İçeriği Yazan: Mert ELEKÇİ Zaman: Per, 01/12/2011 - 22:27
1982 Anayasası Neden Faşisttir?
Öncelikle,
Bugünkü yürürlükte olan anayasa 1982 Anayasası değildir. 1982 Anayasası'nın ilk halinden çok farklı bir T.C. Anayasası yürürlüktedir.
Kısaca şunu söylemek istiyorum;
Bir anayasanın özgürlükçü, Faşist, Sosyalist olduğunu söyleyen nedir?
Bir kaç şey var, ancak hepsi bir arada olmalı kanaatimce;
1- Yürürlüğe giriş şekli
2- ÖZgürlükleri tanımlayış şekli
3- Erkler Ayrılığı'nı başarabilmiş olması
Yürürlüğe giriş şekline bakacak olursak,
1982 Anayasası, bir askeri darbe sonucu yürürlükten kalkan Anayasa'nın yerine yürürlüğe girmiştir. Bununla beraber, toplumda hiçbir STK'nın, siyasi partinin vs. görüşü alınmadan, tamamen MGK'nın siyasi partiler üstü hakimiyetiyle belirlenmiş bir anayasadır. Ayrıca Anayasa'nın referandum süreci de oldukça sıkıntılıdır. İlk olarak, bir demokrasi ortamı yaratılmamıştır. Basın-yayın kuruluşları aracılığıyla muhalif görüşlere propaganda imkanı tanınmamıştır. Olası bir reddedilme durumunda ne olacağı belli değildir. Büyüklerimiz her ne kadar referandum zarflarının şeffaf olduğunu iddia etselerde, şartlara bakıldığında zarfların şeffaf olmasına hacet yoktur.
Özgürlükleri tanımlayış şekline bakacak olursak;
öncelikle genel sınırlama nedeninden bahsetmek gerek. Bir anayasada, özgürlükler tanımlanmadan evvel o özgürlüklerin ne şekilde sınırlanabileceğinden bahsedilir.
1982 Anayasası'nın genel sınırlama nedenlerini öngören maddesinin ilk hali;
II. TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN SINIRLANMASI Madde 13. - Temel hak ve hürriyetler, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli egemenliğinin, Cumhuriyetin, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yararının, genel ahlakın ve genel sağlığın korunması amacı ile ve ayrıca Anayasanın ilgili maddelerinde öngörülen özel sebeplerle, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak kanunlarla sınırlanabilir.
Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz ve öngörüldükleri amaç dışında kullanılamaz.
Bu maddede yer alan genel sınırlama sebepleri temel hak ve hürriyetlerin tümü için geçerlidir.
Ve son hali
Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
Burada İHAS'ta da öngörülen, 'öze dokunma yasağı' ön plana çıkartılmış. İlk Halinde ise sınırlanabilme nedenleri birer birer uzun uzun sayılmıştı. Özgürlük alanı çok dardı. Bu bakımdan son hali önemli bir ilerleme göstermekte.
Ancak buna rağmen özgürlükler konusunda önemli sıkıntılar var. Zaten Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yargı yolunu açtığımızda I. Kuşak hak ve özgürlükler dediğimiz 'kişi ve hak ve özgürlükleri bakımından önemli bir ilerleme kaydettik. Ancak bu anayasanın taşıyamadığı daha çok 'sosyal haklar' diyebileceğimiz kısım. Örneğin, memurlara grev hakkının tanınmıyor olması, önemli bir sıkıntı. Siyasal haklar bakımından, seçim barajı çok önemli bir sınırlama. 2010 değişiklikleri de 'özgürlükler' bakımından 'hiç bir şey' olduğunu son bir yılda gösterdi. - Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru dışında-
Bununla beraber, 65. maddeyi ayrıca incelemenizi öneririm.
Bahsettiğim maddeler, spesifik konular hakkında düzenlenmiş maddeler değil. dikkatinizi çekiyorum. Tamamen Anayasanın sistematiği ile alakalı. Doalyısıyla Anayasanın felsefesi bakımından da belirleyici nitelikte.
Yorumlar
Ek olarak...
1982 Anayasası Neden Faşisttir?
Öncelikle,
Bugünkü yürürlükte olan anayasa 1982 Anayasası değildir. 1982 Anayasası'nın ilk halinden çok farklı bir T.C. Anayasası yürürlüktedir.
Kısaca şunu söylemek istiyorum;
Bir anayasanın özgürlükçü, Faşist, Sosyalist olduğunu söyleyen nedir?
Bir kaç şey var, ancak hepsi bir arada olmalı kanaatimce;
1- Yürürlüğe giriş şekli
2- ÖZgürlükleri tanımlayış şekli
3- Erkler Ayrılığı'nı başarabilmiş olması
Yürürlüğe giriş şekline bakacak olursak,
1982 Anayasası, bir askeri darbe sonucu yürürlükten kalkan Anayasa'nın yerine yürürlüğe girmiştir. Bununla beraber, toplumda hiçbir STK'nın, siyasi partinin vs. görüşü alınmadan, tamamen MGK'nın siyasi partiler üstü hakimiyetiyle belirlenmiş bir anayasadır. Ayrıca Anayasa'nın referandum süreci de oldukça sıkıntılıdır. İlk olarak, bir demokrasi ortamı yaratılmamıştır. Basın-yayın kuruluşları aracılığıyla muhalif görüşlere propaganda imkanı tanınmamıştır. Olası bir reddedilme durumunda ne olacağı belli değildir. Büyüklerimiz her ne kadar referandum zarflarının şeffaf olduğunu iddia etselerde, şartlara bakıldığında zarfların şeffaf olmasına hacet yoktur.
Özgürlükleri tanımlayış şekline bakacak olursak;
öncelikle genel sınırlama nedeninden bahsetmek gerek. Bir anayasada, özgürlükler tanımlanmadan evvel o özgürlüklerin ne şekilde sınırlanabileceğinden bahsedilir.
1982 Anayasası'nın genel sınırlama nedenlerini öngören maddesinin ilk hali;
II. TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN SINIRLANMASI
Madde 13. - Temel hak ve hürriyetler, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli egemenliğinin, Cumhuriyetin, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yararının, genel ahlakın ve genel sağlığın korunması amacı ile ve ayrıca Anayasanın ilgili maddelerinde öngörülen özel sebeplerle, Anayasanın sözüne ve ruhuna uygun olarak kanunlarla sınırlanabilir.
Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz ve öngörüldükleri amaç dışında kullanılamaz.
Bu maddede yer alan genel sınırlama sebepleri temel hak ve hürriyetlerin tümü için geçerlidir.
Ve son hali
Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
Burada İHAS'ta da öngörülen, 'öze dokunma yasağı' ön plana çıkartılmış. İlk Halinde ise sınırlanabilme nedenleri birer birer uzun uzun sayılmıştı. Özgürlük alanı çok dardı. Bu bakımdan son hali önemli bir ilerleme göstermekte.
Ancak buna rağmen özgürlükler konusunda önemli sıkıntılar var. Zaten Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yargı yolunu açtığımızda I. Kuşak hak ve özgürlükler dediğimiz 'kişi ve hak ve özgürlükleri bakımından önemli bir ilerleme kaydettik. Ancak bu anayasanın taşıyamadığı daha çok 'sosyal haklar' diyebileceğimiz kısım. Örneğin, memurlara grev hakkının tanınmıyor olması, önemli bir sıkıntı. Siyasal haklar bakımından, seçim barajı çok önemli bir sınırlama. 2010 değişiklikleri de 'özgürlükler' bakımından 'hiç bir şey' olduğunu son bir yılda gösterdi. - Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru dışında-
Bununla beraber, 65. maddeyi ayrıca incelemenizi öneririm.
Bahsettiğim maddeler, spesifik konular hakkında düzenlenmiş maddeler değil. dikkatinizi çekiyorum. Tamamen Anayasanın sistematiği ile alakalı. Doalyısıyla Anayasanın felsefesi bakımından da belirleyici nitelikte.