İçeriği Yazan: Sevda EĞER Zaman: Cts, 31/01/2009 - 11:13
İmza bir insanın özetidir.
Necip Özmen öğretmenim, kağıdın üzerine rastgele imzalar karaladığımı gördüğünde böyle söylemişti ve bu kıymetli ifadeyi rastgele çiziktirmemem gerektiğini öğütlemişti.
****
Aydın bir toplumun hem geçmiş hem de geleceğinin ışığıdır. Kendini çözmüştür bir kere. Tüm perdeleri kaldırmıştır egolarındaki, çelişkilerindeki, komplekslerindeki...
Zaaf ve yargılarındaki peçeleri indirmiştir aşağı ve öyle çıkmıştır insanlığın önüne, erdem denen şeye kadirdir. Gittiği yoldan gidilir, içtiği tastan içilir.
***
İsrail, terörist Hamas'ı bahane etmektedir çocuk hastanesini, okulları, camileri bombalarken. Terörü bitirmek, kala kala İsrail'e ve şevkatli yöntemlerine kaldıysa, bunlar Filistin'in ve yakın gelecekte İran, Lübnan ve Suriye'nin iyi günleridir.
***
Sonuç:
Ego ve zaaflarıyla hareket eden çelişik, kompleksli, ne oldum delisi olmuş yalakalar ‘aydın’ denen erdemli kişinin olsa olsa gelişimini tamamlayamamış taklitçisi olur.
Gelişimini tamamlayamamış bu taklitçiler değil imza atmak, kalıplarını bile bassalar parşömenlerin altına, hiçbir kıymeti yoktur. Yaptıklarına da, cin olmadan adam çarpmak denir! Boşlukta yer kaplamazlar, zira boşluğun kendisidirler.
Bizim İleri Karakol Zabiti’ne gelince… Ulus değerlerini, uluslar arası taraf ve ya tarafsızlık kıstaslarını ve bu konudaki seçiciliği öyle bir esnetmiştir ki…
Mesele sadece İsrail- Filistin savaşındaki tavır değildir. İç ve dış ekonomik siyaset, ülke içindeki terörle mücadele yöntemleri, asker ve yargı ilişkileri, sağlık, eğitim, iş hukuku, sosyal güvencelerdeki yaptırımlar ve faaliyetler, ‘kurtarın bizi’ diye neredeyse bas bas bağırmaktadır!
Bırakınız uluslar arası yapılan savaş ve kıyımlara eşit tepki göstermeyi; bu gün ülke sınırları içinde bile fırsat eşitliğini, gelir dağılımındaki adaleti ‘Hakk’ getirmekte, millet kaderini kısmete bağlamış –‘ne yapalım kısmet değilmiş’ hastalığına yakalanmış, gelişine yuvarlanıp gitmektedir.
Yorumlar
İmza bir insanın
İmza bir insanın özetidir.
Necip Özmen öğretmenim, kağıdın üzerine rastgele imzalar karaladığımı gördüğünde böyle söylemişti ve bu kıymetli ifadeyi rastgele çiziktirmemem gerektiğini öğütlemişti.
****
Aydın bir toplumun hem geçmiş hem de geleceğinin ışığıdır. Kendini çözmüştür bir kere. Tüm perdeleri kaldırmıştır egolarındaki, çelişkilerindeki, komplekslerindeki...
Zaaf ve yargılarındaki peçeleri indirmiştir aşağı ve öyle çıkmıştır insanlığın önüne, erdem denen şeye kadirdir. Gittiği yoldan gidilir, içtiği tastan içilir.
***
İsrail, terörist Hamas'ı bahane etmektedir çocuk hastanesini, okulları, camileri bombalarken. Terörü bitirmek, kala kala İsrail'e ve şevkatli yöntemlerine kaldıysa, bunlar Filistin'in ve yakın gelecekte İran, Lübnan ve Suriye'nin iyi günleridir.
***
Sonuç:
Ego ve zaaflarıyla hareket eden çelişik, kompleksli, ne oldum delisi olmuş yalakalar ‘aydın’ denen erdemli kişinin olsa olsa gelişimini tamamlayamamış taklitçisi olur.
Gelişimini tamamlayamamış bu taklitçiler değil imza atmak, kalıplarını bile bassalar parşömenlerin altına, hiçbir kıymeti yoktur. Yaptıklarına da, cin olmadan adam çarpmak denir! Boşlukta yer kaplamazlar, zira boşluğun kendisidirler.
Bizim İleri Karakol Zabiti’ne gelince… Ulus değerlerini, uluslar arası taraf ve ya tarafsızlık kıstaslarını ve bu konudaki seçiciliği öyle bir esnetmiştir ki…
Mesele sadece İsrail- Filistin savaşındaki tavır değildir. İç ve dış ekonomik siyaset, ülke içindeki terörle mücadele yöntemleri, asker ve yargı ilişkileri, sağlık, eğitim, iş hukuku, sosyal güvencelerdeki yaptırımlar ve faaliyetler, ‘kurtarın bizi’ diye neredeyse bas bas bağırmaktadır!
Bırakınız uluslar arası yapılan savaş ve kıyımlara eşit tepki göstermeyi; bu gün ülke sınırları içinde bile fırsat eşitliğini, gelir dağılımındaki adaleti ‘Hakk’ getirmekte, millet kaderini kısmete bağlamış –‘ne yapalım kısmet değilmiş’ hastalığına yakalanmış, gelişine yuvarlanıp gitmektedir.