APO Geniş Tabanlı Sosyalist Parti Kurulması İle Neyi Hedefliyor.

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Osman ALTMIŞDÖRT

 

        APO geniş tabanlı sosyalist parti kurulması ile neyi hedefliyor. BDP(Barış ve Demokrasi Partisi) bu yeni söylemin gereğini yerine getirmek için mi kuruldu? Ufuk Uras ,eski DTP ‘lilerin 19 kişi kalarak grup kurması imkanı kalmayan eski DTP’li yeni BDP’lilere katılması ile grup kurmasının sağlanması , Türk solunun (Marksist sol) 1980 öncesi Marksist yoldaşların dayanışmasını sağlamak mı istiyor? 1980 öncesi birliktelikleri düşünürsek yeni oyunun adını da rahatlıkla koyabiliriz. Zaten 1980 öncesi Marksist solun o dönemdeki meşhur solaganlarını hatırlarsak, PKK hareketinin temel referanslarını zamanında nereden aldıklarını anlamış oluruz.

 

      Türkiye’de Marksist sol ülkeyi ele geçirmek için etnisiyeden ve alevi –Sünni çekişmesinden de yararlanmak istiyordu. O dönemde bazı  solaganlar şunlardı: 1-Doğuda üretilir batıda tüketilir. 2- Halklara özgürlük. Diğer solaganlar sosyal içerikli oldukları burada değinmeyeceğim. O dönemde de cılız Kawa, Rızgari gibi PKK benzeri bölücü örgütler vardı. . Hatta PKK’nın kuruluşunda Türk Marksislerinin katılımı ve rolü olduğu hala daha söylenmektedir. Hatta , PKK’yı sol Kürtçü örgütlerinin gücünü bölmek için MİT tarafından kurulduğu da  ileri sürülmektedir.

 

      Burada önemli olan şu, yukarıda bahsettiğim solaganlar Kürt kökenli Marksist olanlarca zaman içinde sorgulanmasına  yol açtı. Kürt Marksisi kendi kendine şunu sordu: Peki doğuda üretiliyorsa batıda da tüketiliyorsa , kim ekseriyetle doğuda yaşayan , ha o zaman Türkler, Kürtleri sömürüyor çıkarımına yaptılar.. Onlarda Türk Marksistlerine “Türk’ün Marksistliği buralarda geçmez” dediler. PKK hareketi sosyalist olmasına rağmen, etnik sosyalist bir harekete dönüşmüş oldu.

 

      APO ‘nun  PKK hareketi  yaklaşık 30 yıldır sürmektedir., ABD’nin bölgeden çekilecek olması , Kuzey Irak Kürt Yönetimi’nin ve PKK’nın ABD korumasından yararlanma imkanlarını azaltacaktır. Bu durumda Araplar karşısında yaşaması riske giren Kuzey Irak Kürt yönetimi kendi varlığının devamının Türkiye’ ye dayanmaktan geçtiğini görmesine yol açtı. ABD’nin de telkinlerinin ve çekilme planlarının bu yönde olması PKK hareketinin bu halliyle yaşama imkanını ortadan kaldırmaktadır. ABD , PKK hareketinin suretle siyasallaşması için harekete geçti. PKK’yı dağdan indirmek için Türkiye ABD ve Barzani beraber plan yaptı. PKK ,dağdan inenlerle beraber DTP hareketinin siyasi arenada güçlenmesine katkı yapmaya çalıştı. PKK bu süreci kendi lehine istismar etmek için yan kuruluşu KCK eliyle şehirlerde özellikle çocukların kullanıldığı taşlı ve molotoflu Filistin tipi  eylemler yaptırdılar.

 

      APO , DTP’nin kapatılacağını biliyordu. Zaten, BDP hazır bekliyordu. BDP, DTP ‘nin çizginden farklı olacağını ve geniş sosyalist tabana sahip olmasını istedi. Amaç , 1980 öncesi sosyalist dayanışmadan yararlanarak Kürt hareketini Kürtlerin yaşamadığı bölgelere yaymak istiyor. Nasıl? Türk olup sosyalist olanlarla , etnik olarak Türk olmayanlarla , dini çekişmenin bulunduğu yerlerde (alevi) Kürtçülük lehine koalisyon kurmayı hedefliyor. Bu koalisyon sayesinde mevcut üniter yapıyı federasyona dönüştürebileceğini düşünmektedir.

 

Sonuç: APO düşündüklerini gerçekleştirirse, hak ve özgürlükler sosyalizm maskesiyle pazarlanacak olan bölücülük 1980 öncesinin sağ –sol çatışmasını aratacak, bu sefer etnik nitelikli çatışmaların çıkmasına neden olacağını söylersek abartmış olmayız. PKK’nın DHKPC ,TİKKO gibi örgütlerle yardımlaşarak Karadenize açılma planı için yaptığı Tokat /Reşadiye saldırısını bu yönde olabileceklerin ön işaretleri olarak görebiliriz.

 

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye

Belki bilmiyorsunuz yahut diliniz eliniz varmıyordur. Yıllardır söylüyorum bir de size söyleyeyim, ziyanı yok:

YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE! 1980 öncesi sosyalist gençliğin sloganı budur!
'Yaşasın Mustafa Kemal'in istiklal-i Tam Türkiye ideali' dir başka deyişle. Hiç duydunuz mu, sanmam! Bahsettiğiniz dönemde ve daha öncesinde sosyalistler dışında bu sloganı kulanan da sahiplenen de olmamıştır. Lakin son zamanlarda faşist ülkücü takımı diline dolamaya başladı ne hikmetse.

Tabii biz bu gibilerin iftiralarına, cinayetlerine, ulusal değer sömürülerine, mafya-tahsilat-kumar-fuhuş aktivitelerine o kadar alışkınız ki zamanında bu sloganla adam asan zihniyetin şimdi kendi ağızlarıyla aynı şeyleri söylemelerine şaşmayız.

Sosyalist ayrımcılardan bahsetmişsiniz -80 öncesini işaret ederek! Açında biraz kitap okuyun bakalım 80 öncesinde kim kimi etnik yahut dini farklılığından dolayı evlerinde satırlarla doğramış, sokaklarda vurmuş, asmış, yakmış, işkencede öldürmüş, sakat bırakmış, fişlemiş, tecavüz etmiş... İyi okuyun bakalım sosyalistler mi, yobazlar mı? Yobazların canyoldaşı 9 ışıkçılar mı? Kim acaba?

Ben size açın benim yazdığım kitabı okuyun demiyorum? Resmi kayıtlara bakın, Google dan 80 öncesi katliamlar deyin gelir! 80 darbesi sonuçları deyin gelir! Gelir oğlu gelir!

Okuyun da kurtulun artık şu cehaletinizden. Yıl gelmiş 2010 olmuş, daha hala insanlara okuyun demeye ben utandım siz bu halle makale yazmaya utanmadınız, okuyun!

Şu halinizle Burada 1980 öncesi sosyalist hareketleriyle alay ederek bizlere zerre kadar bir şey isbat edemezsiniz ki ademiyorsunuz da!

Böylesine tarihi ithamlarda bulunmak biraz donanım gerektirir. Aksi halde bu dayanaksız ve gülünç çıkarımlarınızla Türkiye siyasi tarihiyle ilgili ne biliyorsunuz da konuşuyorsunuz diye soruveririler.

Soruvermesinler diyorsanız okuyun. İlla yazar olacaksınız ya, ondan diyorum. İlla yazar olmalısınız ya, ona mahsup ısrarım. Size kim yazar olur senden dedi ise ona benim sitemim, yoksa sizin suçunuz yok. Olun siz de, eksik olmayın olun da, hiç değilse okumuş yazar olun!

Not: Bir yazı yayınlanmadan önce redakte edilir. Düzeltilir yani imlasında filan bir noksan var mı diye?

Öfke değil eleştiri olursa memnun olurum.

Kardeşim kaç yaşındasın bilmiyorum ama , ben orada geçmişteki tüm sol görüşün yapmış olduğu bir şey olarak söylemedim. Bazı sosyalist olanlar kendini etnik olarak ayrı olduğunu düşünenlerin Türk bayrağını bile yaktıklarına şahit oldum. Ben o dönemleri yaşadım ve biliyorum.... Tam bağımsızlığı savunanlar da vardı elbet... Sayılmayacak kadar çok olan franksiyonların aynı düşüncede olduğunu söylemek doğru olmasa gerek. Sağ taraftanda özellikle dinci kesimden bayrağa istiklal marşına hakeret edenler de vardı. Rus askerine selam dur Türk askerini arkadan vur diyenler de vardı. Burada 1980 öncesi yapılan yanlışlığın nasıl PKK terör örgütünün fikri altyapısını oluşturduğunu anlatıyorum. O dönemde sağ- sol gençlik birbirine düşürüldü ve kullanıldı.Bu ülke için gerekli olan düşünen beyinler sağcısı ve solcusuyla işkenceden geçiridi idam edildi. Sağ gençlik hatasızdır demem diyemem . En büyük hata o dönemde tartışmayı bilmemek birbirlerinin fikrinden düşüncesinden yaralanmamak ,haberdar olmamak idi.Konuşma ve tartışma uslubu gelişmemişdi.CIA ve KGB gençleri kullandı.1968 öncesi beraber 6.filoya karşı eylem yapmış sağ ve sol gençlik 1975 'li yıllardan sonra bir birine kırdırıldı. CIA Bulgarsi'tana getirdiği silahları her iki tarafada sattı. Türk'ü Türk'e kırdırdılar. Ben o dönemin öz eleştirisini yapmış birisiyim. Ezbere de konuşmuyorum... PKK Karadenize sarkmak için acaba hangi örgütleri taşaron olarak kullanıyor. Birazcık düşünürseniz ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız sanıyorum. 1980 öncesinin hatalarına düşmesek diyorum. Buda farklı düşüncedeki insanlara demokratik hoşgörü ve fikir özgürlüğü çerçevesinde yaklaşmamız gerekirtirir. Lütfen hakeret içeren sözcüklerle eleştiri yazmak kendini insan olarak bilen kişilere yakışmasa gerek diyorum. Yeni eleştirlerinizde daha uygun bir uslupla eleştirel yazılarınızı bekliyorumç Yeni yılda sağlık ve mutluluk diliyorum.

Yanlışlar

Yazının neresini düzeltsem diye baktım, epey düzeltilecek yeri var.En baştan başlayalım:

1)Eğer Ufuk Uras'ı sosyalist sayarak bir çıkarımsama yaparsanız,baştan yanlışa düşmüş olursunuz. Maalesef sizde bu yanlışa düşmüşsünüz.

2)PKK ne zaman kurulmuştur,onu incelemek gerekiyor.80 öncesi "Devrimci Doğu Kültür Ocakları" vardır ve PKK'yı tabiri caizse sallayan yoktur. Devlet bile bu örgütü o dönemde tehdit olarak algılamamıştır.

Türkiye sosyalistleri ise o dönemde önce devrim sonra "ulusların kaderlerin tayin hakkı" diyerek net bir çizgi çizmişlerdir.

3)80 öncesi Marksist Sol'un sloganlarının büyük bölümü yerindedir. Hepsine imzamı atarım. Ya siz "Ülkücü hareketin" 80 öncesi sloganlarına ve yaptıklarına imza atabilir misiniz?

Kanlı Pazar'da ABD ile birlik olup, Türkiye Marksistlerine saldıran kimlerdir?

MHP ve Ülkücü çizgi hiçbir zaman ABD ve emperyalistlere tavır alamaz. Bunu iktidar olduğu dönemde de gördük.

4) Etki-Tepki yasası gereği her hareket karşıtını yaratmıştır. Ülkücü hareket (Türk Şovenizm'i) 12 Eylül ile birlikte el birliğiyle PKK'yı yaratmıştır. Zamanında Marksist olan PKK bugün Kürt Şovenidir.

5)Ülkede Alevi-Sünni çatışmasını; Maraş,Çorum ve en son Sivas katliamlarıyla yaratanlar CIA'nın maşası olan Kontrgerilla ile işbirliği yapan "Ülkücü Hareket'tir". Marksistler toplumda çatışma yaratmaz, sadece sınıfsal yapıyı temel alırlar. Mezhepsel çatışmalar milliyetçi ve dinci kafaların tezgahıdır.

6) Halklara özgürlük sloganını bugün de atmaktan çekinmeyiz. Yoksa siz "halklar özgür olmasın" diyenlerden misiniz?

Doğu'da üretilir Batı'da tüketilir sözü doğru bir sözdür. Günümüzde de aynı tablo mevcuttur. (Mustafa Sönmez'in Cumhuriyet'teki son yazıları referanstır)

7)Kürtler,Türkleri sömürüyor sözü yukarıda söz dolayısıyla ortaya çıkmamıştır. Bu iddia maalesef komiktir. "Ulusların Kaderini Tayin Hakkı" sömürü olmasa da vardır. Bu hak,boşanma hakkına benzer. İster kullanırsın ister kullanmazsın.

8) PKK günümüzde etnik-sosyalist değil, milliyetçi bir harekettir. Etnik-sosyalizm diye bir kavram daha icat edilmemiştir.

9)Bu "geniş tabanlı sosyalist parti" veya "çatı partisi" hep konuşulur fakat gerçekleştirilemez. Zira TKP,İşçi Partisi ve Halkın Kurtuluş Partisi PKK'yi benimsemez.

Yazının temeline yönelik eleştirilerimle bu savları çürüttüğüme ve yazının geri kalan kısmının da bu temele dayanarak yazıldığından çöktüğüne inanıyorum.

Bu yazı sağ_sol kavgası için yazılmadı.

 

1980 öncesi kafasıyla olayları değenmek ve algılamak bizi yanlışlığıa sürükler. O dönemde yaaşanmış olayların çoğunun niçin çıkarıldığı , niye olduğu her görüşe göre farklı anlatılabilir. Hiç kimse ayranım ekşi demez. Doğu Kültür ocaklarının etkin olduğu dönemde zaten PKK yeni filizleniyordu bahsettiğim diğer Kürtçü örgütler vardı. Ben zaten 1980 sonrası algılıyaşı dillendiriyorum. Halklara özgürlük solganı her halk kendi geleceğini serbest olarak geeleceğini tayin hakkı değil mi? O zaman PKK'nın yaptığına niye kızalım o zaman, Kürt halkının bağımsız devlet kurmasını istiyor. Başka bu yönde düşünen özgürlük istiyen ulusal ayrıcalık veya farklı kimlikte olduğunu ileri sürerek ayrılmak istiyenlerde olabilir. Halklar özgürlük herkes geleceğini tayin etsin diyelim , bakalım o zaman Türkiye diye bir şey kalıyormu. Ben şahsen realiteye göre hareket ederim. Egemenlik verilmez alınır. Almak istiyen varsa PKK gibi dağ çıkar ve gereken cevabı da alır. Doğuda üretilir batıda tüketilir, solaganı evrensel anlanda batının doğuyu sömürdüğü şeklinde anlamlı olacağını söylersek doğrudur. Türkiye içinde söylersek Türkler Kürtleri sömürüyor şekline dönüşebilir, dönüşmüştürde.. Özellikle Aydınlıkçılar eskiden PKK hareketini desteklemediler mi ? Desteklediler niye Çin'deki Köylü isyanına benzer soyalist hareketin ancak doğudakileri bu hareketin içine çekerek geniş çaplı bir hareket haline getirileceğini düşünüyorlardı. Şu doğru Dev Genç ve Dev Sol örgütlenmesinin olduğu yerlerde PKK 1980 sonrası bile taban bulmakta çok zorlandığı doğurudur. Ben burada ülkücü hareketi savunmak için yazı yazmadım. Ama eleştiri yazan arkadaşlar istiyorsa kör döğüş olmamak kaydıyla yazayım. Soğuk savaş döneminde KGB nasıl Türkiye de sol Marksist harekettten yaralanmaya çalışmışsa CIA da sağ görüşlü olana Ülkücü hareketten yaralanmıştır. Bu olaylarda nasıl sol görüşlü olanlar araç olarak kullanılmışsa sağ görüşlü olanlarda kullanılmıştır. Kullanılanlar maalesef o dönemin curcunası içnde çoğunlıkla nasıl kullanıldıklarını bile anlamaışlardır. Şunu rahatlıkla söyleyebilirimki çoğunluk(Sağ-Sol) bu olayın faali değil kurbanıdır. Bana göre hem ABD , hemde bolşevk Sovyetler kendi emperyalizimlerini gerçekleştirmek peşine Türk gençlerini kullanmışlardır. Türkiye ye sokulan silahlar CIA ve KGB tarafından Bulgar mafyası kullanılırak Türk Mafyası eliylede gençlere dağıtılmış ülkenin idealist insanları bir birine kırdırılmıştır. Ülkücü hareket içinde Irkçı görüşte olanlar marjinal kalmıştır. %95 oranın kültür milliyetçiliğini savunmuşlardır. O dönemde ülkücü gençlik içinde her etnisiyeden insan vardı şu anda da var. Anlayış şu "Ne Mutlu Türküm Diyen"çizgisnde herkes Türktür. Ben o dönemde Kırmançi bilen arakadaşlarla beraber Kırmançi dilinde Türküye eşlik bile etmiştik. Hala daha ülkücü hareketin büyük çoğunlu bölücü olmayan Kürt'ü kendinden ayrı görmemektedir. O dönemde de Kürt arkadaşlar hem kürt hemde Türk olduklarını söylerlerdi. Türkeş'in damadı Kürt kökenli idi. Etnik olarak kökeniniz ne olursa olsun anayasal ve kültürel anlamda Türkiye de yaşayan herkes Türktür. Türk kültürünün oluşmasında her etnisiyenin payı vardır. Tabikii en kalabalık grup Türkler olduğuna göre bu oluşum da da en büyük pay kaçınılmaz olarak Türk etnisiyesinin olacaktır. 1980 öncesi Ülkücü solaganlarından bazılarını yazarsak: Ne Amarika ne Rusya , Kahrolsun Amarikan ve Rus emperyalizmi, Bir elde Kuran hadef Turan.. Kahrolsun kapitalizm yaşasın Milli devlet Milli Ekonomi. Herşey Türk için Türke göre. Kahrolsun Faşizm ve Kızıl faşizm..Diyeceksin niye yazdınız. Yazınızdaki suçlamaların gerçeği yansıtmadığını anlatmak için yazdım. Ama o dönemde marksist sol kahrolsun Rus emperyalizmi diya Rus yanlısı olanlar dememişti. Çin yanlısı olanlar ve Arnavutluk yanlısı olanlarda kahrolsun Çin emperyalizmi dememişlerdi. Burada yazı yazmamın macı mumkün olduğunca monlok değil diyolok sağlamak. Eski yanlışlıkların ötesine geçebilmek , fikriö hoşgörüyü yagınlaştırabilmek. Bizler birbirimizi dinlemezsek hep hatalar mertebesinden birbirimize bakarsak sosyal insan olarak kendimizi geliştirmemiş oluruz. Hoşça Kalın.

Cevap

1) Siz benim söylediklerime cevap vermek yerine, genel bir cevap vermişsiniz.Bunu da cevaplayalım. Evet o devirde silahlar aynı elden satılıyordu iki tarafa da.Bu doğru bir tespit.

Fakat KGB,Türkiye Marksistlerini hiçbir zaman kullanamamıştır. O dönemki mitinglerde atılan şu sloganı hatırlamanızı isterim: "Ne ABD Emperyalizmi Ne Sovyet Revizyonizmi".

2) Eğer Kürt halkı kendi kaderini tayin etmek isterse,eder. Cevap bu kadar basittir. PKK ise "Halk Kurtuluş Ordusu" değildir. ABD destekli milliyetçi bir örgüttür. O yüzden hiçbir sosyalist "emperyalizmin" desteğini alan bir örgüte biat etmez ve o örgütün halklara özgürlük getireceğini söylemez.

Halklara özgürlük istemek ayrıdır, PKK halkı özgürleştirsin demek ayrıdır.Bu ayrımı açık ve kesin olarak yapalım.

3)Ulusların kaderlerini tayin hakkını kabul etmek, hadi siz ayrılın demek değildir. Boşanma hakkı gibi "bu hakkınız vardır", ister kullanırsınız ister kullanmazsınız. Bu duruma ise sınıfsal tahlil ile ulaşılır. Sınıfsal çıkarlar eğer ayrılmamayı öngörüyorsa, sosyalistler bu ayrılmayı desteklemez. (Lenin - Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı)

4)Aydınlıkçılar PKK hareketini başta bir "Ulusal Kurtuluş Savaş"ı sanıp sempati duydular,doğrudur. Fakat şunu unutmayalım.SHP o dönemde HADEP ile işbirliği yapıp seçime girdiği halde o dönemki Sosyalist Parti (Aydınlıkçılar) seçimlere onlarla birlikte girmedi. PKK'nin ilk öldürdüğü kişilerde G.Doğu'daki Aydınlıkçılardır. Bu noktaya dikkat edelim!!!

5) Ülkücülerin Kürt değil Kart-Kurt söylemini yakından biliyoruz. Elbette ülkücüler o dönemde kullanılmıştır fakat A.Çatlı,M.Ali Ağca,H.Kırcı kimlere bağlı çalışmıştır,bu önemlidir. Ülkücüler CIA tarafından yönlendirilmiştir. Marksistler ise açık-seçik söylüyorum yönlendirilmediler. Sovyetler Birliği yıkıldı halen KGB iddiası kanıtlanamadı. KGB hangi örgütü kullanmıştır Türkiye'de açıklamanızı rica ederim. Bunlar büyük asparagaslardır.

6)Bugün bir Kürt,ben aynı zamanda Türk'üm demeyebilir. Türkiye'de yaşayan Rum'lar kendilerine Rum, Ermeniler kendilerine Ermeni diyecek ama Kürt'ler Türk'üm diyecek. Yok böyle birşey.

Aynen Osmanlı'daki gibi... Rum'lar kendilerine Rum, Ermeniler Ermeni derdi.Türkler ise Osmanlı derdi.

7) Ülkücülerin attığı sloganları yazmışsınız. Ülkücüler bir elde Kuran hedef Turan ile sizce anayasal düzeni yıkmak istemiyorlarmıydı? ABD emperyalizmine hayır diyorlardı da neden CIA ile işbirliği yapıyorlardı.

Üstte yazdım o dönemki sol hareketlerin sloganı:Ne ABD Emperyalizmi Ne Sovyet Revizyonizmi"dir.

Elbette Kahrolsun Çin Emperyalizm'i diye bağırmadılar. Çünkü Çin o devirde emperyalist değildi. Halen de olduğu söylenemez.

Sözleriniz maalesef havada kalıyor.

Derin Devlet-Gladio-Kontrgerilla-Uyuşturucu Mafyası-CIA-Ülkücü Hareket

Bu bağlantıda neden Marksistler yok da ülkücüler var. 12 Eylül'den sonra biz hapisteyiz fikirlerimiz iktidarda diyenler kimler? Önyargılarımızı kenara bırakalım ve dürüst olalım.

KGB ve CIA kulandı.

Ne ABD emperyalizmi ne sovyet Revizyonu , bu solganı bütün Marksist franksiyonlar kullanmazdı. Özellikle Rus yanlısı olan franksiyonlar hiç kullanmazdı. Çin yanlısı olanları diğer gruplar sosyal faşistlikle suçlardı(Aydınlıkçıları) Kendi geleceğini tayin hakkına gelince, bu devletlerin gücüyle alakalı bir durum. Zayıf devlette isteyen kapıyı çarpıp gidebilir. Güçlü devletler buna musade etmez. PKK deniyor denemeye de devan edecek ... PKK önce Sovyet ve onun Peyki olan Suriye destekli idi. Daha sonra ABD ve AB , İran, Irak , İsrail vs. örgütü kulandı kullanmaya da devam edecekler. Halklara Özgürlük , kendi geleceğini tayin etme hakkı PKK hareketinin temel refaransıdır. Sovyet Rusyası Sovyetleri uluslar mezarlığı yapmışlardı. Bolşevik hareket başladığında ise özgürlük verileceği söylenen çarlık Rusya'sının halklarına bolşevik hareket başarıya ulaştıktan sonra başta Türkler olmak üzere halkları büyük kıyıma uğratmışlardır. en az 30 milyon insanı katlettiler. Çin'de ise 150 milyon olduğu söylenmektedir. Aydınlıkçılar PKK hareketinden önce de doğudaki halkı Çin örneğinde olduğu gibi köylü ayaklanmasında kullanmak istemiş. PKK harketi başladığında da desteklemiş daha sonra da onunla anlaşmazlığa düşerek çatışmıştır. Ülkücü gruptan bazılarını CIA ve Mit kullanmıştır doğrudur. Ama bu koskaca bir kitle göz önüne alındığında çok cüzi kalacak bir sayıdır. Bu kullanma dolaylı olmuştur. Marksist herketin ülkeyi Rus esaretine düşeceği kaygısnda olan Ülkücü hareket CIA 'nın örgütlediği Gladyo tarafından bilmeden kullanılmış ve yönlendirilmiştir. O dönemin Ülkücü solganlarından birisi. Ne Amarika Ne Rusya , Kahrolsun ABD ve Rus emperyalizmi. Kahrolsun Kapatalizm ve Marksizm. Yaşasın Milli Devlet , Kahrolsun faşizm... Sınıf çatışmasını rededer . Türk Milletinin sınıfsız kaynaşmış adaletli toplum düzenin savunur. Bu düzeninde Türk tarafından Türke göre yapılmalı derdi. Hangi etnisiyen olursa olsun Kültürel olarak Misaki Milli sınırı içndeki herkesi Türk olarak kabul ederdi. O dönemde her etnisiyeden ülkücü vardı bugün de var. Kürt arkadaşlarla Kırmançi dilinde Türküye eşlik bile ederdik. Ortak kültürel değer olarak Türk kimliği vardı. Çünkü bu kimliğe her halk kendi ölçüsünde katkıda bulunduğu inanılırdı. Osanlı Döneminde herkes ilk önce Osmanlıyım sonra etnik unsurunu söylerdi. Osmanlı zayıflayınca durum değişti. Bu her devlet için geçerli bir süreç ve akibet.. Güçlü iseniz tasvip edilir ve kabul görürsünüz. Avrupa'da Müslüman olana Türk oldu denmesi gibi.

Cevap

1) Marksist fraksiyonların tamamına yakını Stalin döneminden sonraki dönemleri "revizyonizm" ile suçlamıştır. Bakınız Dev-Sol,Dev-Yol,Halkın Kurtuluşu davası savunmaları...

2) Biz ona Çin yanlısı değil Köylü-İşçi Devrimi yönünü seçmek diyoruz. Milliyetçiler kendileri özgün bir akıma sahip olamadıklarından bizlerin de kendileri gibi arkamızı bir yerlere dayadığını sanıyor.

3)Kendi kaderini tayin hakkı ekonominin ve gücün dışında bir olgudur. Bu konuda çok farklı kavramlardan bahsediyoruz.

4) Sovyetler Birliği, uluslar mezarlığı yapmıştır derseniz orada dur derim. Ulus devlet'i federasyona çevirip,tüm halkı eşit yurttaş saymak mezarlıksa başka birşey demiyorum. Sovyetler Birliği tarihini CIA'dan okumaktır bu. O ölüm rakamlarının hepsi büyük bir palavradır. Bugün Ermeniler bizi nasıl 1 milyon kişiyi katletmekle suçluyorlarsa, bizim ülkücülerimizde Sovyetler Birliği'ni böyle asılsız iddialar ile suçlarlar. İlginçtir kaynaklar da hep aynı menşeiilidir.

5) Günümüzde Çin'deki Uygur Türkleri'nin hamiliğini kim yapıyor? Yoksa ABD mi yapıyor? Ya Çeçenistan'a kim destek veriyor? Kosova bağımsız olduğunda neden ABD bayrakları vardı da Türk bayrakları yoktu,milliyetçiler açıklasın bakalım.

6) Ülkücü grubun cüzzi bir miktarı mı CIA ie işbirliği içersindedir? Türkeş ABD'ye ne zaman gitmiştir? Nihal Atsız ve grubunu neden tasfiye edip öldürtmüştür. Ülkücü hareket dediğimiz hareket bizzat ABD çıkışlıdır. Bu hareketin tamamı da emperyalizmin maşası olmuştur.

7) Milliyetçiliğin olduğu bir ülkede sınıfsız toplum oluşmaz. Tamamen ekonomi-politik temele aykırıdır. Bunu "Büyük Devrimci" ve Lenin'in dostu (bunu özellikle yazıyorum) Mustafa Kemal'de sağlayamamıştır.

8) Sınıf çatışmasını reddetmek burjuvazinin temel görevidir.

9) Her etnisiteden "asimile" edilenler arasından ülkücü çıkmaktadır doğrudur. Ama nedense "Aleviler" arasından çıkmaz. Muhsin Yazıcıoğlu öldüğünde düğün bayram ederler. Nedendir acaba?

10) Türkiye'de Ülkücü Türk Şoveni) düşünce var olduğu sürece PKK (Kürt Şovenizmi) de olacaktır.

Tekel İşçisini, Emekliyi,Ezilen Tüm Halkları (sizlerin görmezden geldiği Nepal ve G.Amerika ülkeleri dahil) Proleterleşen Köylü ve Ücretliyi tek bir kavram birleştirir. Bu kavramın adı da sosyalizmdir.

Farkındamısınız bilmiyorum kurduğum cümlelerin hepsini kanıtlarım ve kaynakla konuşuyorum. Siz ise sorduğum sorulara aynı düzlemde kaçamak cevaplar veriyorsunuz. Baştan sona benim madde madde yazdıklarımı bir cevaplayın görelim. Sevda'nın sorusu da güzel. PKK'nın programında hangi "sosyalist dediğiniz" öğeler var söyleyin de öğrenelim! Milliyetçi öğeleri isterseniz ben size sayarım,siz de bana sosyalist öğeleri sayın bakalım,görelim nelermiş!

Bakmak ile görmek farklı şeylerdir.

Hangi pencereden insan dünya'ya bakıyorsa herkesin de dünya'yı öyle gördüğünü zannedermiş. Arakadaşım canını sıkma benim gibi düşünmek zorunda değilsin kimseyi de benim gibi düşün demem. İnsanların farklı düşünmesi mantıklı olduğu sürece gereklidir. Zaman bazı şeyleri ne kadar doğru irdelediğimizi de bize öğretir.Stalin dönemine kadar ki dönem farklı düşünenlerin ve sorgulayanların Gulak takım adalarına ve sibirya'ya ölüme gönderilidği dönemdir. Yani tam deliksiz poraleterya diktatörlüğünün bizim deyimimizle kızıl faşizmin en katı uygulandığı mualiflerin devrim düşmanı diye en acımasızca öldürüdüğü dönemdir. Rusya bu dönemden özür bile diledi galiba haberiniz olmadı. Sosyalist yoldaşlar devrimden sonra revizyonislikle suçlananları ya suikastarla ortadan kaldırdı. Niçin o insanlar revisyonist olmuşlardı acaba sormak gerek değilmi? zaten Marksizim Marksın öngördüğünün sanayi toplumlarında işçi sınıfının hareketi ile devrimin aşamalı olarak sosyalizm ve sonra Marksizmin oluşacağı söylenmektedir.Sanayi ülkeleri dışında Rusya gibi sanayisi çok az olan bir ülke ile sanayasi ondanda daha az olan tamamen köylü toplumu olan Çin'de Köylü ayaklanması ile gerçekleşti. Ta baştan Marksist ütopya teori pratik uyuşmazlığına düştü. Batıya yaptıkları seyhatlarda şu görüldü kapitalizm gelişmeden işçi sınıfını da yararlandırıyor. İşçi sınıfı batıda sosyalist ülkelerden daha refah içinde yaşadıklarını ve bir şeylerin yanlış gittiğini gördüler sosyalizmde reforum gerektiğini görerek fikirlerini beyan ettiler. Sistem başka düşüncelere baştan kapalı olduğundan Marksizm bir din gibi dogma, mutlak doğru olarak algılandığından karşıt düşünce sahipleri recim düşmanı sıfatıyla ölüme mahkum edildi yada sürgüne gönderildi. Federasyon olunca adil mi yönetilmiş olur. Sovyet Rusya'daki uygulama birinci sınıf uluslar ikinci sınıf uluslar. Aynı ulus içinde Köminist partisi üyeleri olanlar sanatçılar kolhoz ve fabrika yöneticileri sporcular birinci sınıf vatandaşlar, diğerleri ise ikinci sınıf vatandaşlar. Sovyetler yıkıldığında bağımsız olan ülkeler eşit kalkınmışlık düzeyinde olması gerekmezmiydi. Ne yazık ki bağımsız olan ülkelerin bazıları çok ileri iken diğerleri ondan çok geride idiler. Üretilen ürünlerin işletme fabrikaları bile aynı ülkede kurulmaz diğer başka ülkede kurulmuştu.. Ülkücülerin Bosna , Çeçenistan,Azerbeycan Abaza ve Afganistan 'daki savaşlara bir fiil katılanlar olmuştur ben biliyorum... Bosna Hersekte olanlar soykırımdır. Burda Almanya ve ABD çekişmesi yaşanmıştır. Binlerce bosnalı ölmeden ABD dahil kimse mudahala etmemiştir BM dahil Sırplardan yana olmuş kendi elleri ile Sırplara teslim ettikleri Boşnakları ölüme yolcu etmişlerdir. Ermeni olayını arkasında birinci derecede sorumlu olanlar Ruslardır Rus ordusunun yanında gelen Taşnak ermeni çeteleri Doğu anadoluda binlerce Türkü ve Kürtü öldürmüştür. Ermeni Azeri savaşımda da Ülkücüler yer almışlardır. Yukarıda saydıklarımda da savaşa gitmiş olanlarların bazıları ile ben tanıştım. Rusya'ya ve Çin'e karşı olan halkları ABD'nin desteklemesi kadar doğal bir şey olamaz. Düşmanım düşmanı benim dostumdur .PKK'yı Türkiye'ye karşı Pejakı İran'a karşı barzaniyi Saddam'a karşı kullandı. Talibanı Afganistan'da Ruslara karşı kullandı. Yani özet şu hükümran olan büyük devlet diğer devlete karşı militer güçleri kullanır. Türkeş'in Nihal Atsız grubunu tasfiye değil ama etkisini azaltmıştır. Ben o grub mensublarını tanıdım bazıları Gök Tanrı inancına sahiplerdi. İslami refaranslara ters düştükleri için etki alanları daraltılmıştır. 1976 öncesi bazı kavgalar yaşanmış olabilir. Ülkücü hareket Amarikan çıkışlı olsaydı ABD tarafından yaptırılan 1980 derbesinde işkenceye ve darağcına gönderilirmiydi. Zaten sınıfsız toplum farzedilen bir utopya ve toplum mühendisliği fikridir. İnsan yaradılışına aykırıdır. Aykırı olduğu içinde nerede uygulanmak istemişse devlet kapatizmine yol açmıştır. Devlet kademesinde olanlar aslan payını almışlar diğerleri kast usülü sömürülmüşlerdir. Sultan Galiyev sınıfsız toplum yaratılmadığını görüp soyaslizm olsa olsa aynı soydan gelenler arasında olur demiştir. Sovyetlerde Türklerin sömürüldüğünü söylemiştir. Onunda sonu rejim düşmanı olarak damgalanarak öldürülmek olmuştur. Yine milyonlarca Türk ve diğer azınlıklar hunharca rejim düşmanı diye katledilmişlerdir. Marksizmin iyiliği kapitalizmin aşırılığını törpülemesi olmuştur. Kapitalizm doğal bir süreç olarak ortaya çıkarken Marksizm ona tepki düşüncesi olarak ortaya çıkmıştır.  Dünyada insanlara cenneti vaad etme hareketi olarak ortaya çıkmıştır. Realite ile badaşmadığı için de Gorboçov döneminde havlu atmak zorunda kalmıştır. Sizin tarafınızdan bakılınca kültürel olarak Türküm demek asimile olmak oluyor. Biz binlerce yıldır beraber yaşarken birbirimizle hiçbir şey paylaşmadıkmı acaba. Bakalım, yemek alışkanlıklarımız ,müziğimiz yaşama biçimimiz , algılayışımız da ortaklıklar yokmu . Bunun farkında olanlar ortak tarih ve düşünce biçimi asimile olmakmıdır. Şayet öyle olsaydı 300 kusur yıllık tarihi olan Amarikan kıtası ülkeleri ulus olamazlardı. Niçin biz bin yıldır beraber bir ulus oluşturmamış olalım. Alevilere gelince düşünceniz yanlış Hüseyin Özcan, ve saz sanatçısı Ozan Arif alevi ülkücülerdir. Hatta Tunceli'li alevi MHP'li ismini hatırlıyamadım o dönemde öldürülmüştü. O dönemde marksist harekete Alevi kesim daha yakındı. Ükücü görüş şöven değildir. Şayet ülkücü kesimin önüne o dönemde set çekilmeseydi şu anda kardeş kavgası olmıyacaktı. PKK gibi ırkçı bir örgütte itibar görmiyecekti. Alevilik Türk kültürünü en iyi şekilde yaşatan kesimdir. Alevi dedesi Destansı Dede Korkutun aynısıdır. Ben mesheplere de inanmam . Onun için meshepsel konuda herkese eşit uzaklıktayım. Benimde o dönemde alevi arkadaşlarım oldu şimdi de var. Ben kaçamak cevap vermiyorum PKK harketinin temel refaransları sosyalizmdir. Kürt halkının özgürlüğünü ve bağımsız olmasını istiyor. Kullandığı bayrağa kadar öyle.. ABD soyalist diye ayrım yapmaz menfati nerde ise onunla ilişki içine girer. Benim tavsiyem bir PKK'lı ile gidin konuşun, ben en az beş altı civarında PKK'lı ile konuşmam oldu. Benim haklı olduğumu göreceksiniz. Gelelim Çin'e o ne arıyor doğu Türkistan'da (Uygur) , Nepal'da ne arıyor. Bak göreceksiniz önümüzdeki Yüzyıl Çin emperyalizminin zirve yaptığı yıllar olacak. Her gelişen ülke kaçınılmaz olarak hegomanya kurmak için emperyalist ülke haline gelir. Sana göre asya Türkleri gönüllü oldular Rusların kendilerini yönetmesi için yok böyle bir şey... Bolşevizm Eylül devriminde devrimi gerçekleştirene kadar onları kullandı. Sonra Çarlık Rusya'sının politikasına geri döndü. Onlar fedrasyon içnde Özerk cumhuriyetler haline getirdiler. Sonrada bu devletlerin halklarını birbirine karşı kullandılar. 1,5 milyon kırımlı Türk topraklarından sibirya ya bir gecede sürüldü yolda ve sürgünde çoğu malesef öldü. Ahıska Türkleri Gürcistandan Orta asya steplerine Türk oldukları için sürüldüler. Özerk Cumhuriyetler oluşturulurken etnik gruplar tek başlarına özerk cumhuriyet içinde yer alması engellemk için başka bir etnisye ile ortak özerk cumhuriyet(Kafkasya inceleyin göreceksiniz.) oluşturuldu. Türkler ve diğerleri sürekli birbirlerine karşı kışkırtıldı. Rus hegomanyası sürsün diye ... Haklının hakkını işçi , mamur köylü , sermaye sahibi kim olursa olsun almasından yanayım. Üreterek arttırarak , çoğaltarak hakça paylaşmaktan yanayım. Bir toplumun içnde farklı gelir düzeyinde insanlar olması normaldir. Kesimler arasında uçurum olmamalı. Gelir dağılımı adaletli olmalı. Ülke kaynakları ve fabrikaları başka ülkelere peşkeş çekilmemeli. Bu nedenle ülkeye gelen yabancı sermaye üretmek için geliyorsa gelsin. Fakat mevcutları ele geçirmek için gelen sermaye globalizm adında ülkeyi soymaya geliyor. Şayet bir ülke teknoloji üretmiyorsa geliştirmiyorsa geliştirenlerin geliştirdiklerini almak zorunda buda zaten sömürü zincirini kendiliğinden oluşturmaktadır. Gönüllü sömürülen olmamak için teknolijiye hakim olalım . Hani derlerya el gider aya biz hala gideriz yaya...

Kavramak Farklı bir Olgudur

1) Maalesef Sovyetlerde Marksizm'in gelişmesi çizgisini sadece kulaktan dolma bildiğinizi anlaşılıyor. Sovyetler Birliği Marx'ı bir din gibi algılamayı br tarafa bırakın "salt Marksist teori" uygulamamıştır. Sovyetler Birliği'nde Marksizm-Leninizm uygulanmıştır. Kapitalizm'in iyiliğini törpülemesi söylemi ise klasik neo-liberal tezlerdir. Marksizm-Lenininz-Maoizm üzerine biraz daha fazla araştırma yapmanızı tavsiye ederim.

2)Batı'daki işçi sınıfının daha iyi şartlarda olduğunu hangi veriyle ve tespiyle söylüyorsunuz? Lütfen araştırmadan,yazmayın.

3) Revizyonizm apayrı bir şeydir, Sovyetler Birliği aleyhine faaliyette bulunmak apayrı birşeydir. Sovyetler Birliği sadece "sosyalist üretim tarzının" yerleştirilmesine karşı çıkanlara karşı sert kararlar almıştır. Bir ırka veya millete karşı alınmış tek bir karar gösteriniz,biz de görelim!

4)Sovyetler'deki proletarya diktatörlüğü "işçiler için demokratik", burjuvalar için diktatörlüktür. Burada kullandığınız sınıf kavramını bilimsel tanımı gereği kullanmadığınızı düşünmekteyim. Zira bilimsel olarak sporculara,sanatçılara sınıf diyorsanız artık cevap bile yazmam,yazdığım kelimelere yazık olur.

5)Sultan Galiyevci tezler tarihe karışmıştır.Bu tezlerin ekonomi-politik temeli de oldukkça zayıftır.

6) Bizim amacımız, dünyayı değiştirmektir. Sizinki ise diğer ülkelerde didişip kendi ülkenizi güçlendirmek ve en nihayetinde "emperyalist" ismini alabilmektir. Kapitalist sistemi özümseyen milliyetçi akımların nihai amacı budur. Tarihte bu olayın aksine rastlanmaz.

7) İnsan yaradılışı sözü, sizin yaradılışçı tezlere inandığını göstermektedir.Oysa biz,insanın davranışlarını ve doğasını "dönemin temel ekonomik biçiminin ve bunu oluşturduğu üstyapıların" oluşturduğunu bilmekteyiz. Sosyalizm ile birlikte insanların değiştiğini de biz yazmasak bile "tarih" yazacaktır.

8) Nihal Atsız grubundan öldürülenleri isterseniz buraya isim isim yazarım.

9) 12 Eylül öncesi ABD ile işbirliğinde idiniz. 12 Eylül'de siz içerdeydiniz, fikirleriniz iktidardaydı. 12 Eylül'den sonra siz iktidar oldunuz ve yine ABD ile stratejik müttefiktiniz!!!

10)PKK sosyalist değildir. Sizin verdiğiniz bu örneğe,sizin bakış açınızla bakarsak şu çıkıyor: Ülkücüler milliciydi,Hitler'de milliciydi. O zaman bütün ülkücüler Hitler'i benimser. Bu nasıl bir kör bakıştır.

11)ABD,sosyalist diye ayrım yapmaz mı? K.Kore ve Küba diye iki ülke var.Sizce neden bu ülkelere ambargo uygulanıyor?

12) Çin Nepal'de ne mi arıyor? Nepal'de "demokratik seçimleri" Maoist Parti" kazanmıştır. Çin orada hiç birşey aramıyor. Halkı düzeni değiştiriyor. Doğu Türkistan dediğiniz bölge Çin'e bağlıdır ve özerk bir bölgedir. Asıl ABD ve sizler orada ne arıyorsunuz?

13)Sovyetler Birliği tarihini yine CIA kaynaklarından okuduğunuz fikrine uyandım. Genel-geçer laflarla yine olayı geçiştiriyorsunuz. Ermeniler'in soykırım var demesiyle sizin teziniz aynıdır.

Maalesef kafanız biraz karışmış gibi gözüküyor.Lütfen yazdıklarınızı ve söylediklerimi tekrar okuyun ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaksınız.

Söylenmemiş söz yok, duyulmamış söz çoktur.

İnsanlar öğrencilik yıllarüında daha radikal fikirleri savunur bu normaldir. Gerçek hayatta her çeşit huy ve düşüncedeki insanlarla berber yaşamak zorunda kalırsınız. Buda insanın aşırılklarını zaman içinda törpüler. Hatta karşı görüşten insanla beraber iş evlilik dahi yaparsınız. Ben ABD'lileri sevmiyorum ya da Ermenileri sevmiyorum diye bir ABD 'li ile Ermeni ile evlenmem diyemezsiniz. Bazı sert sataşmalar bazı arkadaşlarca yapılmış olsa da onları hoş görüyorum. Kardeş ben yazımda sorularının çoğunu cevapladığımı sanıyorum. Son yazdığın sadece bir kaç soruya cevao olsun diye bazı sorularını yanıtlayacağım. Bu tartışmadan memnun da oldum. Hiç olmazsa bir tarafın bakış açısı ile diğer tarafın bakış açısını farklılıklarını ya da benzerliklerini okuyacak olanlar değerlendirme fırsatı bulacak. Düşünsel açıdan olaylara daha geniş bakabilmeyi sağlamışsam boşuna kürek çekmediğimi düşüneceğim. Önemli olan aynı düşünmek değil farklı düşünenlerinde niye öyle düşündüğünü anlamaya çalışmak empati kurma açısından ve farklı düşüncedeki insanların belirli konularda ne düşünmüş olduğunu öğrenmeye çalışmak düşünsel gelişkenlik açısndan gerekli olduğuna inanıyorum.Gelelim sorularınızın yanıtına :İlk önce toplu sürgüne uğrayanlat Baltık ülkelerinden Letonlar,Litvanya , Estonya'dan olanlarla başladı,Kırım Türkleri ; Karaçay Türkleri, Ahıska Türkleri, Balkar Türkleri, Çerkezler , Voga Almanları, Kafkas Türklerinden 7000 kişlik grup sibirya ya sürgüne gönderilmiştir. Türkmen aydınlar evlerinden alınıp yargılanmadan demir tankın içine doldurulup ateş yakmak süretiyle öldürülmüşlerdir. Sayılmıyacak kadar çok olanları bu yazıda anlatmak mükün değil. Size göre sovyetleri yıkmaya çalıştıkları için reva görülmüş bunlar bu insanlık dışı işlemleri beğiniyorsanız diyecek sözüm yok. O dönemde kamplara gönderilen rejim düşmanlarına yapılan insanlık dışı muameleden kısa bir pasajı alayım dedim. Sunuyorum. Sovyet Rusya’da toplam 30 yıl yaşayan ve bu sürenin 6 yılını (1949-1955) Orta Asya (Karaganda) ve Sibirya (Norilsk ve Vorkuta) mecburi çalışma kamplarında mahkum olarak geçiren Yusuf Yıldırım (1972: 230-231; Hablemitoğlu’nda 2004: 98-99) Sibirya’ya sürgün edilişini şöyle anlatmıştır: “Vapurlar, hayvan nakli için kullanılan vapurlardı. Ahırdan farksızdı. Vapur yolculuğu da 3-4 gün sürdü. Vapurdan çıktığımız zaman müthiş bir soğukla karşılaştık. Kar tipisi vardı. Dişlerimiz birbirine vuruyordu soğuktan. Birkaç gün yaya olarak gündüzle gecenin farkını anlamadan yürüdük. Kar tipi hiç dinmiyordu. Bizi kutup dolayındaki Narilsk [Krasnoyark Eyaletinin kuzeyinde bulunan ve günümüzde Alüminyum başta olmak üzere demir dışı piyasasındaki dev işletmelerin ve ağır sanayinin merkezi olan Norilsk şehri - TBD]‘e getirmişlerdi. Kampa yaklaştığımızda, tipi biraz dinmişti. Geçtiğimiz yolun sağında solunda uzaklardan kuleler görünüyordu. Ateş sesleri işitiliyordu. Yürümeyen mahkumları yolda kurşunluyorlardı. Ellibin kişi kadar vardık. Bir kampın önünde durdurulduk. Tahminen on kafileye ayrılmıştık. Bir kafile burada kaldı. Kafileleri her milletten karışık olarak teşkil etmişlerdi. Epey ilerledikten sonra yine bir kampın önünde durdurulduk. Burada beş kafile bırakıldı. Yine kafileler hareket etti. Kimsede yürümeye takat kalmamıştı. Canımızı dişimize takarak, yürüyorduk. Geride kalanların üzerinde köpekleri saldırtıyorlardı . Ben en son kafiledeydim. Kurşunlananların, takatsizlikten düşüp donanların, can çekişenlerin, yaralananları n, sıradan ayrıldı diye öldürülme tehlikesi olduğunu bildiğimizden üzerlerine basarak yürüyorduk. Bunların sayısı herhalde iki yüzden fazlaydı”. Devamını yazma gereği bile duymadım insan oğulundan tiskindim.

 

O dönemde İngiltere'ye giden Troçki şunu görür. Bir fabrikayı ziyaret ettiğinde fabrikada herkesin kendi otomobilleriyle evlerine gittiklerini görür bunlar patron mu diye sorar , hayır işçi diyince Sovyetlerde birşeylerin yanlış olduğunu anlar. Bu anlama onun Revisyonist olmasıyla suşlanmasına yol açar. Gelişmiş Kapatilist ülkedeki işçilerin sonraki durumunu sosyal haklarını  söyleme gereği bile duymuyorum. Herkes biliyor. Zaten Sosyalizmin en kötü yönü kime ne için ürettiklerini dahi bilmeyen insanların kendilerini üretmekten alıkoymaları olmuştur. İnsanların yaşadığı yerlerde küçük bahçelerde yetiştirdiği ürünlerin  koca kolhozlardan fersah fersah fazla olduğu görülmüştür. Farklı değişik üretim becerisini körelten sosyalist sitem. Batı dünyası karşısında iflas etmiştir.

Yaradılış teorisne inanıyorum. Tanrı bana göre evreni isterse bir saniyede , isterse milyarlarca yılda evrimleştirerk yaratır. Varoluşun arkasında Tanrı olduktan sonra benim için farketmez.

Siz üretim ilşkisinin insanların doğasını iyileştireceğinin söylüyorsunuz. Aynı aileden olan kardeşler arasınada karekter farklılığını davranış farklılığını nasıl açıklayabiliriz. Demek ki insan sadece çevresl özelliklerle karekter ve davraış oluşturmuyor doğuştan getirdikleri özelllikleride kişi davranışları üzerinde farklılık yaratabiliyor. Doğuştan Öğrenilmiş davranışları sergileyen hayvanlar ile olaylara tepkileri ve davranış kalıpları farklı olabiliyorsa nasl olyorda en gelişmiş canlı olan insan aynı davranış kalıpları içinde olabilirler anlamkta zorluk çekiyorum.

K.Kore ve Küba olayı var diye ABD'nin pragmatik düşünce içinde politika belirlediğni söylemek yine de yanlış olmaz. Onlar ABD ile işbirliğine gitse ABD onlarla diyoloktan kaçınmaz. 1, Dünya savaşında Türkistanın Batısı Ruslarca ,Doğusu da Çİn'lilerce işgal edilmiştir. Batı özgürlüğüne kavuştu Doğu Türkistan (Uygur Türkleri Çin esaretinde inim inim inlemektedir. Nepala gelince seçim yapılmışsa bile domakrasi kesin rafa kaldırılmıştır. Tekrar gerçek oylama yapalım bakalım Nepal halkı Çinliler kalsın mı diyecek. Çin şu anda zaten kendine özgü kapatilizmi uygulamakta ... Sadece sosyalist diyeceğimiz. Küba ve K. Köre kalmıştır... Zaten Fiiliyatta geçerliliğni yitirmiş bir sistem olarak sosyalizim utopik bir cennet hayaliyle yaşatacak insanlar bulunacaktır. Bana göre İsa'nın Mesih diye dünya ya gelip dünya'yı düzeltecek olması ne kadar gerçekse sosyaliziminde vaat ettiği cenneti   gerçekleştirmesi o kadar gerçektir.

Şayet kabul ederseniz  ben söyliyeceklerimi kısıtlı çerçevede kalmak kaydıyla dilimin döndüğünce anlattığımı sanıyorum. Sorularına ne kadar yanıt oldu bilemiyorum. Zaten illahda her konuda anlaşmak galip ya da mağlup olmak için tartışma da yapılmaz.  Amaç karşı görüşteki insanların medice ortay koydukları düşüncelerini savunabilmeleri deemokrasi ve insan olmanın gereği olsa diyerek musadenizle bu tartışma konusunu daha çok uzatmadan kapatmak istiyorum sizleri bilmeden kırdım yada üzdüysem özür dilerim.  Hoşça kalın... Başka bir konuda  tartışmak üzere ... Sevgilerle...

Cevap

Verdiğiniz örneklere bakın biri Troçki. Ne zamandan beri Troçki'nin dediklerini kabul ediyorsunuz. Troçki sistemin muhalifidir elberte Sovyetler Birliği'ni kötüleyecektir.

Yusuf Yıldırım neden çalışma kamplarındadır? Türk olduğu için mi yoksa başka sebeplerle mi? Kitaptan yaptığınız alıntılar açıkça ajitasyondur. Ermenilerin Mavi Kitabı gibidir.

Size göre Sosyalizm hayaldir,bana göre Tanrı hayaldir.

Nepal'i Çin işgal etmemiştir. Bunu üstüne basarak
söylüyorum.

Tartışmadan ayrılmanız normaldir. Yukarıda madde madde saydığım hiçbir soruya cevap vermediniz. Ben verilmiş bir cevap göremiyorum.

istek üzerine eleştiri

Bizler insanlarla memleket meseleleri üzerine konuşurken yaşına değil bilgisine bakarız.
Teorinize göre herkes nefes aldığı süreç içerisinde görüp duyduğu meseleleri tartışmalıdır. O halde sizinde Kurtuluş Savaşından bahsetmeye hakkınız yok -120 yaşında değilseniz!
Kaldı ki bu gün Kenan Evren de 80 yaşındadır fakat hala 'asmayıp beslese miydik' diyebilmektedir. Demirel 80 yaşına bakmadan 'bu gün olsa yine aynı kararlara katılırdım' diyebilmektedir.
Yani sizin anlayacağınız akıl baştadır, yaşda değil!

*CIA ve KGB gençleri kullandı demişsiniz. Detaya inmeyeceğim. Sadece CIA ve KGB nin memlekete konuşlanmasına, ABD nin istihbaratına kadar girmesine kim müsade etmiş onu sölemenizi rica edeceğim.

*Sosyalizmin hedef ve amaçları ile PKK nın hedef ve amaçlarındaki benzerlikleri maddelemenizi isteyeceğim.

Sevda Merhaba

Tabiki yaşla öğrenmenin direlk alakası yok Fakat o dönemi yaşamış biris ile yaşamamış biris arasında hiç fark olmaz demekte yanlış olur sanırım. Çok Partili düzenden sonra bütün yönetimler ABD etkisinden kurtulamamışlar. Çıkmak isteyenler olmuşsa da Ecevit gibi ya ekonomik kriz çıkartamak süretiyle Ecevit hükümeti gibi yada kullanıldığını sonradan anlayan Adnan Menderes gibileride ABD darbe yaptırarak devirmiştir. Sevda hanım benim söylemim , sosyalizmi eleştirmek amaçlı değildi. Ben o dönemde halklara özgürlük doğuda üretilir batıda tüketilir solganının PKK'nın bölücülük harektine malzeme olduğundan bahsediyorum. Şayet eleştiri yazısı yazmak istersemde zamanı gelince yazarım . Kütler kendi geleceklerini tayin etme fikrine , halklara özgürlük fikri destek olmaz mı? Doğuda üretilir batıda Tüketilir solaganı ülke içinde yaşayan hallaı katagorize etme amacı gütmex mi. Bende sorarım o zaman doğuda ne üretildi de batıda tüketil di. Halbuku durum tam tersidir.

Ozanmış!!!

Yazmaya çalıştığınız her şeyi Evren hayretle izlediğim bir sabırla çürütüyor. o bakımdan Evren'in tüm söylediklerini, söyleyeceklerini ve söyleyemeyipde aklından geçenleri olduğu gibi destekliyorum. Yalnız son yazmaya çalıştıklarınızda araya girmem gereken bir nokta olduğunu farkettim

Baştan beri -belliki oldunuz olası- bilmediğiniz meseleler üzerine konuşmayı huy edinmişsiniz. Ben kendi hesabıma bunu anladım. Ancak Evren hala bir umut sizde bir kırıntı bulmaya çalışıyor. Ya da bir kırıntı bile olmadığını iyice gözümüze sokmaya uğraşıyor, bilemiyorum. Sadece kıymetli zamanına hayıflanıyorum.

Sizden bir cevap filan istemiyorum. Okumayacağım zaten. Sizin dışınızda es kaza bu yazıları okuyan bir tahammüllü kul var ise o faninin -hiç değilse bir konuda- bilgi kirliliğini önlemekdir amacım.

23 nisan şiirleri kıvamında, melodiden nasibini almamış, sanatın yanından geçmemiş 'şey'leri, tek nota basamayan korkunç sesiyle adeta bağıran faşistlerin pop ikonu (B)ozan arifi kaldırıp Alevi yapmışsınız!

Şimdi Ozan nedir desem Mahsuni'ye, Aşık Veysel'e ayıp, Alevi nedir desem bana babama ayıp... Korkarım eleştirdiğim Evren'in durumuna benzedim, o da benim ironim olsun :)
En iyisi örnek vereyim, iki şiir arasındaki 777777 farkı okuyucu bulsun

OZAN NİMRİ DEDE

İnsan Olmaya Geldim

İkilik Kinini İçimden Atıp
Özde Ben Bir İnsan Olmaya Geldim
Taht Kuralı Ariflerin Gönlüne
Sözde Ben Bir İnsan Olmaya Geldim
Serimi Meydana Koymaya Geldim

Meğerse Aşk İmiş Canın Mayası
Ona Mihrab Olmuş Kaşın Arası
Hakkın İşlediği Kudret Boyası
Yüzde Ben Bir İnsan Olmaya Geldim
Serimi Meydana Koymaya Geldim

Bütün Mürşidlerin Tarif Ettiği
Sadıkların Menziline Yettiği
Embiyanın Evliyanın Gittiği
İzde Ben Bir İnsan Olmaya Geldim
Serimi Meydana Koymaya Geldim

Ben De Bir Zamanlar Baktım Bakıldım
Nice Yıllar Bir Kemende Takıldım
O Aşkı Mecazla Yandım Yakıldım
Közde Ben Bir İnsan Olmaya Geldim
Serimi Meydana Koymaya Geldim

Süregeldim Aşk Meyini İçerek
Her Bir Akı Karasından Seçerek
Varlık Dağlarını Delip Geçerek
Düzde Ben Bir İnsan Olmaya Geldim
Serimi Meydana Koymaya Geldim

Gör Ki Nimri Dede Şimdi Neyleyi
Gerçek Aşkı Her Gönüle Söyleyi
Her Türlü Sefaya Veda Eyleyi
Sazda Ben Bir İnsan Olmaya Geldim
Serimi Meydana Koymaya Geldim

.................

(B)ozan arif efe

duysun bizim yiğitler
demedi denilmesin
tahrik ediyor itler
dolmuşa binilmesin

vatan yer yer kanıyor
yüreğimiz yanıyor
bir oyun oynanıyor
oyuna kanılmasın

başlar bizi bulmalar
kapımız çalmalar
tekrar eski dolmalar
bizlere sunulmasın

dolmayı verirler de
enayi derler bir de
ocaktan başka yerde
pişen aş yenilmesin

olursa olsun olay
alay var alay alay
balkondan kolay kolay
aşağı inilmesin

meşhur mamak güçleri
halletsinler piçleri
sıkışınca kıçları
adımız anılmasın

ne itlere değeriz
ne de boyun eğeriz
tükürürsek boğarız
itler de yanılmasın

onlar bilir kimdik biz
ayaktayız dimdik biz
silahları gömdük biz
unuttuk sanılmasın

kızım sana söylerim
gelin duysun isterim
herkese şunu derim
dünlere dönülmesin

çok azarsa imansız
arif olur amansız
fakat sakın zamansız
işe el konulmasn

Not: Bu katil övücü, ırkçı, faşist,saygısız,küfürbaz,densiz-ayarsız 'şeyi' 'deliysede bizim delimiz sahiplenelim' şiarından sapıp, sırf Bahçeli'ye küfreti diye çirkin ördek yavrusu gibi Alevilere yama etmeniz gülünç olmaktadır.

Maraş, Malatya, Ordu, Sivas etkinlikleriniz Aleviler'i ne kadar sevdiğinizi(!) tarihin sayfalarına kan ve utançla yazdırmanızla anlaşılmıştır. Buradan mhp'li Alevi dostlarım var diyerek şirin görünme çabanız sadece bulantı hissi vermektedir.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.