Ortadoğu ve Liderleri

 Terbiyesiz Sarkozy’nin şımarık bakanının ağzından kaçırdığı itiraflardan sonra artık şu Ortadoğu denilen yere ve onun liderlerine bir bakalım. Evet, Fransız bakan Claude Gueant, katıldığı bir televizyon programında, Sarkozy’nin Libya’da bir “Haçlı Seferi”ne önderlik ettiğini söyledi. Bu şaşırtıcı bir durum değildir. Sadece anlamazlıktan gelmek için bahane üretmekle ömrünü geçiren çapsız Ortadoğu liderlerinin suratlarında patlamış bir tokattır. Haçlı seferlerinin tarihin derinliklerinde kaldığını iddia edenlere de iyi bir cevaptır.

Ortadoğu’da iki bin yıldan beri ulus olma becerisini gösterememiş kabilelerden oluşan sahte devletlerin liderlerinden nasıl bir tutum beklenebilir ki? Sadece petrol ve doğalgaz olarak düşünsek bile, dünyanın ihtiyacı olan enerjinin 2/3 ünü temin eden Ortadoğu halklarının yaşamına bir bakar mısınız? Bu sefil ve yokluk içindeki yaşama kader mi diyelim, yoksa onlara liderlik etmek adına başa gelmiş kişileri de biraz sorgulayalım mı?

Kısa bir araştırma yaptığınızda göreceksiniz ki tarih boyu İslam liderlerden sadece ikisi hariç tamamı kendi halklarına zulmetmiştir. Yabancılara hoş görünmüş kendi halklarını ezmiştir. Bu yüzdende her zaman yabancıların oyuncağı olmuşlardır. Hemen anladığınız gibi bu iki liderden biri Hz. Muhammed, diğeri Mustafa Kemal Atatürk’tür. Müslüman toplumlara liderlik edenlerin bu iki çok değerli şahsiyeti de sevmedikleri ortadadır. Şimdi hemen herkes “Aaaaa olur mu hiç, Hz. Muhammed’i bütün Müslümanlar sever.” diyecektir. Bu kocaman bir aldatmacadan başka bir şey değildir. Aklı başında, biraz okuyan, okuduğunu anlayan ve Kuran-ı Kerim’i duygulanıp ağlamak için değil de anlamak için okuyanlara soruyorum. “Bugün Müslüman ülkelerde uygulanan yönetim anlayışı ve din anlayışının kurandaki İslam ile alakası var mıdır? Müslümanlık zırhına bürünüp İslam’a her fırsatta ihanet edenler mi Hz. Muhammed’i seviyor? Yoksa komşusu aç yatarken iyi bir Müslüman’ın tok yatağa giremeyeceği ortada iken, halkının büyük çoğunluğu aç ve yoksul olan Müslüman ülkelerinin Karun gibi zengin liderleri mi Hz. Muhammed’i seviyor?
İkinci sevilmeyen ise tabii ki Mustafa Kemal Atatürk olacaktır. Sebebi ise ortadadır. O din şemsiyesi altına girip fakir halkın son lokmasını elinden almamıştır.
O, klasik İslam liderleri gibi ülkesindeki değişik etnik kökenden gelenleri birbirine karşı kışkırtıp, kendine biat edecek kesim yaratmamış tam tersine onların birer birey olduğunu kendilerine hatırlatmıştır.
O, ülkesindeki etnik kesimleri birbirine düşürüp yabancıların keyfi istediğinde hücum edip böcek gibi ezeceği zayıf bir ülke değil, tasada ve kıvançta daima el ele omuz omuza olan bir ulusun, üstelik birçok etnik kökeni içinde barındıran bir ulusun temellerini atmıştır. Bu durum İslam toplumlarını tanıyan batı ve onun içerdeki iş birlikçileri tarafından asla kabul edilememiş ve bu oluşum sürekli bozulmaya çalışılmış ve çalışılmaktadır.

Medyada Kaddafi’nin akıl almaz serveti gösteriliyor. Eğer Kaddafi Müslüman olduğunu hatırlayıp bu servetin fazla değil yarısını halkı ile paylaşsaydı, bu gün dış güçlerin bölme ve kışkırtma çabaları sonuç verebilir miydi?
Ülke insanlarını mal, kendilerini de mal sahibi gören, her türlü rezilliği dini söylemlerin arkasına sığınıp yapan bu liderlerden olacak Ortadoğu ancak bu kadardır.

cem.tamturk@politikadergisi.com