Amerikan emperyalizmi akpyi anlaşılan gözden çıkarttı, chpyi onun yerine parlatıyor. Bu tahterevalli gibi işleyen bir mekanizmadır.Bu düzen partileri abd emperyalizmden icazet almadan adım atamazlar.Yakında kılıçdaroğlunun abd ziyareti bunun kanıtıdır. Sonuçta değişen bir şey yok emekçiler cephesinde, ha ali veli ha veli ali. Kapitalist düzenin partilerinin siyasi perspektifleri üzerinde kafa yormak nafiledir. Chpnin ulusalcı ya da sosyal demokrat olması neyi değiştirecektir. Üstelik Chp 30lu yıllardan itibaren anti-emperyalizmi rafa kaldırmışken. Olaya sınıfsal açıdan bakmak zorundayız. Chp sonuçta burjuva sınıfının çıkarlarını savunmaktadır. Proleter devrimcilerin nihai amacı bu kapitalist sömürgeci düzeni tüm kurum ve partileriyle tarihe gömmek olmalıdır.Seçimler sosyalistler açısından salt bir kürsüden ibarettir. Sınıfsız, sömürüsüz eşitlikçi adil toplum kurmanın yolu komünizmden geçer.Türkiyede bugün bir devrim durumu olsa da proleteryanın örgütsüz, sınıfsal bilinçten uzak tavrı, komünist hareketin merkezi bir komünist partiden yoksun olması gibi etkenler bu devrimi tıkamaktadır.Türkiyede temel çelişki, işbirlikçi tekelci kapitalizmle proleter sınıf arasındadır.Bu temel çelişkiyi atlamak Marksizm-Leninizmi çarpıtmak,revizyonist ve oportünistlerin işidir. Milli demokratik devrimi savunurken temel çelişki proleter-burjuvazi çelişkisini doğru değerlendirmek gereklidir. Bunun adı kesintisiz devrimdir ve ikinci aşamasında sosyalist devrim vardır.Türkiyede burjuvaziyi yedeğine alarak devrim yapmak olanaksızdır. Çünkü küçük burjuvazi sınıfsal yapısı nedeniyle kaypak, güvenilmez ve tutarsızdır.Sonuna dek tek devrimci sınıf proleteryadır, onu öncü almadan devrim yapılamaz. Günümüzde Marksist leninist harekette iki temel yanlış göze çarpmaktadır.Birincisi işçi partisinin yaptığı gibi yurtseverliği abartıp, proleter devrimden marksizm leninizmden kopup,onun yerine kemalist devrimi ikame etmek, bunun adı oportünizmdir,ikinci yanlış ise, yurtseverliği anti-emperyalist duruşu görmezden gelip, demokratik devrim aşamasını atlayıp doğrudan sosyalist devrim stratejisini öne çıkartmaktır. Bunlara örnek ise emep,esp,ödp gibi partilerdir.Her iki tavır da hatalıdır ve revizyonizmdir.Doğru ML tavrı,tüm yazılarımda savunduğum gibi, yurtsever, anti-emperyalist, proleter devrimci tavırdır.Önce Marksizm-Leninizmin evrensel ilkeleri esas alınıp,bu ilkeler her ülkenin yerel özelliklerine uygun yorumlanmak,yeniden üretilmek zorunludur.Bağımsız siyasal sınıf siyasetinden ayrılmadan sosyalistlerin eninde sonunda doğru bir zeminde buluşacaklarına inanıyorum.
Yorumlar
Düzenin Partisi Chp.
Amerikan emperyalizmi akpyi anlaşılan gözden çıkarttı, chpyi onun yerine parlatıyor. Bu tahterevalli gibi işleyen bir mekanizmadır.Bu düzen partileri abd emperyalizmden icazet almadan adım atamazlar.Yakında kılıçdaroğlunun abd ziyareti bunun kanıtıdır. Sonuçta değişen bir şey yok emekçiler cephesinde, ha ali veli ha veli ali. Kapitalist düzenin partilerinin siyasi perspektifleri üzerinde kafa yormak nafiledir. Chpnin ulusalcı ya da sosyal demokrat olması neyi değiştirecektir. Üstelik Chp 30lu yıllardan itibaren anti-emperyalizmi rafa kaldırmışken. Olaya sınıfsal açıdan bakmak zorundayız. Chp sonuçta burjuva sınıfının çıkarlarını savunmaktadır. Proleter devrimcilerin nihai amacı bu kapitalist sömürgeci düzeni tüm kurum ve partileriyle tarihe gömmek olmalıdır.Seçimler sosyalistler açısından salt bir kürsüden ibarettir. Sınıfsız, sömürüsüz eşitlikçi adil toplum kurmanın yolu komünizmden geçer.Türkiyede bugün bir devrim durumu olsa da proleteryanın örgütsüz, sınıfsal bilinçten uzak tavrı, komünist hareketin merkezi bir komünist partiden yoksun olması gibi etkenler bu devrimi tıkamaktadır.Türkiyede temel çelişki, işbirlikçi tekelci kapitalizmle proleter sınıf arasındadır.Bu temel çelişkiyi atlamak Marksizm-Leninizmi çarpıtmak,revizyonist ve oportünistlerin işidir. Milli demokratik devrimi savunurken temel çelişki proleter-burjuvazi çelişkisini doğru değerlendirmek gereklidir. Bunun adı kesintisiz devrimdir ve ikinci aşamasında sosyalist devrim vardır.Türkiyede burjuvaziyi yedeğine alarak devrim yapmak olanaksızdır. Çünkü küçük burjuvazi sınıfsal yapısı nedeniyle kaypak, güvenilmez ve tutarsızdır.Sonuna dek tek devrimci sınıf proleteryadır, onu öncü almadan devrim yapılamaz. Günümüzde Marksist leninist harekette iki temel yanlış göze çarpmaktadır.Birincisi işçi partisinin yaptığı gibi yurtseverliği abartıp, proleter devrimden marksizm leninizmden kopup,onun yerine kemalist devrimi ikame etmek, bunun adı oportünizmdir,ikinci yanlış ise, yurtseverliği anti-emperyalist duruşu görmezden gelip, demokratik devrim aşamasını atlayıp doğrudan sosyalist devrim stratejisini öne çıkartmaktır. Bunlara örnek ise emep,esp,ödp gibi partilerdir.Her iki tavır da hatalıdır ve revizyonizmdir.Doğru ML tavrı,tüm yazılarımda savunduğum gibi, yurtsever, anti-emperyalist, proleter devrimci tavırdır.Önce Marksizm-Leninizmin evrensel ilkeleri esas alınıp,bu ilkeler her ülkenin yerel özelliklerine uygun yorumlanmak,yeniden üretilmek zorunludur.Bağımsız siyasal sınıf siyasetinden ayrılmadan sosyalistlerin eninde sonunda doğru bir zeminde buluşacaklarına inanıyorum.