Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Müslümanlığın Irkı Olur Mu?
- Terör Sorunu ve Bürünülen Ruhsal Hâller...
- Hıristiyanlığın Katolik / Ortodoks Çatışmasından Yararlanamadık ...
- Demokrasi İçin Alınacak Daha Çok Yol Var...
- Dış Karışıklıklar ve Darbe Riski(!)...
- Korkular Ortak!
- Siyaset ve Sosyoloji...
- Sınırımızdaki Bir Tehlike(!)
- Oruç Ayı Ramazan ve "Hayat Tarzı" Kaygısı(?!)
- Ne Neo-Osmanlıcalık Ne de Post-Kemalizm, Türkiye, Türkiye'dir
- Çevre, Merkez Olunca...
- Siyasal Ilımlı İslamcılığın Çöküşü
- Çözüm Süreci ve Akıbeti?
- Mısır'daki Darbe Neden Bizi Gerer?
- Seçime Doğru...
İslamofobi...
Etrafımızda konuşlanmış olan İslam ülkelerinde alışık olduğumuz kanlı manzaralar devam etmekte.
Pakistan ve Kenya’da gerçekleştirilen kanlı eylemler, dünya nezdinde İslam dininin imajını yeniden gündeme getirdi.
Din adına gerçekleştirilen bu eylemler, esasında, İslam coğrafyalarından daha sert tepkilerle kınanmadığı müddetçe, İslam ve Müslümanlık olgusunun namusunu kurtarabilmemiz zor görünmekte.
İslamofobi olgusu, yıllarca Batı toplumları tarafından oldukça kullanılagelen bir kavram olmuştur.
Radikal ve marjinal terör örgütlerinin düzenledikleri eylemlerle masum insanları öldürmeleri, Batı cenahında İslamiyet’e yönelik olumsuz ve negatif algılamaları pekiştirmiş ve bununla beraber Müslüman kimliği Batılılar tarafından “Sakıncalı” olarak değerlendirilir olagelmiştir.
Batı cenahının İslam coğrafyalarına ve Müslümanlığa yönelik olumsuz bakışlarında bir diğer önemli dönüm noktası da, 11 Eylül Dünya Ticaret Merkezlerine uçakla yapılan saldırılar olmuştur.
* * *
Batı toplumların gözünde bundan böyle Müslümanlar, “Terörist” olarak damga yemiş ve ötekileştirici davranışlarla muhatap kalınmıştır...
Esasında, bu olay, Soğuk Savaş döneminin sona ermesinden sonra tek kutuplu dünyaya evrilen siyasal sistemin de, yeni konjonktöre göre kendisine yeni düşman yaratması babında bir eşik noktasıdır.
Bu süreçten sonra “İslamofobi”, Batı toplumlarında gittikçe artmış ve bu toplumların/ülkelerin Müslümanlara olan nefretlerinde ve ötekileştirici algılarında boyut bir aşama daha ileriye giderek yükselmiş ve bu kimlikteki insanlara muamelelerde “Aşırılıklara” kaçılmıştır. İslam dini gibi bir dinin adının terörizm ve teröristlerle veya ölüm ve katliamla yan yana zikredilmesi, gerçekten de düşündürücüdür.
Barış ve birleştirici bir dinin, insanların dinlerinden ötürü bir ölüme cevaz veriyor gibi gösterilmesi, bizatihi bu dinin mensuplarınca çok daha fazla ve sert bir biçimde kınanmalı ve bu zehirli düşünce eylemlerinin yok edilmesinde daha fazla inisiyatif alınmasına da neden olmalıdır…
Erhan SALMAN
- Erhan SALMAN içeriği
- 14815 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder