İçeriği Yazan: Mehmet ÇAĞIRICI Zaman: Paz, 29/04/2012 - 11:40
Erhan Salman bu yazısında 28 Şubat Post modern darbesinin nihayet "bağımsız" mahkemelerce soruşturulmasından dem vuruyor.28 Şubat soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve onun bağlı olduğu mahkemelerin ne denli bağımsız ve tarafsız olduğu, aynı konuma sahip İstanbul Beşiktaş adliyesine bağlı Özel Yetkili Mahkemelerin 4 seneden beri yürütükleri "Ergenegon", Balyoz" İntenet Andıcı" vb. gibi davalarla iyice ortaya çıkmıştır. Bu davaların amacı darbelerle mücadele etmek değil, darbe bahanesiyle AKP kendi muhalif güçlerini siyasi baskı altına almaktır, korku imparatorluğu yaratmaktır.
Ergenekon ve benzeri davalarını yürüten Özel Yetkili Mahkemeler, davaların daha soruşturma aşamasında, "Masuniyet Karinesine", "Soruşturmanın Gizliliğine", "Tutuklamaların esas değil, istisnai bir önlem Olması" vb. gibi hukuki ilkelere ve Türk ceza Kanunu hükümlerine karşı aykırı davranışlarıyla tarafsız olmadıklarınıkanıtlamışlardır. Dava sürecinde sanıkların "Savunma hakkını" hiçe sayan, Avukatların konuşmalarını sınırlayan, bilirkişi raporlarıyla sahte oldukları defalarca rapor edilmesine rağmen, çakma dijital delillere ısrarla itibar eden bu Özel Görevli Mahkemeler, keyfi olarak tutukluluk sürelerini uzatmak için davaları birbirleriyle birleştirerek genişletmekte ve zaman içinde uzatmaktadırlar. Çünkü onların maksadı adalet dağıtmak değil, olabildiğince muhalif güçleri "esir" tutmaktır!
28 Şubat sürecinin de soruşturulmasıyla aslında AKP rejimi, bu korku imparatorluğunun devamını sürdürmekle kalmıyor; aynı zamanda o dönemin intikamını da almaktadır. "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste" diye RT ERdoğan partisinin grup toplantısında bu intikam duygusunu açıkca ifade etmiştir. Ayrıca 28 Şubat Sürecinin soruşturulmasının, bu iki işlevinin yanında, iki siyasi amacı daha vardır. Bu süreçle hem kamuoyunda yeni bir tartışma ile yapay bir gündem yaratılmakta, hem de TSK'ne "siz bizim emrimizdesiniz, bize mutlak itaat edeceksiniz" mesajı verilmektedir.
TSK'ya yönelik bu mesaj AKP'nin Suriye ile ilgili maceraları göz önünde tutulursa olağanüstü büyük bir önem taşımaktadır. Orduya yönelik bu mesaj, AKP'nin "Ortadoğu'daki dönüşümlerin öncüsüyüz" diye formüle ettiği dış politika macerasında orduyu kullanmakta ısrarcı olduğunun bir göstergesidir.
AKP artık tam bir çıkmazdadır. Dış politikası iflas etmiştir. Ekonomi politikası borç ve yabancı sıcak parayla yürümektedir. RT Erdoğan bütün siyasi kaderini ve kariyerini Katar, Bahreyn ve Suudi Arabistandan elde edebildiği petro dolara bağlanmıştır. Bu ülkeler yaptığı sık ziyaretlerin nedeni budur!
Kısaca, RT Erdoğan'ın darbelere ve darbeciliğe karşı olması onun samimi bir demokrat olmasından falan değildir. Bütün bunları o, sadece kendi çıkmaza giren siyasetini gizlemek için istismar etmektedir; o kadar! Fakat adaleti siyasete alet etmekle hatası ve çıkmazı daha da büyümektedir.
Yorumlar
Bu yargılamalar samimi değil, istismardır!