Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Demokrasisi/Demokrasi Eksik/Kusurlu Cumhuriyet...
- Çevre, Merkez Olunca...
- Neden CHP'ye Bu Kadar Çok Yükleniyorlar?
- Dış Karışıklıklar ve Darbe Riski(!)...
- AK Parti ve Devlet
- İslamofobi...
- Seçime Doğru...
- Yaşananlar ve AK Parti'nin Tepkileri(!)...
- Kapalı Kutu
- Siyasi İktidar Toplumu Kucaklayamıyor, Peki Neden?
- Genelkurmay Başkanı ve Hukuksal Çizgi...
- Muhafazakârlık-Modernlik Çerçevesinden Bazı Okumalar...
- Sınırımızdaki Bir Tehlike(!)
- Sağlam İrade(?)
- Müslümanlığın Irkı Olur Mu?
Demokrasi İçin Alınacak Daha Çok Yol Var...
Demokratikleşme Paketi, kamuoyundaki kutuplaşmalara binaen tartışılmaya devam ediyor.
Aslına bakıldığında paketin doyurucu olmadığı ortada...
Bir de insanımızın özelliği midir, bilemiyorum, bir şeye o kadar fazla bel bağlıyoruz ki...
Mübarek bu “Çikolata Paketi” değil ki...
***
Neden bu kadar rahatsızlık?
Ya da neden bu kadar beklenti içinde hayalkırıklığına gark olma?
Türkiye’de yıllardır süregelen bir sorunlar silsilesi var...
Demokrasi sorunu var...
Demokrasi algısı sorunu var...
II. Meşrutiyetle başlanan “Demokrasi Yolculuğumuzda”, Cumhuriyet tarihi boyunca birçok badirelerle karşılaştık...
Demokratik parlamenter rejim...
Ne zaman adamakıllı “Demokratik” oldu...
***
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sürekli olarak ağzına 27 Mayıs Darbesini ve merhum Adnan Menderes’i dolamakta ve 1950 Demokrat Parti döneminin politikalarından ve uğradığı politik gasplardan nemalanmaya, 21. yüzyıl siyasal konjonktüründe devam etmekte.
Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu travması üzerine kurulmuş devrimci bir Cumhuriyet devletidir...
ATATÜRK’TEN sonraki hükümet dönemlerinde siyasal idarede söz sahibi bürokrat ve asker elitleri, ülkemizi bazı “Tehdit” algılamalarına göre yönetmişlerdir. Evet, yönetmişlerdir. Meclisin açık, sandıkların oy kullanmaya cevaz verdiği, politikacıların seçmen teveccühlerine mazhar oldukları dönemlerde dahi, Türkiye Cumhuriyeti asker ve yargı elitleri tarafından “Gölge” kabine zihniyetiyle yönlendirilmiştir.
***
İmparatorluk coğrafyasından “Ulus Devlet” modeliyle Türkiye Cumhuriyeti kurulurken ve bu cumhuriyetin bekasında birlik ve bütünlük esasından taviz verilmemesi adına, hem “Dincilik”, hem de “Etnisiteye” dayalı politikalar, her daim kontrol altında tutulmuştur. Kürtçülük ve İslamcılık, Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve bütünlüğüne siyasal arenada tehdit olarak algılanagelmiştir... 2002 tarihi, Türk Siyasal Tarihinde bir dönüm noktası olmuş, sistemin tehlike olarak addeddiği kesimler, merkezin ötelediği çevre, itidal ve suhulet tesis etmek amacıyla iktidara yürümüştür. Demokratik kültür, öyle kolayca oturtulacak bir alışkanlık değildir.
Ülkemize daha çok paketler gerekmekte, demokratik olgunluğun yeşerebilmesi adına...
Erhan SALMAN
- Erhan SALMAN içeriği
- 9384 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder