İşsizlik Problem midir, Problemlere Neden Midir?(!)

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

Türkiye'de işsizlik, ülke gündeminin yoğunluğuna rağmen, önemini korumakta. İşsizlik ve istihdam, birbirinden ayrı düşünülemez duruma geldi. Dönem dönem işsizliği azaltmak amacıyla, yerel makamların; özellikle belediyelerin devreye sokulması ve geçici süreyle “toplum yararına” işlerin, işsiz kişilere yaptırılması, işsizliği azaltıyor gibi görünse de, işsizlik için sadece, okyanusta damla kadar bir rahatlatma yapmaktan öteye gidememektedir.

Türkiye İstatistik Kurumu, “HANEHALKI İŞGÜCÜ ARAŞTIRMASI 2011 ARALIK DÖNEMİ” (Kasım, Aralık 2011, Ocak 2012) veri ve bulgularına göre;

1. İşgücünün Eğitim ve Yaş dağılımları,

* Toplam işgücünün %16,4’ünü, 15-24 yaş grubundakiler oluşturmaktaymış.

* Lise altı eğitimlilerde işgücüne katılma oranı; erkeklerde %68,4, kadınlarda %23,1 olarak gerçekleşmiş.

* Yükseköğretim mezunu erkeklerde %85,6 olan işgücüne katılma oranı, kadınlarda %70,4 olarak tezahür etmiş.

2. Aralık 2011 döneminde, işgücüne katılma oranı, %48,5’miş.

3. 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus, Aralık 2011 rakamlarına göre; 54.122.000’dir.

4. Yaptığı işten ötürü herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı, önceki yılın aynı dönemine göre 2,8 puanlık azalışla, %39,2 olarak gerçekleşmiş.

5. Türkiye genelinde işsiz sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 353 bin kişi azalarak, 2.576.000 kişiye düşmüş. İşsizlik oranı ise 1,6 puanlık azalış ile %9,8 seviyesinde gerçekleşmiş.

6. Aralık 2011 dönemi baz alındığında, GENÇ NÜFUSTA İŞSİZLİK ORANI, %18,1 olarak gerçekleşmiş. Bu oran, geçen yılın aynı döneminde %21,6’imiş.

7. Genç nüfusta işsizlik oranı, anılan dönemde kentsel yerlerde %19,7, kırsal yerlerde %14,8 olarak gerçekleşmiş. Yine bu genç nüfusta kentsel ve kırsal işsizlik oranları, geçen yılın aynı dönemlerinde; sırasıyla %24,2 ve %15,9’muş.

8. Tarımdışı işsizlik oranı, Aralık 2011 dönemi itibariyle, %12,0 olarak vuku bulmuş.

***

OKAN ÜNİVERSİTESİ FİNANSAL RİSKLERİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİNİN, (15 Mart 2012 Ekonomi Bülteni 105) sunumunda, ülkemizde işsizliğin gerilemesine rağmen, G-20 ülkeleri arasındaki son sıralardaki yerini korumaya devam ettiğini belirtiyordu.

OKFRAM’NİN bahsettiğim Ekonomi Bültenine göre; Güney Kore’de işsizlik oranı %3,7, Çin Halk Cumhuriyeti’nde işsizlik oranı %4,1, Japonya’da işsizlik oranı %4,6, Meksika’da işsizlik oranı %4,8, Avustralya’da işsizlik oranı %5,2, Brezilya’da işsizlik oranı %5,5, Endonezya’da işsizlik oranı %6,6, Rusya’da işsizlik oranı %6,6, Arjantin’de işsizlik oranı %6,7, Almanya’da işsizlik oranı %7,4, Kanada’da işsizlik oranı %7,4, Amerika Birleşik Devletleri’nde işsizlik oranı %8,3, İngiltere’de işsizlik oranı %8,4, İtalya’da işsizlik oranı %9,2, Hindistan’da işsizlik oranı %9,4, Türkiye’de işsizlik oranı %9,8, Fransa’da işsizlik oranı %9,8, Suudi Arabistan’da işsizlik oranı %10,5, Güney Afrika’da işsizlik oranı %23,9’muş... AVRUPA BİRLİĞİ ülkelerinde İŞSİZLİK ORANI ortalaması %10,7’miş.

***

Türkiye’de işsizlik, bir gerçektir. Türkiye’de işsizlikle mücadelede, daha pratiğe yönelik, yani orta ve uzun vadede sonuç alınacak projeksiyonlar geliştirilmelidir. Genç nüfusta işsizlik, görece dahi olsa yüksektir. Özellikle, kentsel yerleşim yerlerinde, genç nüfusta işsizlik oranı, sosyo-ekonomik problemlere gebe olması yönünden yüksektir ve önemli bir handikaptır. Yine sahip olduğumuz 15 ve üzeri genç nüfus da, halihâzırda sorun bagajımıza eklemlenerek, problemlerin katmerleşmesine neden olacak potansiyele sahiptir. Avrupa’da çıpalanan finansal krizin, nasıl bir konjonktür çizeceği de muamma olarak durmaktadır. Daha önceki bir yazımda da ifade etmiştim. Ülkemizde, uluslararası marketlerin raflarında, Türk mamüllerine yeterince yer verilmemekteymiş. Türkiye büyüyor diyerekten, balonlar şişirilmekte... Ama nasıl büyüyor? Tüketerek ve ithal ederek(?) Öyle değilse, doğrusunu, yani nasıl genleştiğimizi de birisi açıklasın! Çokuluslu şirketlerin-marketler zincirlerinin raflarında, genellikle yabancı sermaye ürünlerinin hegomanyası varsa, ve Türk firmalarının bilinçli olarak market raflarında yer alması engelleniyorsa, ülke üretimi, büyümesi ve kalkınması nasıl gerçekleştirilecektir? Yerli firmalar, yabancı firmalarla eşit rekabet fırsatlarına sahip olamazlarsa, ne istihdam artar, ne de işsizlik “arzu edilen” düzeylere indirilebilir!

SONUÇ OLARAK...

G-20 ülkelerine kıyasla, ülkemizde İŞSİZLİK...

Sosyo-ekonomik katmanda, büyük bir sorun olarak durmakta...

İŞSİZLİK bir vakıâ iken...

İŞSİZLİK olgusu gerçekliğinde, işsiz gençlerin/işsizlerin fazlalığı hususunda tek sorun, gençlerin/işsizlerin kendisi midir?

İşsizliği minimum düzeye çekmek için, istihdam olanaklarının artırılmasına yönelik de pozitif projeksiyonların daha fazla gündeme gelmesi, daha etkin bir mücadele yöntemi olacaktır.

 

Erhan SALMAN

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.