Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Atatürk'ü Neden Bu Kadar Çok Seviyoruz?
- TSK'da ki İntiharlar
- Aşk Olsun Sana Çocuk
- Cumhurbaşkanı Olacakmış!
- Erdoğan Mitinglerinin Algoritması
- Hizbullah ve Düzensiz Savaş
- Dindar Nesil
- Uluslararası Sistemin G’üç Boyutlu Stratejisi
- Baştaki El
- Bu Sefer Misafir Bulduğunu Değil, Umduğunu Yemek İstiyor
- Normalleşiyoruz (!)
- Haftaya Dair Serbest Çağrışımlar
- Buyurun Efendim, Hoş Geldiniz..
- Sanat Bunu Hak Etmiyor
- Geçti Borun Pazarı
Mayınlı Araziler Ne Olacak?
AKP Hükümeti 2003'te Ottowa Sözleşmesi'nin altına imza atarak 146 ülke ile birlikte Türkiye topraklarında kara mayınlarını temizleyeceğini taahhüt etti.
Tabi bu konu daha çok kamuoyunun gündemine 2009 yılında Suriye sınırında ki yaklaşık 900 km’lik hatta 216 bin dönüm bir alanın AKP Hükümeti tarafından bir İsrail şirketine 44 yıllığına kiralanmak istenmesiyle girdi. Bu arada Ottowa sözleşmesine Pentagon’un, "Pentagon kara mayını kullanma hakkını e
Ottowa sözleşmesine göre mayınların temizlenme süreci 10 yıldı. Şuan ki durum itibariyle muhalefetin ve kamuoyunun tepkisi neticesinde ve Anayasa Mahkemesi kararıyla 44 yıllık gibi uzun vadeli yap işlet devret modelinden vazgeçilmiş, 2012 Şubat ayında açılan ihaleye giren firmalardan 20’si ön elemeyi geçmeyi başarmıştı. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’da Suriye’de ki karışıklıklara rağmen bu konuda geri adım atmayacaklarını belirterek 2012 Aralık ayına kadar firmalarla anlaşılacak ve 2014-2016’ya kadar mayınlı arazilerin tamamen temizleneceğini söylemişti.
Son yıllarda terör saldırılarının artmasıyla özellikle Irak sınırını koruyamaz hale gelen Türkiye’nin, izlediği yanlış dış politikalar sonucunda Suriye’nin kuzeyinde de bir Kürt Bölgesi oluşma ihtimali karşısında ki tek tavrı Barzani’nin ayağına kadar gidip T.C.’nin mesajını vermekten ibaret oldu. ‘Ben aşiret ağalarıyla görüşmem’ dedikten sonra Barzani ve bakanları ile birlikte türkü söyleyen bir Başbakan’ın, şimdi de Dışişleri Bakanı’nı bir aşiret liderine mesajını iletmek üzere adeta bir postacı gibi göndermesi gelinen nokta itibariyle ibret verici idi!
BOP Projesi’nin amacının Ortadoğu’da sınırları değiştirmek ve bölgede ABD ve İsrail devletleri’nin çıkarlarına hizmet edecek bir Kürt Devleti kurmak olduğunu artık sağır sultan bile biliyor, yaşanan gelişmelerden anlıyor ama bu ülkeyi yönetenler bilmiyor, anlamıyor ya da bu projeye hizmet ederek bu vatana ihanet ediyorlar!
Bu doğrultuda 340 km’lik Irak sınırını koruyamayan bir Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde de Barzani ve PKK destekli kurulacak bir Kürt bölgesi kurulması durumunda yaklaşık 1300 km’lik bu hattı nasıl koruyacağını merak ediyorum!
1950’li yıllarda Suriye sınırlarını korumak için gerek soğuk savaşta Suriye’nin SSCB yanında olması yüzünden gerek kaçakçılığı önlemek amacıyla yerleştirilen mayınların, Esad’ın devrilmesinden sonra ve Suriye’de yaşanacak yönetim boşluğu sürecinde sınırı korumada önemli bir araç olacağını görmemiz gerekiyor. PKK’yı bitiremeyen bir Türk Devleti’nin 1300 km’ye ulaşacak güney sınırının güvenliğini mayınları temizlese de temizlemese de Barzani’yi ‘Kak’ yapmış bir Hükümet ile sağlayabileceğini düşünmekse yüzde 50’nin iyi niyeti olsa gerek!
NOT: Her ne kadar topraklarımızın mayınlardan temizlenmesi taraftarı olan birisi olsam da bu süreçte Türkiye, Ottowa Sözleşmesi’ne bağlı kalmak zorunda değildir.
Yürürlük süresi ve çekilme- Taraf Devletlerin her biri, ulusal egemenlik hakkını kullanarak bu Sözleşmeden çekilme hakkına sahiptir. Bu durumda çekildiğini bütün diğer Taraf Devletlere, Saklayıcıya ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine bildirecektir. Söz konusu çekilme kararıyla ilgili belgelerde çekilmeye yol açan sebeplerin tam bir açıklamasına yer verilecektir.
Oğuz Kemal ÖZKAN
- Oğuz Kemal ÖZKAN içeriği
- 14724 okunma
Yorumlar
Yeni yorum gönder