AKP nin uzun süreçli iktidarda kalmasının en büyük nedeni EKONOMİ dir, "EKONOMİ BATARSA HEPİMİZ BATARIZ" aldatmacasıdır. Bu aldatmacadır ki; Rahmetli Ecevit Hükümeti'ne danışmanlık yapan Kemal Derviş'in ekonomi programını devam ettirmektedir. Kuvvetler Ayrılığı Prensibi doğrultusunda Yasama, Yürütme Ve Yargı erkleri dışında kalan asker ve özellikle basın yayın-medya erkleri; siyasi yapılanmamızda en önemli rolleri oynamaktadır. Asker sınıfsal tabakalaşmayı, üstünlerin hukukunu oluştururken; MEDYA, yolsuzluk ekonomisi politikalarından nemalanmayı ve lüks tüketimi cazip hale getirerek borçlanma tuzağı nı oluşturmaktadır. İşte bu politikalar dolayısıyla "AMAN OYLAR BÖLÜNMESİN" safsatası oluşturulmuştur. Bu safsatada gelinen son nokta çift partili TBMM olacaktır. Yani yönetim anlayışında , başkanlık ve yarı başkanlık sistemi oluşumuna doğru gidilirken; bir iktidar partisi ve muhalefet partisi dışında partili veya siyasetci olmayan meclis yapılanması da düşünülmektedir. Bunun sebebi tabi ki Küresel Otoritenin politikalarını uygulatacak olan yasamayı oluşturarak, yasaları çıkarttırmaktır.
Bu zorunluluğun oluşumuna baktığımızda zorunluluğu oluşturan bir çok neden görülmektedir.
Bunların en başında muhakkak ki; demokrasiyi bir türlü genlerine yerleştirememiş halkımızın bilinçsizliği bu bilinçsizlikle egemenliğini sağlayacak iradeye sahip olamaması gelmektedir.
Sonrasında bu bilinçsizliği oluşturan sınıfsal tabakalaşma üstünleri mücadelesi gelmektedir. Bu mücadelede Aristokrat Harbiyeliler, Ruhbanlar ve güneydoğuda Aşiret Reisleri ön planda gelmektedir.
Bu mücadele sürerken bu vatan evlatları iradesine sahip olma bilincine erememiştir. Bu nedenledir ki egemenliğin kimde olduğunun sorgulaması yapılmaktadır.
Yukarıda değindiğim gibi bütün bunların asıl nedeni de ekonomi dir.
Ekonomik yönlendirme medyanın bilinçlendirmesi ile oluşmaktadır.
Dolayısıyla medya; koyunun olmadığı yerde keçilere Apturahman çelebi dedirtmektedir.
"EKONOMİ BATARSA HEPİMİZ BATARIZ" ve "AMAN OYLAR BÖLÜNMESİN, TEK PARTİ İKTİDARI HER ZAMAN GÜÇLÜ EKONOMİ OLUŞTURUR" safsataları ile yolsuzluk ekonomisi politikalarına zemin oluşturulmuştur.
Bu oluşum içinde güçlenen AKP ve onun iktidarı değildir.
Hiç bir zamanda herkes AKP li olmayacaktır.
Çünkü; güçlenen Siyonist Emperyalizmin yolsuzluk ekonomisi politikacılarıdır, bu politikalardan nemalananlardır.
YANİ GÜÇLENEN DAİMA AMERİKANCILAR OLMUŞTUR.
Yani asıl güçlü olan Amerikancı Medya nın üstünlüğüdür.
Medya seçkinleri oluşturup lanse eder. İktidar seçkinlerini oluşturan medyadır. Medya onlardan nemalanması bittiği anda taraf değiştirmeyi ve yenilerini lanse etmeyi çok iyi bir şekilde yapar. Yapmaktadır.
Hiç bir zaman unutmamalı ki; daima ZOR OYUN BOZAR. Hazıra dağ dayanmaz. Değirmenin suyu bittiği anda değirmenin çarkları çalışmaz.
Değirmenin suyu çoktan tükenmektedir.
Yapıyor gibi görünüp uyutma ve gündem değiştirerek unutturmada artık sona gelinmiştir ki sıklıkla gündem değişikliği yaşanmaktadır.
Yeni anayasa çalışmaları ve başkanlık sistemi oluşumu için çalışmalar; halkın gündem değişikliklerine odaklanmasından yani dikkatsizliğinden yararlanarak yapılmaktadır.
Bu şu demektir.
Amerikancı illüzyonistler sayesinde, çok yakında ülkemiz artık gerçekten müstemleke ülke olacaktır. Ve hemen hepimiz bir müstemleke ülkenin köle vatandaşları olacağız. Hiç bir sınıfsal farklılık olmadan. Ortada ne aristokratlar, ne ruhbanlar ne de aşiret liderleri kalacak.
Hepimiz AKP li olmayacağız evet, ancak; muhakkak ki hepimiz Amerikancı olacağız.
Çünkü devlet olma bilincine , bireysel ve devlet olarak egemenliğimizi sağlayacak DEVLET POLİTİKASI oluşturma bilincine sahip değiliz.
Bu bilinçsizliktir ki bize; koyunun olmadığı yerde keçilere Apturahman Çelebi DEDİRTMEKTEDİR.
Yorumlar
AKP nin uzun süreçli
AKP nin uzun süreçli iktidarda kalmasının en büyük nedeni EKONOMİ dir, "EKONOMİ BATARSA HEPİMİZ BATARIZ" aldatmacasıdır. Bu aldatmacadır ki; Rahmetli Ecevit Hükümeti'ne danışmanlık yapan Kemal Derviş'in ekonomi programını devam ettirmektedir. Kuvvetler Ayrılığı Prensibi doğrultusunda Yasama, Yürütme Ve Yargı erkleri dışında kalan asker ve özellikle basın yayın-medya erkleri; siyasi yapılanmamızda en önemli rolleri oynamaktadır. Asker sınıfsal tabakalaşmayı, üstünlerin hukukunu oluştururken; MEDYA, yolsuzluk ekonomisi politikalarından nemalanmayı ve lüks tüketimi cazip hale getirerek borçlanma tuzağı nı oluşturmaktadır. İşte bu politikalar dolayısıyla "AMAN OYLAR BÖLÜNMESİN" safsatası oluşturulmuştur. Bu safsatada gelinen son nokta çift partili TBMM olacaktır. Yani yönetim anlayışında , başkanlık ve yarı başkanlık sistemi oluşumuna doğru gidilirken; bir iktidar partisi ve muhalefet partisi dışında partili veya siyasetci olmayan meclis yapılanması da düşünülmektedir. Bunun sebebi tabi ki Küresel Otoritenin politikalarını uygulatacak olan yasamayı oluşturarak, yasaları çıkarttırmaktır.
Bu zorunluluğun oluşumuna baktığımızda zorunluluğu oluşturan bir çok neden görülmektedir.
Bunların en başında muhakkak ki; demokrasiyi bir türlü genlerine yerleştirememiş halkımızın bilinçsizliği bu bilinçsizlikle egemenliğini sağlayacak iradeye sahip olamaması gelmektedir.
Sonrasında bu bilinçsizliği oluşturan sınıfsal tabakalaşma üstünleri mücadelesi gelmektedir. Bu mücadelede Aristokrat Harbiyeliler, Ruhbanlar ve güneydoğuda Aşiret Reisleri ön planda gelmektedir.
Bu mücadele sürerken bu vatan evlatları iradesine sahip olma bilincine erememiştir. Bu nedenledir ki egemenliğin kimde olduğunun sorgulaması yapılmaktadır.
Yukarıda değindiğim gibi bütün bunların asıl nedeni de ekonomi dir.
Ekonomik yönlendirme medyanın bilinçlendirmesi ile oluşmaktadır.
Dolayısıyla medya; koyunun olmadığı yerde keçilere Apturahman çelebi dedirtmektedir.
"EKONOMİ BATARSA HEPİMİZ BATARIZ" ve "AMAN OYLAR BÖLÜNMESİN, TEK PARTİ İKTİDARI HER ZAMAN GÜÇLÜ EKONOMİ OLUŞTURUR" safsataları ile yolsuzluk ekonomisi politikalarına zemin oluşturulmuştur.
"ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR" gerçeği safsatalara yenilmiştir. Adalet, güçlünün, güçlülerin adaleti olmuştur.
Bu oluşum içinde güçlenen AKP ve onun iktidarı değildir.
Hiç bir zamanda herkes AKP li olmayacaktır.
Çünkü; güçlenen Siyonist Emperyalizmin yolsuzluk ekonomisi politikacılarıdır, bu politikalardan nemalananlardır.
YANİ GÜÇLENEN DAİMA AMERİKANCILAR OLMUŞTUR.
Yani asıl güçlü olan Amerikancı Medya nın üstünlüğüdür.
Medya seçkinleri oluşturup lanse eder. İktidar seçkinlerini oluşturan medyadır. Medya onlardan nemalanması bittiği anda taraf değiştirmeyi ve yenilerini lanse etmeyi çok iyi bir şekilde yapar. Yapmaktadır.
Hiç bir zaman unutmamalı ki; daima ZOR OYUN BOZAR. Hazıra dağ dayanmaz. Değirmenin suyu bittiği anda değirmenin çarkları çalışmaz.
Değirmenin suyu çoktan tükenmektedir.
Yapıyor gibi görünüp uyutma ve gündem değiştirerek unutturmada artık sona gelinmiştir ki sıklıkla gündem değişikliği yaşanmaktadır.
Yeni anayasa çalışmaları ve başkanlık sistemi oluşumu için çalışmalar; halkın gündem değişikliklerine odaklanmasından yani dikkatsizliğinden yararlanarak yapılmaktadır.
Bu şu demektir.
Amerikancı illüzyonistler sayesinde, çok yakında ülkemiz artık gerçekten müstemleke ülke olacaktır. Ve hemen hepimiz bir müstemleke ülkenin köle vatandaşları olacağız. Hiç bir sınıfsal farklılık olmadan. Ortada ne aristokratlar, ne ruhbanlar ne de aşiret liderleri kalacak.
Hepimiz AKP li olmayacağız evet, ancak; muhakkak ki hepimiz Amerikancı olacağız.
Çünkü devlet olma bilincine , bireysel ve devlet olarak egemenliğimizi sağlayacak DEVLET POLİTİKASI oluşturma bilincine sahip değiliz.
Bu bilinçsizliktir ki bize; koyunun olmadığı yerde keçilere Apturahman Çelebi DEDİRTMEKTEDİR.