Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Kozmik odadan çıksa, çıksa cin çıkar
- Ergenekon'a Var da, Deniz Feneri'ne Yok Mu?
- CHP’de Gençlik Kolları var mıydı?
- Hep Karanlık Olacak Değil Ya, Biraz Pembenin Kime Zararı Var?
- Türkan Saylan’a
- Kardeş Kanı
- Cehalet Canavarı Mardin'de
- Go Home Türkiye!
- "Bakan" Değil Gören Lazım Bu Memlekete!
- İdeal ve İman Götürüyoruz
- Ağca Hayranı Medya!
- Bülent Arınç’ın suikast hayali, TSK’nın bir çuval inciri
- TBMM Çatısı Altında Terörist Eli
- Kardelenler Yalnız Değilsiniz
- İşçiye sopa, teröriste kırmızı halıda “Gül”
Karabulut Cinayetinin Ardından, Masumiyet Tiyatrosu Sahnede
Bugüne kadar yazmak istemediğim bir konuyu ele almak zorunda kalsam da, yaşadığım sıkıntı ne Münevver’in yaşadıklarını ne de ailesinin üzüntüsünü geçebilir. Acımasızca bir cinayete kurban gitti Münevver. Yaşama hakkını elinden alan gözlerine sevgiyle bakan kişi…
Cinayetin üzerinden 197 gün sonra yakalanan Cem Garipoğlu pişman olduğunu söylüyor.
Çocuk pişmanmış…
Çocuk üzülüyormuş…
Çocuk kendine kızıyormuş…
Çocuk kıskançmış…
Çocuk şöyleymiş, böylemişş…
Çocuk adı üstünde; masumiyetin, dürüstlüğün, çıkarsız hesapsız tüm saflığın sembolüdür.
Avukatı çocuk hitabını özellikle kullanarak olayın vahşetini hafifletmeye çalışıyor.
“Kız sevgilisinin yanında başka erkeğe mesaj çekmiş, adam namusunu temizlemiş” bu kanı halk tarafından benimsenirse, olayın şekli namus cinayeti ile geçiştirilebilir düşüncesi hâkim olmalı ki, sürekli bu konu servis ediliyor.
Çocuk değilse, çocuk mahkemesinde ne işi var?
Dile kolay 197 gün, kim, kimler bilmediği bir noktada neden sakladı?
Neden teslim olmadı, hepsi bir muamma…
Türk Ceza Yasasında;
Kasten Öldürme;
Madde 81- Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. (Ağır Ceza)
Madde 82- Kasten öldürme suçunun;
a)Tasarlayarak
b)Canavarca hisle veya eziyet çektirerek
c)Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle,
d)Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı,
e)Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
f)Gebe olduğu bilinen kadına karşı,
g)Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
h)Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak "ya da yakalanmamak" amacıyla,
i)Bir suçu işleyememekten duyduğu infialle,
j)Kan gütme saikı ile
k)Töre saikıyla,
İşlenmesi halinde kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır. (Ağır Ceza)
Bu maddelere göre Cem Garipoğlu’un TCK 82. Maddenin a,b,e,h maddelerinden yargılanması gerekir.
Ancak yaşı nedeni ile kazanımları, alacağı cezayı hafifletecektir.
Yaş Küçüklüğü;
Madde 31 –
1)Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur. Bu kişiler hakkında ceza kovuşturması yapılamaz, ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.
2)Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
3)Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde Oniki yıldan Onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası on iki yıldan fazla olamaz.
29.10.1991 Adana Doğumlu (T.C. Vatandaşlık numarası: 14563205208)
TCK.nın 82. maddesinin a, b, e ve h maddelerinde belirtilen fiillerden yargılanacak olsa da yaşı itibariyle On iki yıl ile On beş yıl ceza alacaktır.
Bir diğer hafifletici neden olarak da “akıl sağlığının yerinde olmadığı” iddiasının ortaya atılması ihtimalidir.
TCK nın 32. maddesinde Akıl Hastalığı düzenlenmiştir.
Şöyle ki;
1)Akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilemez. Ancak bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.
2)Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi beş yıl... Diğer hallerde verilecek ceza altıda birden (1/6 ) fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkûm olunan ceza süresi aynı olmak koşuluyla kısmen veya tamamen akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.
Cem Garipoğlu’unu, savunmalarında “psikolojik sorunlarının olduğunu ve akli melekelerinin tam yerinde olmadığını” öne sürüp Aklı Hastalığı yönünden rapor alınması istenebilir. Yaşı nedeni alacağı ceza 12 – 15 yıl olduğuna göre akıl sağlığı bozuk olduğundan cezası “1/6 oranından fazla olmamak kaydı ile indirilebilecektir”. Bu da demektir ki alacağı ceza 12/6 = 2 Yıl olabilir.
Akıl sağlığının yerinde olmadığı yönünde rapor alınması ihtimali olsa da; böylesi bir raporun adaleti yanıltmak, sahte belge veya yanıltıcı belge kullanmaktan öteye gitmeyeceği açıktır.
Cem Garipoğlu, 29 Ekim 1991 tarihinde doğmuş, 18 yaşını tam olarak 29 Ekim 2009 tarihinde doldurmuş olacak.
Münevver Karabulut ile aynı yaşta olan hatta 07.03.1991 olduğuna göre Münevver Cem’den büyük.
Münevver Lise öğrenciyken, yaşıtı Cem Garipoğlu; Fabrikaları, İşyerleri, Evleri arabaları paraları varken kısacası durumları çok iyiyken 27 Aralık 2006 yılında yani henüz 15 yaşındayken işe başlamış.
|
||||||||||||||||
|
||||||||||||||||
|
Özetle; 2006 yılında 5 İş günü,2007 yılında 360 iş günü,2008 yılında 360 iş günü,2009 yılında ise 62 iş günü 1.046,76 Sigorta Matrahı üzerinden, aylık prim ödenmiş. Yani Cem Garipoğlu 27 Aralık 2006 yılından 02.03.2009 tarihine kadar aktif olarak İstanbul’da bulunan bir şirketin bünyesinde sigortalı olarak çalışmıştır.
ADI SOYADI |
İŞYERİ NO/ |
İL / ŞUBE |
DÖNEM/AY |
BELGE KODU/TÜRÜ |
İŞE GİRİŞ TARİHİ |
GÜN |
KAZANÇ |
İŞTEN |
||||||||
CEM GARİPOĞLU |
1034688 |
34/09 |
2009/3 |
01A |
|
2 |
69,78 |
02/03 |
||||||||
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Vahşi Cinayet 03.03.2009 tarihinde yani (işten ayrıldığı) 02.03.2009 tarihinin ertesi günü işlenmiş.
de kendisini kurtarma peşinde olabilir mi?
Madde 39 –
1)Suçun işlenmesine yardım eden kişiye işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde onbeş yıldan yirmi yıla, müebbet hapis cezasını gerektirmesi halinde o yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde cezanın yarısı indirilir. Ancak bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.
2) Aşağıdaki hallerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur
a- Suçu işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek
b- Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak
c- Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak… Maddelerinden yargılanmaları gerekir.
Halk arasında yaygın bir görüş vardır “paran varsa, gücün varsa senden iyisi yok mantığı”
Nuran.Talay@politikadergisi.com
Ek | Boyut |
---|---|
cem_garipoglu_kimlik.jpg | 18.25 KB |
ssk_sicilno_ilesorgulama_cem_garipoglu.doc | 117 KB |
- Nuran TALAY içeriği
- 18715 okunma
Yorumlar
Karabulut olayi tamamen aciga cikarilmali...
Aslinda objektif olarak incelenirse, Munevver Karabulut cinayetinde bir kisinin eli degil, cok kisinin eli vardir! Suclullar kendilerini cok iyi tanirlar..Cem Garipoglu cocuk olarak yargilanacaksa, ona yardim edenler elleri kollarini sallayarak dolasamazlar. Cunku hicbir cocuk boylesine planli bir cinayetin yalniz basina sorumlusu olamaz! Cem'in babasinin kisiligi ve karakter zayifligi hepimizce bilinmektedir. Polis bu hunharca islenen cinayette muthis pasif kalmistir. Cinayet yerinde yuzden fazla delil ele gecirilmeliydi. Gecirildi ise tahlil sonuclari nelerdir, nicin media'ya aciklanmamistir? Sorumsuzca takip, saklanan gercekler, suclularin hala ele gecirilmemesi, bu iste yalniz paranin degil, daha karmasik durumlarin soz konusu oldugunu ispat ediyor. Yukaridaki yazinizda tam yerinde ornekler kullanarak adeta bir detektif gibi cinayetten once ve sonraki durumlari yorumladiginiz icin tesekkur ve saygilarimi gonderiyorum.
CEM GARİPOĞLU OLAYI
Bence olay tamamen genç'sel nedenlerden(Uyuşturucu,alkol veya hap)kaynaklanan anlık bunalımlardan meydana geldi.Ancak Rahmetlinin ailesinin haklı isyanları ve ne yazık ki Basın'ımızın abartılı yorumları sayesinde adeta olay DA VİNCİ şifresi tarzında garip bir hal aldı.Yok efendim neymiş:
Rahmetli, ailenin önemli bir sırrını görmüş veya öğrenmiş de o yüzden öldürülmüş.
Garipoğlu tarzında köklü aileler,bir insanın ölmesini gerektirecek kadar önemli sırlarını çocuklarına söyler veya bunları içeren dökümanları ortada bırakacak kadar SALAK olabilirler mi?
Kişisel fikrim anlık bunalımdan kaynaklanan bir olay olsa bile MAKTUL'un böylesine detaylı bir cinayeti(başının canlı iken kesildiği raporuna dayanarak)tek başına işleyebilmesi pek mantıklı gelmiyor.O konuda ki tek mantıklı açıklama ancak Rahmetlinin bu işlem gerçekleşirken bir şekilde uyuşturulmuş olması gerekmektedir.Onun dışında MAKTUL'a yardım eden biri veya birileri var olma olasılığı çok yüksek.Bu noktada da aklıma şöyle bir soru takılıyor.Eğer bu işi yapan kişi veya kişiler CEM GARİPOĞLU'nun ailesinden çok mu daha önemli aileler ki;ortaya çıkarılamıyor.MAKTUL yakalandıktan sonra,karşı tarafın AVUKAT'ı olduğunu öğrendiğimiz bir kişi ise ortaya bir AHMET ismi attı.AHMET'ler memleketimizde çok.Niçin bugüne kadar böyle bir ismin veya kişinin kimliğa söylenmedi?Bu konuda da çok şüpheci biri olduğum düşünülse bile şu soruyu da aklımdan çıkaramıyorum.Acaba yeni bir isim daha ortaya atılarak olayın CEM GARİPOĞLU'nun üstünden alınarak veya hafifletilerek yeni bir kişiyi mi suçlayacaklar?Hani cezanın mümkün olduğunca hafifletilebilmesi açısından...Herhangi yeni bir isim çıksa da,çıkmasa da tahminim CEM GARİPOĞLU'nun çok ağır bir cezaya çarptırılmayacağını düşünüyorum.3 veya en fazla 5 yıl içerisinde hayatına devam edeceği kanaatini taşıyorum.Saygılarımla....Murat BAHADIR.
GENÇLERİMİZ GARİPLEŞTİ
altı aydan beri tv ve gazetelerde , korkunç bir cinayet ve gariboğlu haberleri okuyup dinledik , anlatıldı canlı yayınlar yapıldı. sonunda suçlu yakalandı , korkunç olay bundan sonra yargıya intikal etti . bütün arkadaşlar burda asıp kesiyor . ya durun bakalım arkadaşlar , suç varsa suçu ben işledim diyen varsa , zaten türk yargısı gereken cezayı verecektir . aslında bu korkunç olay , bizlere bir ders olmalı , hemde çok iyi bir ders olmalı . hepimizin çocukları var ve üstüne titreriz , iyi bir eğitim , iyi bir insan olması için uğraş veririz . demekki yeterli değilmiş , çocukların biraz daha üstlerine düşmeli , biraz daha ilgilenmemiz gerekiyormuş . ilkokula giden çocukları okula götürüp getiriyoruz , kaldırımda dahi elimizden ayırmıyoruz , aman şunu yapma , aman bunu yapma . kendine zarar vermesin , başkasına zarar vermesin , çevreye zarar vermesin diye uğraşıyoruz . çocuklarımızın iyi bir eğitim almasını , iyi bir insan oarak yetişmesini , iyi bir işi olmasını arzu ediyoruz . bir çocuğu kaç yaşına kadar koruyabiliriz ki , dahası ömrümüz yetermi acaba . çocuğumuzun değişik yaş dönemlerinde , belirli hayat riksleri alması , kendisini bir şekilde koruması için izin vermeliyiz . fakat ülkemizi yönetenler yüzünden buda mümkün olmuyor . öğretimini tamamlayan çocuklarımızın çoğu işsiz . eğitimini tamamlamış , askerliğini yapmış çocuklarımızın anne babaların ,yarısı beş on harçlık veriyorsa , yarısı parasız sokağa çıkarıyor . gençlerimiz işsiz , gençlerimiz parasız , gençlerimiz bunalımda , gençlerimiz çıkmazda gençlerimizin her an suç işleyebilir , suça karışabilir . kişi başı milli gelir , adaletsiz gelir dağılım , çocuklarımızın iyi yetişmesine , gençlerimizin iş bulmasına olanak vermiyor . şimdiki gençlerimizde ayıp kavramı yok olmuş , siyasi bir fikir üretemiyorlar , gelenek görenek kültür denen hiçbir şey yok , bilmekte istemiyorlar . işsiz gençlik , parasız pulsuz gençlik , ülkemizde daha çooook sorun olmaya devam edecek çoookkk . parasızlık sorun oluyorda , paralı gençlik nasıl sorun oldu . çok para kazanma hırsı yüzünden tabi . gelelim garipoğlu meselesine . şirket üstüne şirket aç , aç batır kendi bankandan para çal , şirketine kredi al batır , bankanın içini boşaltıp devlete ödetmeye çalış . para kazanma hırsı yüzünden , gözü çocukmu gördü , paraya katakülleye getirirken evlatmı yetiştirdi . vahşi olayın sorumlusu , para kazanma hırsı olan garipoğlu sülalesidir . abisine ait burgaz rakının dağıtımını yapan , çok para kazanmak için bondrolleri bile değiştiren , para kazanma hırsından dolayı çocuğuyla ilgilenemiyen , baba garipoğlu suçludur . kendi çocuğuyla ilgilenmesi gerekirken , çocuğunu bakıcılara emanet edip , konken partilerine giden , avrupalara amerikalara tatile giden , anne garipoğlu suçludur . gençler iş para bulamazken , kendi çocuğuna onbinlerce dolar cebine harçlık koyan , yok nedir bilmeyen çocuk büyüten , şımarık evlat yetiştiren garipoğlu ailesi suçludur . büyütürken ilgilenmiyen , suç işlemeden önce çocuklarına sahip çıkmayan , suç işledikten sonra sahiplenen , sonradan korumaya çalışan anne baba garipoğlu suçludur . _____________________BABA_KUBİ
Yeni yorum gönder