Çözüm Süreci ve Akıbeti?

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

SİYASİ İKTİDAR, çözüm sürecinin arkasında durmakta...

Tabii ki aylardır herhangi bir ölüm haberinin gelmemiş olması önemlidir; vatan hizmetini ifa eden anne kuzularının sağsalim Peygamber ocağından evlerine dönmeleri fevkalade önemlidir.

Yalnız, kamuoyuna yansıyan bazı görüntüler, insanda düşüncelerin ve acabaların oluşmasına neden olmakta.

Yine, PKK-KCK yapılanması içinde bazı değişikliklerin yapılması...

Şahin kimlikli militan önderlerinin, sahada daha fazla yer alacak görevlere getirilmesi, her şeyden önce başlatılan çözüm sürecinin ruhuna uygun mu?

Yine, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde devlet içinde devlet izlenimi yaratacak görüntülerin haber bültenlerinden, Türk Milletinin salonlarına yansıması, rahatsızlığa neden olmuyor mu?

Yol kesmeler...

Kimlik sormalar...

Adam kaçırma...

Şantiyelerin talan edilmesi...

Yine, ileri sürülen görüşlere de katılmamak mümkün değil? PKK militanlarının çekileceği söyleniyordu; ama daha militanların %15’inin çekildiği söylenmekte. Bunların da savaşamayacak kadar yaşlı ve hasta olanlardan müteşekkil oldukları ifade edilmekte.

Terör sorunun halledilmesinin gerçekten de ülkemiz açısından bir rahatlamaya, iktisadî kalkınmaya vesile olacağı aşikâr...

Yine, terör sorununun ve silahların ortadan çekilmesinden sonra, demokratik siyaset yolunun açılması ile farklı ideolojilerin ve fikirlerin de, mecliste temsiliyeti sağlanmış olacaktır. Bu bağlamda özgürlüğü ve eşitliği temel alacak siyaset kulvarının önünün engellerden arındırılabilmesi, ancak ve ancak “kararlı” ve “samimi” diyalog ve mücadele ile gerçekleştirilebilir.

Son tahlilde ülkemizde yürütülen bu çözüm süreci, ne olursa olsun şeffaflıktan uzak bir biçimde sürdürülmekte. Terör sorununun bitirilerek, demokratik bir cumhuriyet inşasının başlaması, hepimizin beklentisidir.

 

Erhan SALMAN

erhan.salman@politikadergisi.com

Yorumlar

hangi çözüm

akp çözüm sürecinde artık duvara toslamıştır,bu sürecin tek galibi pkk-bdp olmuş,bunlar akpyi masaya oturtarak itibar kazanmışlardır,dünyadaki tüm terör örgütlerinin amacı zaten devletleri masaya oturtarak onlara tavizler dayatmaktır,pkk bu sayede akp hükümetinden taviz kopartmaktadır, bu tavizler pkk elebaşısı  öcalanın ev hapsine çıkartılmasına dek sürecektir,bölücü anayasa zaten yoldadır,bu anayasa ile de Türkiyenin üniter yapısı ulus devleti ortadan kaldırılacak ana dilde eğitim ve doğuda bir özerk yapılanmanın önü açılacaktır,dikkat edilirse,Türkiye suriyenin kuzeyinde pkk uzantısı pydnin kurmaya hazırlandığı özerk yapıya fazla  ses çıkartmamakta ve tepki vermeyerek,bu sözde açılım sürecini zarara uğratmamak konusunda titiz davranırken pkk ve  onun siyasi kanadı bdp devletten somut adım beklentisi içindedir,bdp eşbaşkanı demirtaş pkk, hükümetin kara kaşı gözü için geri çekilmiyor,pkknın dışarı çıkması önemli değil içeri girmesi önemli gibi demeçler vermekte diğer bdpli vekiller açık açık apo serbest kalmalı diye akpye aba altından sopa göstermekte,pkk elebaşı bayık akpyi açık açık tehdit etmekte ancak akp tarafından bu demeçlere en ufak bir yanıt verilmemektedir,akil adamlar heyetinin her gittiği ilde halkın protestosuna uğraması bu sözde çözüm sürecinde halk desteğinin olmadığını açık ve net ortaya koymaktadır,Türkiye halkı çözüm olsun ama ne karşılığında sorusunu haklı olarak sormaktadır, kürt sorunu aslında büyük ölçüde çözümlenmiştir, en son gezi parkı direnişinde bile Türk ve Kürtler bir araya gelerek akp hükümetine karşı demokratik tepkisini ve mücadele azmini sergilemiştir,sorun özünde sınıfsaldır,Türk ve Kürt emekçileri birleşip sosyalist devrim yolunda yürümek zorundadırlar,Türklerin sorunu da Kürtlerin sorunu da bu kapitalist düzende çözümlenemez,çözüm sosyalizmdedir,ancak 80 öncesinde sosyalist devrimci saflarda yoğun şekilde bulunan kürtler bugün artık bdpnin pkknın saflarına katılarak artık kürt burjuva milliyetçiliğini savunur hale gelmişlerdir, bu gelişme şüphesiz Abd ve Ab emperyalizmin böl parçala yönet ilkesine tam olarak uymaktadır,dolayısıyla bu görüntüsüyle kürt hareketi emperyalizmin yedeğine düşmüştür,hiç bir ilerici ve devrimci yönü kalmamıştır,Marksist Leninistlerin artık bu harekete destek vermeyi tümüyle bırakarak,bağımsız sınıf mücadelesi zemininde kendi gündemini ve kendi mücadele perspektifini yaratması tarihsel bir zorunluluk olsa gerek.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.