Mavi Halkalı Ahtapot !.. ve 35. Maddeyi Kuşatma Hamlesi

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
İrfan DEĞİRMENCİ
Yazının Yazıldığı Tarih: 
25 - temmuz - 2010

 

Mavi halkalı ahtapot !..
( Hapalochlaena lunulata) dünyanın en zehirli 2.hayvanıdır. Etkileyici deseniyle izleyeni hipnotize edercesine yaklaşır. Fazla acı vermeden sinsice sinir sisteminizi felç eder, yavaş yavaş komaya girersiniz. Hemen hastaneye gidip panzehir tedavisi uygulanmazsa ölürsünüz !..
Cennet vatanımızı kan bulaşmış bir haritaya, büyük İsrail projesine peşkeş çekmek isteyen nice düşmanlarımız oldu. İçimizden dost görünüp, sinsice kuşatan ve şimdide cumhuriyetimizin en değerli kalelerini neredeyse darma dağın eden Fethullah Gülen teşkilatı ve bu karanlık, eli kanlı örgütün açtığı yoldan giden nice başka iç ve dış düşmanlarımız var. ATATÜRK’ün vefatından hemen sonra cumhuriyetimizi kuşatmaya başlayan, varlığını pek fazla öne çıkarmayan Siyonizm, bu zamana kadar istediği her kurumu, her siyasi partiyi iktidar olsun muhalefet olsun istediği gibi yönlendirdi.
 
Gelişmelerin, tehlikelerin ve kuşatmaların farkında olan nice aydınlarımız öldürüldü, tutuklandı, baskı altında sindirildi. En çok uyguladıkları ve başarılı oldukları yöntem olan psikolojik savaş yöntemleriyle de toplumu yıllarca uyuttular, hipnotize ettiler, istedikleri gibi yönlendirdiler. En can alıcı taktikleri ise din yöntemi yoluyla oldu, gerçekten nice ‘can’lar aldılar. Ender sayıda insan bunları ön görebildi ve yine ender sayıda insan bunları kavrayabildi, verilen mesajları anlayabildi, uyanık kalabildi.
*********
Fil Yöntemi:
Fil her gün aynı yoldan geçermiş. Fil avcıları yola tuzak kurarak onu çukura düşürürler. Siyah elbise ile gelip fili iyice döverler. Birkaç gün sonra da beyaz elbise ile gelerek fili kurtarırlarmış. Fil de artık avcıları kurtarıcı olarak görürmüş.
Yani buradaki yöntem; toplumu bunalıma sok, sonra kurtar ve kendine bağla !..
**********
Aydın bir insanın anatomisini düşünüp ele alırsak, o kendini korumayı, hayatta kalmayı öğrenmiştir, tehlikelere karşı açıkgözlüdür, nice darbeler yemiş, kaç kere vurulmuş ama yıkılmamıştır. Düşmanların salgıladıkları her türlü zehre karşı bağışıklık sistemi gelişmiştir. O insan biziz, bizleriz… ATATÜRK’çü gençliğiz biz kaç kere yıkılırız toparlanırız, ayağa kalkarız, birbirimizi tanımasak da o asil kan’da dolaşan hücreleriz …
Uğur MUMCU, Abdi İPEKÇİ, Necip HABLEMİTOĞLU, Bahriye ÜÇOK, Türkan SAYLAN, Çetin EMEÇ’iz biz akıllı ama az da olsak aydın Türk milletinin savunucularıyız. Bizim için ölenleri unutmayız asla ve unutturmayız. Birbirimizi tanımasak da hiç görmesek de birbirimize güveniriz.
Şimdi durumumuza bakalım: yargı kuşatıldı, TSK kuşatıldı, siyasi partiler zaten büyük çoğunlukla cumhuriyeti savunmaktan uzak çıkar kavgasında. Geriye kalan Türkiye cumhuriyeti anayasası ;
*********
BİRİNCİ KISIM
Genel Esaslar
I. Devletin şekli
MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
*********
Birkaç gündür yapılan karşılıklı atışmalara bakıyoruz, KILIÇDAROĞLU, AKP. Ya meydan okuyor ve Başbakana şunu söylüyor meydanlarda, ‘’eğer samimiysen iç hükümler kanunu 35.madde yi değiştirelim’’
Başbakan’da haliyle istemem yan cebime koy diyor ..
durun bakalım !. ne oluyor beyler diyen var mı ?!
*********
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ İÇ HİZMET KANUNU
C.UMUMİ VAZİFELER
Madde 35 - Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır.
Zehirli kollarını ahtapot gibi bütün kalelerimize dolayan karanlık, ama kim oldukları ortada olan güçler, bir kez daha insanların gözlerinin içine baka baka hipnotize etmeye çalışıyorlar. Bunlara inanırsanız sizi uyuturlar, inanmaz güvenmezseniz paniğe sevk ederler ne yapacağınızı şaşırırsınız, hiç umursamaz ilgilenmezseniz zaten sizi çoktan ellerinin altına almışlardır bile. Bu maddeyi değiştirmelerindeki amaç ne ?! TSK’yı savunma bakanlığına bağlamak. Tıpkı Amerika’daki gibi. Siz bu maddeyi meclisten geçti bilin !. geride kalan ,ahtapotun uzanamadığı tek yer t.c.anayasasının değiştirilemez,değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükümleri..
Her halde son sözü biz söyleyeceğiz. ATATÜRK’ün yazıları ve heykellerinde dahi kurtulmak istemelerinin nedeni bizlerden korktukları içindir. Bizler yalnızız !. Azınlığız.
Ama ahtapot bizi uyuşturamayacak, yeter ki psikolojik savaşta yenilmeyelim.
Bu söylediklerimle hem fikir olan kaç kişi var bilmiyorum.
iletişim çağının bütün silahlarının namlusu bize dönük durumdayken şundan eminim;
‘Türkleri öldürebilirsiniz. Ama asla mağlup edemezsiniz ‘
( Necip HABLEMİTOĞLU )
İfade etmek istediğimi kısaca son kez anlatayım; daha çok acı, çok zor ve sıkıntılı günler yaşayacağız. Duyarsız kalmayalım. Ama akıl sağlığımızı koruyalım. Cesaretimiz ve aklımızı birlikte kullanalım çünkü ancak uzun vadede başarılı olabiliriz.
Saygılarımla.
iletisim@PolitikaDergisi.com
 

Yorumlar

Mavi halkalı ahtapot

Sayın İrfan Değirmencioğlu'na çok teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum. Her kişiliğin, varlığını sürdürecek organları ve organları arasında da bir işbölümü vardır. Devlet de bir kişiliktir ve kendini koruyacak bir sistemi olmalıdır. TSK’ne verilen görev, Anayasa’da nitelikleri tanımlanan Türkiye Cumhuriyetini korumaktır. Nedir bu nitelikler? Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olması, bölünmez bir bütün olması, dilinin Türkçe olması, bayrağı, marşı ve başkenti. Teket teker bakalım: demokratik miyiz gerçekten, laikmiyiz, hukuk devleti miyiz ? Milli Eğitim kurumlarında Kürtçe eğitim öngörmuyuz, ulusal bayrak yanında eyaletin de ayrı bayrağı olsun denilmiyor mu, istiklal marşımızın “prozidi” si bozuk demiyor muyuz, ülkenin en önemli şehri İstanbul’dur, yavaş yavaş devlet kurumlarını, bakanlıkları oraya çekelim demiyor muyuz? Hani nerede o zaman temel nitelikler, ne derece sağlam duruyor? 12 Eylül’ün hesabı diye yutturmaca ve kabul edilse bile uygulanamaz bir madde getirip milleti kandırmak isteyenlere, biz askere daha büyük ve kalıcı bir zarar verecek öneriyle geliyoruz. Ne yani, cumhuriyetin niteliklerini, başbakanlık danışmanları mı korusun, RTÜK mü, Tapu ve Kadastro mu. Darbe gerekçelerini ortadan kaldırmak için, diyorlar. 12 Eylül darbesinin hangi gerekçesi cumhuriyetin nitelikleriyle ilgiliydi. Tam tersiydi.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.