Ocak 2011

Katl-i Vacip Görülen Dünya Yurttaşları: Kadınlar

 

   Katledilen kadınlara…

   Kadın olduğuna şikâyet edenleri gördüm uçkuru çözülmüş dünyada. Haksız da sayılmazlardı hani. Bakışlarıyla çamaşırlarının içinde gezinen ellere sahip gözler, sevmek adına yatakların yayları üzerinde direnci deneyenler, her bir sıcak gülümsemeye karşılık verirken adamın beyninde ırzına geçilenler…

   Hepsi haklıydı sonuç olarak. Kadınlar, hele ki bu dünyada, şu garip mıknatıslı topların birbirine vurduğu o bibloda arada kalan mıknatıstılar. Ya soldan ya sağdan bir darbeye mahkûm edilenlerdi onlar.

   Kadının adı yok demişti yazar. Doğrudur. Tanrı tarafından tüm kötülüklerin ilk çıkış kaynağı olduğu dört “hak din” tarafından da elmayla açıklanıp kabul edilen bir bütünlük içerisinde, kadınların haklarını savunmasından önce; kadının hakkı var mıdır sorusuna cevap vermek daha gerçekçidir.

Kıbrıs Rum Kilisesi'nin Entrikası

 

Bu gün 2010 yılının son günü. İyisi ile kötüsü ile bir koca yılı daha geride bıraktık. Yaşam sürmekte, olaylar akıp gitmekte.Tüm Okurlarımın YENİ YILINI kutlar, sağlık ve mutluluk dolu nice yıllar dilerim.
          Kıbrıs’ımızda, 431 yılında kurulan Rum Ortodoks Kilisesi, tarihe entrikacı olarak geçmiş ataları Bizanslıların yolunda yürümeye devam ediyor. Belli ki hiç akıllanmamış.
Yıllardır Kilisenin Kıbrıs’ın tümünü Rum idaresi altına sokmak ve Helen yapmak konusunda çevirmediği dolap, hazırlamadığı tuzak ve oynamadığı oyun adeta kalmadı.
2006 Eylül’ünde II. Hrisostomos Başpiskopos seçilmesinden sonra kiliseyi iyice Kıbrıs sorununun içine soktu ve son sözü söylemek konusunda önce Papadopulos’la sonra da Hristofyas’la adeta yarışa girdi.

Anadolu - Rumeli ve Mezopotamya Radikalizme Karşı

Yazar: 
Serhat KUŞDOĞAN
Yazının Yazıldığı Tarih: 
02.01.2011

 

“Devlet laik olur, birey laik olamaz” diyordu.
Demek ki “Devlet gibi adamım” dedim, kendi kendime
Laiğim!
Her dine aynı mesafedeyim, hepsine çok uzak...
Din ve mezheplerden uzaklaştıkça kendimi Yaradan’a daha yakın hissediyorum.
Dinlerden uzak, Allah’a yakın biriyim
Laiğim!
 
   “Türkçülüğe de Kürtçülüğe de karşıyız. Kökeni ne olursa olsun aramızdaki rabıta tarihimizdir, kültürümüzdür” diyordu.

Konfüçyus’un Kitap Duası

  İlk okuduğunuz kitabın adını hatırlıyor musunuz?

  Biz söyleyelim: Alfabe!..

  “Baba bana top al.

  Al Ali sana top.”

  İlk kez elinize bir kurşun kalem alarak yazdığınız ilk sözcüğün anısını belleğinizin kuytu bir köşesinde tazelediğiniz olur mu,   bilmiyorum.

  Peki ya sonra?.. Sonraki kitaplarınızdan sizde kalanlar?..

  Sonraki yıllarınızın içinden bilincinize damlayarak iz bırakan kitapların [adlarını değil,] içeriklerini hatırlıyor musunuz?

  Gönlünüze, beyninize, dünya görüşünüze kaç tuğla koydunuz bu “içerikler”in katkısı ile?

-         İyi kitaplar okumayan kimsenin, okumuş olmasıyla, cahil kalması arasında hiçbir fark yoktur...” diyor ünlü bir düşünür.

Sıra Tehtide Geldi

 

“Kürt hareketi diye bir şey yoktur, sadece Kürtleri kışkırtma vardır” diye sürekli yazarken hep yanıldığımı, yanlış veya yanlı düşünüp yazdığımı söyleyen yorumlar aldım. Onlara göre Kürt halkı kaybettiği bağımsızlığın özlemi ile yanıp tutuşuyor ve özgürlüğünü istiyor. Okuma özürlü veya cahil insanlar bunu söylese diyecek pek bir sözümüz olmayacak. Adının önünde Doç. Prof. Gibi unvanlar taşıyan insanlar çok bilmiş  edaları ile Kürtlerin bağımsızlığından bahsedince insan gülsün mü, ağlasın mı şaşırıyor.
 
Kürtler, şimdi bulundukları coğrafyada yaşayan en eski halklardan biridir. Ama ellerine çok defalar fırsat geçmesine rağmen bağımsız bir devlet kurmayı hiç düşünmemişlerdir. Bunun yerine içinde bulundukları devlete uyum sağlayıp huzurlu yaşamı seçmişlerdir.
 
Yine tespitler gösteriyor ki, emperyalizm yükseldikçe, diğer halklar gibi Kürtler’de kullanılmaya çalışılmış, maalesef kullananlar çoğu kez başarılı da olmuşlardır. Cumhuriyetimizin gençlik dönemlerindeki isyanlar bize bunu çok güzel anlatıyor.

Tarih Tekrarlardan Oluşmaktadır

Gerçekte yazı başlığımın doğru yazılımı “Tarih Tekerrürden İbarettir” olacaktı ama belli bir yaş grubunun altının bu başlığı anlamayacağını düşünerek, günümüz Türkçesine çevirmeye çalıştım. Hata yapmış veya tam karşılığını da verememiş olabilirim ama bu deyim çok önemli ve ben bunu Kıbrıs’ta zaman zaman gerçekten de yaşadığımıza inanıyorum.
 
Tarih gene tekrarlanmaya başladı.Yakın tarihimiz bunun örnekleri ile dolu.  Bunun örneklerinden bir tanesini de FIBA Eurochallenge Cup G Grubu’nu lider bitirmeyi garantileyen Pınar Karşıyaka basketbol takımının, Kıbrıs Rum Kesimi deplasmanında Apoel’e yaptığı maçtan sonra saldırıya uğraması arkasından Rum liderlerin yaptıkları açıklamaların içinde gördüm.Bu açıklamalar 55 yıl evvelsinin mantığını, kelimelerini ve tınılarını taşıyor aslında. Aradan geçen yıllar içinde detaylar değişmiş ama ana tema yerinde kalmış. Yıllar Rumların hedeflerini ve ülkülerini hiç değiştirmemiş. Entrikaya ve takiyyeye yani düşündüğünü saklamaya dayalı politikalarını da.

Amerika Kim Midir?

Yazar: 
Fevzi Moray

 

  
   Merhaba sevgili dostlar,  çok önemsediğim ve ilginizi çekeceğini düşündüğüm bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz gibi,   geçtiğimiz yüzyılda barışa hizmet adı altında sayısız siyasi organizasyonlar (NATO,BM, AB,vb.)  hayata geçirilmişti. Maalesef ki bu kuruluşları bizlerle buluşturan küresel güçler  barışı sağlamayı bir tarafa bırakın , adeta savaşı körükleyerek ana niyetlerini ortaya koymuşlardır.
 
Ve ben  iddia ediyorum ki;  siyasetçi  yalnız bizde değil dünyada hiç güvenilmeyendir. Neden mi?.  Çünkü,
 ‘ siyasetçi ağzından çıkanla kafasından geçen bir olmayandır’ da ondan..  Bu düşüncenin yorumunu siz değerli dostlarıma bırakıyorum..
(…)Bu yüzyılın ise nasıl geçeceğini söylemek için kain olmaya gerek yoktur. Hal böyle olunca Amerikalı bilge insanların  ,  kendi halkını uyandırmak adına vizyona koyduğu  film , internet ortamında tüm dünya insanlığının da dikkatine sunulmuş bulunmaktadır.. Emperyalist güç Amerika’nın, bu güne kadar  dünya insanlığı üzerinde gerçekleştirdiklerini biliyorsunuz..Ancak bundan sonra gerçekleştireceği  vahşeti bilmek isteyeceğinize  eminim.. Film , dünya insanlığının üzerinde oynanan oyunları ve alınacak önlemleri  içerdiğinden umarım kısa zamanda yayından kaldırılmaz. Ancak  yayından kaldırılır düşüncesiyle, tarafımdan  bilgisayar ortamında yeniden düzenleme yapılmıştır.Eğer ilk linki tıkladığınızda görüntü alamıyorsanız  yükleyeceğiniz  ikinci dosyayı kullanarak dile getirilen önemli söylemleri inceleme, üzerinde yorum yapma ve kaleme aldıklarınızı sevdiklerinizle paylaşma imkanı bulacaksınız.

Kendi Kendini Yönetememenin Sonuçları

Tepkisiz bir toplumuz… Bu gerçek herkesin üzerinde mutabık kaldığı sosyal bir olgu.
Ama sorunun bizce daha önemli bir yönü var.
Kitlesel tepkilerden oldukça yoksun bir toplumun tek tek bireylerinin [zaman zaman] gösterdiği kişisel nitelikli tepkilerin niteliği üzerinde düşünülmesi gereken çok daha da önemli bir olgu…
Hiç değilse biz böyle düşünüyoruz.
Trafik kazalarında birinci olan bir ülkenin halkı niçin bu konuda şaşısalı bir duyarsızlığın içindedir?

Siyaset Bilincinin Oluşumu Bağlamında Dört Halifenin Seçim Sistemi

Kaynak Yazarı: 
Ramazan Hurç
Yazım Yılı: 
2003

Atatürk'ün Dış Politika İlkeleri

Kaynak Yazarı: 
Aydın Can
Kütüphane Dosyası: