Bağlantılar:
[1] http://www.politikadergisi.com/pd-uye/osman-altmisdort
[2] http://www.politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/ic-siyasa
[3] http://www.politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/teror
[4] http://www.politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/toplumsal
Yorumlar
Bu yazı sağ_sol kavgası için yazılmadı.
1980 öncesi kafasıyla olayları değenmek ve algılamak bizi yanlışlığıa sürükler. O dönemde yaaşanmış olayların çoğunun niçin çıkarıldığı , niye olduğu her görüşe göre farklı anlatılabilir. Hiç kimse ayranım ekşi demez. Doğu Kültür ocaklarının etkin olduğu dönemde zaten PKK yeni filizleniyordu bahsettiğim diğer Kürtçü örgütler vardı. Ben zaten 1980 sonrası algılıyaşı dillendiriyorum. Halklara özgürlük solganı her halk kendi geleceğini serbest olarak geeleceğini tayin hakkı değil mi? O zaman PKK'nın yaptığına niye kızalım o zaman, Kürt halkının bağımsız devlet kurmasını istiyor. Başka bu yönde düşünen özgürlük istiyen ulusal ayrıcalık veya farklı kimlikte olduğunu ileri sürerek ayrılmak istiyenlerde olabilir. Halklar özgürlük herkes geleceğini tayin etsin diyelim , bakalım o zaman Türkiye diye bir şey kalıyormu. Ben şahsen realiteye göre hareket ederim. Egemenlik verilmez alınır. Almak istiyen varsa PKK gibi dağ çıkar ve gereken cevabı da alır. Doğuda üretilir batıda tüketilir, solaganı evrensel anlanda batının doğuyu sömürdüğü şeklinde anlamlı olacağını söylersek doğrudur. Türkiye içinde söylersek Türkler Kürtleri sömürüyor şekline dönüşebilir, dönüşmüştürde.. Özellikle Aydınlıkçılar eskiden PKK hareketini desteklemediler mi ? Desteklediler niye Çin'deki Köylü isyanına benzer soyalist hareketin ancak doğudakileri bu hareketin içine çekerek geniş çaplı bir hareket haline getirileceğini düşünüyorlardı. Şu doğru Dev Genç ve Dev Sol örgütlenmesinin olduğu yerlerde PKK 1980 sonrası bile taban bulmakta çok zorlandığı doğurudur. Ben burada ülkücü hareketi savunmak için yazı yazmadım. Ama eleştiri yazan arkadaşlar istiyorsa kör döğüş olmamak kaydıyla yazayım. Soğuk savaş döneminde KGB nasıl Türkiye de sol Marksist harekettten yaralanmaya çalışmışsa CIA da sağ görüşlü olana Ülkücü hareketten yaralanmıştır. Bu olaylarda nasıl sol görüşlü olanlar araç olarak kullanılmışsa sağ görüşlü olanlarda kullanılmıştır. Kullanılanlar maalesef o dönemin curcunası içnde çoğunlıkla nasıl kullanıldıklarını bile anlamaışlardır. Şunu rahatlıkla söyleyebilirimki çoğunluk(Sağ-Sol) bu olayın faali değil kurbanıdır. Bana göre hem ABD , hemde bolşevk Sovyetler kendi emperyalizimlerini gerçekleştirmek peşine Türk gençlerini kullanmışlardır. Türkiye ye sokulan silahlar CIA ve KGB tarafından Bulgar mafyası kullanılırak Türk Mafyası eliylede gençlere dağıtılmış ülkenin idealist insanları bir birine kırdırılmıştır. Ülkücü hareket içinde Irkçı görüşte olanlar marjinal kalmıştır. %95 oranın kültür milliyetçiliğini savunmuşlardır. O dönemde ülkücü gençlik içinde her etnisiyeden insan vardı şu anda da var. Anlayış şu "Ne Mutlu Türküm Diyen"çizgisnde herkes Türktür. Ben o dönemde Kırmançi bilen arakadaşlarla beraber Kırmançi dilinde Türküye eşlik bile etmiştik. Hala daha ülkücü hareketin büyük çoğunlu bölücü olmayan Kürt'ü kendinden ayrı görmemektedir. O dönemde de Kürt arkadaşlar hem kürt hemde Türk olduklarını söylerlerdi. Türkeş'in damadı Kürt kökenli idi. Etnik olarak kökeniniz ne olursa olsun anayasal ve kültürel anlamda Türkiye de yaşayan herkes Türktür. Türk kültürünün oluşmasında her etnisiyenin payı vardır. Tabikii en kalabalık grup Türkler olduğuna göre bu oluşum da da en büyük pay kaçınılmaz olarak Türk etnisiyesinin olacaktır. 1980 öncesi Ülkücü solaganlarından bazılarını yazarsak: Ne Amarika ne Rusya , Kahrolsun Amarikan ve Rus emperyalizmi, Bir elde Kuran hadef Turan.. Kahrolsun kapitalizm yaşasın Milli devlet Milli Ekonomi. Herşey Türk için Türke göre. Kahrolsun Faşizm ve Kızıl faşizm..Diyeceksin niye yazdınız. Yazınızdaki suçlamaların gerçeği yansıtmadığını anlatmak için yazdım. Ama o dönemde marksist sol kahrolsun Rus emperyalizmi diya Rus yanlısı olanlar dememişti. Çin yanlısı olanlar ve Arnavutluk yanlısı olanlarda kahrolsun Çin emperyalizmi dememişlerdi. Burada yazı yazmamın macı mumkün olduğunca monlok değil diyolok sağlamak. Eski yanlışlıkların ötesine geçebilmek , fikriö hoşgörüyü yagınlaştırabilmek. Bizler birbirimizi dinlemezsek hep hatalar mertebesinden birbirimize bakarsak sosyal insan olarak kendimizi geliştirmemiş oluruz. Hoşça Kalın.