Hala Anla(ya)mayanlar İçin : "Köstebek" Emniyet'te

12 Haziran seçimlerine kadar, yine ve yeniden hırçınlaşacağı anlaşılan AKP’nin; elinde bulundurduğu savcılarla ve Fethullahçı istihbaratın hâkim olduğu Emniyet marifetiyle son tutuklamalar hâlâ Ergenekon’u anlamayanlar, anlamak istemeyenler için başlangıç niteliğinde.

AKP’nin iktidara gelmeden, Erdoğan’ın hiçbir sıfatı ve niteliği olmaksızın Amerika’ya, Avrupa’ya yaptığı gizli kapılar ardında gerçekleşen ziyaretlerle, ne sözler verdiğini, ne ittifaklar kurulduğunu sorgulayan ve Erdoğan için “bu adam mutlaka durdurulmalı ve susturulmalıdır” diyen, Necip Hablemitoğlu; milli tavrını açıkça söylemekten ötürü Portakal Çiçeği’nde vuruldu.Onun bakışını, onun iradesini kaybetmeyen, teslim olmayan öğrencilerinden birisi olarak, onun manevi mirasına sahip çıkmak için onurla mücadeleye devam etmek gerektiğini duyumsayan biri olarak, hâlâ tutuklamaları algılayamayanlara “Köstebek”i salık vermek istiyorum.

Fethullahçılar; "İstihbarat birimlerindeki kadroları, alternatif Silahlı Kuvvetler olarak algılanmaktadır ”saptamasıyla başlayan ve Fethullahçıların “Türkiye’nin tek özel istihbarat örgütüne sahiptir. Devletin istihbarat birimlerinin tüm olanaklarını kullanan; gizli bilgilerin tamamını elde eden bu yasa dışı örgüt, gerek kendi ‘hasım’ları ve gerekse, hedef siyasiler, gazeteciler, mafya babaları, bürokratlar, akademisyenler, askerler ve diğer önemli meslek mensuplarının ‘açıklarını’ içeren, şantaj malzemesi olarak kullanılabilecek her türlü görsel ve işitsel bant kayıtlarından, bu kayıtlara ait çözümlerden, fotoğraflardan her türlü resmi belgeye, hatta kişisel anektodlara kadar her şeyi içeren bir arşive de sahip bulunmaktadırlar. Parayla satın alamadıklarına, hatta korkutamadıkları ‘hasım’larına karşı, çarpıtılmış, fabrikasyon bilgi ve belge tanzimi de, bu örgütün ilgi ve uzmanlık alanı içindedir.” çözümlemesiyle devam etmektedir kitap.

Bu suç örgütü,  Fethullah Gülen’in talimatlarını uygulamaktadır. Gülen’in kaset çözümlemelerinden alınan şu ifadeleri, Fethullahçı dezenformasyon (yanıltıcı haber, bilgi çarpıtma) örgütünün çalışmaları açısından değerlendirilmelidir:

"Şimdi el alem sizi biliyordur, sizi potansiyel bir tehlike olarak da biliyordur, yolun nereye gittiğini de biliyordur, yol ayrımında sizin ne tarafa yol aldığınızı da biliyordur ve bir gün gidip bu yolların nereye dayandığını da biliyordur. Fakat sık sık böyle işler yolun bir kesiminde durup onlara yeniden, bir kere daha kükreme, bir kere daha haykırma, tahrik edici halimizi bir kere daha hatırlatma demektir. Arz edebiliyor muyum? İşte bu da düşman tahriktir, bence… Merdivenleri çıkarken ben şahsen evlerde kaldığımız zaman ayaklarımın altının lastik olmasına dikkat etmişimdir, yani tak tak takunyalarla değil, ayağımı bastığım zaman alttakine duyurmayacağım şekilde lastik ayakkabılarla o merdivenleri inip çıkmaya tercih etmişimdir, o sandalyeye dikkat etmişimdir.”

“Gündem belirlemek ve hadiselerin nabzını elde tutabilmek için devamlı fikir ve düşünce üreten bir ‘kadro’ya ve bu düşünceleri pratiğe dökebilecek ‘dinamik insanlara’ ihtiyaç vardır. Tabii bütün bunlar, birer plan ve program gerektiren işlerdir. Sonra bu düşüncelerin hayata geçirilmesi için vasat ve ortamın müsait hale gelmesi de şarttır.”

“Nihai hedefe ulaşana kadar, yani sonuca ulaşıncaya kadar, her yöntem, her yol mubahtır. Bunun içerisinde yalan söylemek de, insanları aldatmak da girer.”

“Bir yandan hasım cepheyi, mükemmel işleyen haber alma teşkilatıyla içinden tanırken, öte yandan da hasım cephenin aynı faaliyetlerine kendi içimizde sürdürmesine müsaade edilmemeli ve imkân tanınmamalıdır.. Evet, devlet ve milletin bekası ve hayatiyeti adına önem arzeden her dinamiğin üzerinde etraflıca durmalı, bu dinamikleri sistematik hale getirmeli, günümüzün teknolojik imkânlarından da faydalanarak bu faaliyetleri gerçekleştirmeli.. ve bilhassa haber alma hususunda her zaman hasım cephenin çok önünde olunmalıdır.”

İstihbaratın kendilerinin tasarrufu altında her türlü güç ilişkisinde lehte icra edilen operasyonel çabalarının deşifresinin yapıldığı köstebekleri anlattığı ve Ergenekon’da Fethullah sorumluluğunu ortaya koyması açısından tekrar tekrar okunacak bir kitaptır “Köstebek”.

Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin, Gülen iddianamesinde vurguladığı gibi:

“Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı uyguladığı politika, hoş görünme, Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı bazı politikalardan alınmış tavizlerle, polisi güçlendirme, böylece denge sağlama, etkinleştiği polis camiasını gerektiğinde Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı kullanma şeklinde…”

İcra edilen faaliyetler; operasyonların, tutuklamaların, Türkiye’yi nereye getirdiğini, niceliğini, niteliğini, amacını ve yörüngesini anlamayanlar için tokattır.

Kaan TURHAN [1]

iletisim@politikadergisi.com