik yapacağız…
Yesinler sizin ağabeyliğinizi…
Yahu, siz hiç atasözlerinden ibret çıkarmaz mısınız? Dimyad’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak…
Soros ne dedi? Sizin tek ihraç edebileceğiniz ürününüz askeriniz.
Sizi Şam’a gönderdikten sonra “hadi marş marş geri.” Diyecekler. Ve Esad eğer halledilirse Suriye, Irak, İran ve Türk Kürt bölgeleri bir çatı altında birleştirilerek Kürdistan kurulacak.
E, ne var bunda diyeceksiniz?
Ağabeylik yapacaksınız ya, size ne var bunda diye sormak daha mantıklı geliyor.
İşte zaten son özerk yerel yönetimler yasası bu çerçevenin hazırlığı.
Bu süreç içinde Kürt devleti kurularak Türkiye’den toprak ilhakı yapılacak.
Bu toprak ilhakından sonra ne Amerika, ne de senin gurur duyduğun başka amcan, Barzani amcan Türkiye’ye selam bile vermeyecek…
Zaten Barzani amcan, Türkler’e kedi bile vermem dedi ya…
Bakın Ümit Bey, siz Kürtler’e toprak vermekte bir beis yok diyebilirsiniz, ama biz vermeyiz. Bunun için zaten iş sokaklara döküldüğünde ilk muhatap alınacak olanlar sizler gibi zihniyet taşıyanlar.
Suriye olayı arkasında Sevr yatıyor arkadaş. Siz bunları göremiyorsanız, hiç olmazsa ortalıkta kalabalık etmeyin.
2- Çok acemice sorular sormuşsunuz. Siz hiç santranç oynamıyor musunuz?
Bir sonraki hamleyi hesaplamak lazım.
“Aynı zamanda Suriye'ye 50 bin İran askeri sokmak demek, Suriye'nin Türkiye tarafından değil İran tarafından işgal edilmesi anlamına gelir.”
Laf mı bu şimdi?
O zaman adama sormazlar mı, Türkiye’de ne kadar Amerikan üssü ve askeri var diye?
Arkadan da Türkiye Amerika tarafından işgal edilmişte haberimiz yok gibi laf söylemek şaka olmaz herhalde…
3- “Güdümlü füzeleri var da neden muhaliflere kullanmıyor da, serseri atışlarla Akçakale'yi vuruyor?” Bunun cevabı “biz PKK’ya karşı niye güdümlü füze kullanmıyoruz?”Size Akçakaleyi Suriye ordusunun vurduğunu kim söyledi? Sizin dönen dolaplardan haberiniz yok.
4- Bak arkadaşım! Vazgeçin böyle oryantal romantizmin doğurduğu kahramanlık ve yiğitlik gösterilerinden. Platon Devlet adlı eserinde “devletler genişleyebilirler, ama kontrol edebildikleri yere kadar.” Diyor. Senin Osmanlı genişledi ama kontrol edemediği yere kadar. Sonra geri dönüş macerası başladı, kontrol edebildiği yere kadar. Osmanlı’nın kontrol hâkimiyeti olsaydı Kavalalı Mehmet Ali Paşa Kütahya’ya kadar gelemezdi. Dua etsin ki Osmanlı, İngiliz imdadına koştu, yoksa ki Kavalalı Osmanlı’nın işini herkesten önce bitirecekti. Sen kendi toprağında Kürtler’i kontrol edemiyorsun, ağabeylik havasında racon kesip Ortadoğu’yu kontrol edeceksin. Güldürmeyin adamı, komik oluyorsunuz. Zaten Pilli tavşan bunu rüyasında gördüğünü beyan etti. J
İşte ülkeyi rüyalarla yönetmeye kalkarsan uyandığında gerçekler suratına şamarı vurur.
5- Sorularınıza cevap olarak bir de siz BM Yasası 2. madde 4.fıkra ve İkiz sözleşmeler üstüne bir ders çalışın bakalım. Dünya öyle boş değil. Size boş gösterirler, sonra hamle yaptığınızda arkanızı doldururlar ve açıkta kalırsınız.
“Görüldüğü gibi, BM Yasası’nın ilk iki maddesine gönderme yapılmaktadır. Bilindiği gibi, BM Yasası’nın 1. Maddenin ikinci fıkrasında yer alan self determinasyon hakkı, 14 Aralık1960’de 1514 (XV) sayılı kararla sadece sömürge halklarına tanınmıştır. Yine 2. maddenin dördüncü fıkrası, tüm üyeler, uluslar arası ilişkilerde herhangi bir devletin toprak bütünlüğüne ya da siyasal bağımsızlığına karşı ya da Birleşmiş Milletler amaçlarıyla bağdaşmaz bir başka biçimde güç tehdidinde bulunmaktan ya da güç kullanmaktan kaçınması gerektiğini belirtir.”
Tabii bu arada “self determinasyon hakkına da bir göz atıverin.
6- Suriye daha temkinli ve akıllı bir politika izliyor. Öyle iç politikaya dönük efelik yaparak siyasi rant peşinde koşmuyor. Dünya dengelerini iyi okuyor ve kozlarını sona saklıyor. İran, Rusya, Çin, Kuzey Kore, Hürmüz Boğazı bunlar çok önemli faktörler. Bunları iyi analiz ediniz genç arkadaş.
Türkiye, Suriye’ye adım atamaz.
İran, haberin var mı, Kuzey Kore’de nükleer deneme yaptı. K.Kore İran’ın kankası…
Amerika ve İsrail İran’dan çoktan tırstı. Şimdi ateşi bizim gibi maşalarla tutmak istiyor.
İran, Şahab 3 füzeleriyle Ankara’yı bile vurabilir.
Çabuk kaç oradan… J
İran Ortadoğu ağabeyliğini bize bırakır mı?
Hem sizin ne işiniz var sorusu altında başka bir nokta var. Bu bir mezhep savaşı aynı zamanda. Ilımlı İslam projesinin tarafı olan mezheple diğer Şii arasında…
7- Bir de şunu bir okuyuverin bir zahmet. Savunma Sanayi İcra Toplantısı. Bu toplantıdan sonra Başbakan Rusya’ya uçtu.
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/yazargoster.php?haber=23434
Vallahi Ümit Bey, daha söylenecek çok şey var ama siz yine bildiğiniz okuyacağınızdan daha fazla yorulmak ve sizi de yormak istemiyorum.
Zira Şam’a kadar uzun bir yolunuz var. Erkenden kalkacaksınız, elinizde kılıç bayağı zor bir cihad yapacaksınız, Allah bileğinize kuvvet versin.
Dualarımız sizinle…
Ama şu içeriye komutanlarını attığınız Ordu’ya da fazla güvenmeyin. Zira moralleri ve motivasyonları bozuk…
Başarılar ve iyi günler…
Saygılar...
Mustafa Ağabey
Duyarlı bir okur olduğunuz için ve bu kadar bir birikime sahip olduğunuz için saygılarımı sunuyorum.
Lütfen beni sadece bu yazım ile değerlendirmeyin. Diğer, makalelerim, sizin tespitleriniz kadar derin olmasa da sizin düşünce yapınıza yakındır. Bu makalem Hükümetin illaki savaş yapacaksa en mantıklı olanını anlatmak için kaleme alınmıştır. Sonradan, Anayasa'nın savaş zamanında daha kolay ve çabuk değiştirilebileceği yorumunu yaparken, aynı zamanda savaş zamanı işler kötü giderse Asker'in yönetime kolaylıkla el koyabileceğini ve hatta Başbakan bile asabileceği... yorumunu da keşke ekleseydim diye düşündüm. Sizinle yaptığımız bu yapıcı tartışmada bunu belirtebilme imkanım doğduğu için size bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.
Makalemin başında belirttiğim gibi Hükümet tüm bu senaryoları, bizim bilmediğimiz daha birçok bilgi ile değerlendiriyordur. Kürt Devleti kurmak istiyorsa, Suriye ile savaş en mantıklısıdır. Ancak ben makalemde bizden toprak talep etmesi kısmına dikkat ederseniz değinmedim. Bu siyasi olarak da çok riskli bir durumdur. Aynı zamanda o topraklarda verdiğimiz 30 bin şehide ihanettir. Bunu Türkiye halkına kabul ettirmeniz, hatta kabul ettirmeyi bırakın, dile getirmeniz bile siyasi intahardır.
Ancak Türkiye'ye göbekten bağlı Kuzey Irak ve Kuzey Suriye bölgesinde kurulacak bir Kürdistan'ın bize zarardan çok fayda sağlayacağını düşünüyorum.
Saygılarımla...
Saygılar bizden Ümit Bey kardeş
Estağfurullah Ümit Bey kardeş, birikim ne demek?
Mübarek güne denk geldi. Kur'an'da suresini hatırlamadığım bir âyet vardır. "Denizler mürekkep, ormanlar kalem olsa Allah'ın ilmini, ismini, büyüklüğünü yazmaya kifayet etmez."
Yani kâinattaki böyle bir ilim, bilim ve bilgi derinliği karşısında bizlerin bildiğimizi zannettiğimiz konular ve bilgilerimiz ,okyanuslardaki bir su damlası molekülünde hidrojen bile değildir.
Ben kâinatta doğru bilgi olmadığına inananlardanım.İşte bu yüzden her bilgi diğerini yanlışlayarak bilim ve düşünce yapısında gelişmeler olmuş. Ben şu sözü de severim. Bilgi arsı olmak. Evet,ben bir bilgi arısı olmaya çalışıyorum. Bilginin olduğu her çiçeğe konuyorum ve bir öz alıyorum. Sizden aldığım gibi.
Bakmayın siz benim bâzen sivri gibi gözüken sözlerime. Arının da iğnesi var.:)
Buradaki tartışmalarımız iyi bir maksada ve sonuca ulaşma gayretlerine müteâllik.
Hayırlı bir iş yapmaya çalışıyoruz.
Ve bu şekilde konu ve kişilerin dış görüntüsünden çok iç görüntüsünü yakalayarak gerçeğe ve doğruya ulaşma gayretinde oluyoruz.
Sizinle asgari müştereklerde birleşmek güzel.Keşke bunu siyasetçilerimiz yapabilse.
Ancak son paragrafınıza yine muhalefet yapacağım. İşte önümüze buyurduğunuz o yemi atarak meydana getirmek istedikleri oluşuma olacak itirazları bertaraf etmek ve söndürmek istiyorlar.
Yani burada bir pazarlık var. Kerkük'teki petrolden Türkiye'ye pay verme karşılığında Barzanistan bağımsız devletinin kurulmasına müsaade etmek.
Bunun Türkiye'ye hiçbir yararı olmaz.Zira Barzani en büyük dansöz. Petrolü herkese dağıtmış gözüküyor, herkesle antlaşmalar imzalıyor, bir sürü şirketler, ortaklıklar kuruyor. Onun derdi imparatorluğunu tescil ettirmek. Dediğiniz imparatorluğu kurduktan sonra bize sırtını dönerek Amerika ve İsrail korumasında gücünü oluşturmak.
Barzani'nin 23 milyar dolarlık silaha niye ihtiyacı var?
Niye bu antlaşmayı Amerika ve İsrail ile yaptı?
Bu adamlar devletlerini kurduktan sonra yine silahları bize doğrultacaklar...
Siyasiler bu petrol paylaşımından kendilerine düşecek komisyonun peşindeler.
Halka hiçbir yararı yok...
O yüzden virüsün güçlenmesine imkan vermeyeceksin. Gerisi bana profesyonel bir misyon olarak gözükmez, gayetamatörce ve acemice romantik bir misyon olarak gözükür. Kürtler, daha profesyonel misyon sergiliyorlar.
Bizi Anadolu'ya kapatarak burada boğmanın peşindeler.Bizim onlara gösterdiğimiz hoşgörü,imkan ve diğer işbirliği girişimlerini güçlendikten sonra bize göstermezler.
Başarılar, iyi günler...
Ümit Bey
Ben polemiğe girmek istemem.Ama şunu da görün ki Türkiye'nin arasının iyi olduğu tek bir komşu ülke yok.Bölgedeki her devletle bir sorunumuz var.Suriye'yle sınırı aşan sular,Yunanistan'la adalar,Ermenistan,İran...Ve bu kadar sorunumuz varken bir yenisini daha eklemek bana mantıklı gelmiyor açıkçası.
Yeni yorum gönder