Bağlantılar:
[1] https://www.politikadergisi.com/user/595
[2] https://www.politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/analiz
[3] https://www.politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/tarih
[4] https://www.politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/diger
Yorumlar
"Fransa Cumhurbaşkanı hepimiz
"Fransa Cumhurbaşkanı hepimiz Bizans’ın çocuklarıyız dediğinde, Türkiye yetkilileri ses çıkarmamışlardı. Böylesine kendisini inkâr etmeye varan duruş sonucu Haçlılar son seferlerinde amaçlarına ulaşmış durumdalar. Bu Türkiye'nin Bizanslaştığının kabulüdür." demişsiniz. Aslında "Fransa Cumhurbaşkanı hepimiz Bizans’ın çocuklarıyız dediğinde" kısmı yazı hakkında ufak bir eleştiri yapmam için yeterlidir fakat daha cümlenin yarsını almışsın bir de buna eleştiri yapıyorsun demeyin diye cümleyi tam olarak belirttim fakat eleştirisini yapacağım yer ikinci olarak tekrardan belirttiğim kısımdır. Öncelikle AB'ye baktıgımız zaman 3 farklı bakış açısı olduğunu görüyoruz. Bunlar şu şekilde sıralanabilir; AB bir sorun çözücü kurumdur (ekonomi ve güvenlik göz önünde bulundurulur). AB bir değerler kurumudur (AB nin ortak değerleri yani ortak tarih, hristiyan topluluğu vb. şeylerden bahsedilmektedir) ki özellikle ortak tarih derken kökenleri eski roma veya helen kültürüne dayanması gerekmektedir, bu durumu göz önünde bulundurursak Fransa cumhurbaşkanı AB'yi bu açıdan görüyor olabilir, ki kendileri (Jacques Chirac) T.C için "AB'ye ermeni soykırımını kabul etmeden giremezler" de demiştir. Sonuncusu da AB insan haklarına, demokrasiye vb.. şeylere sahip çıkan bir kurumdur. Şimdi Jacques Chirac ile Türkiye'nin AB görüşleri farklı olabilir bu yüzden cevap vermek çok da mantıklı değildir zate. Ayrıca dedğiniz gibi kimse de konuşmadı değil. Dönemin Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Chirac'ın, "Hepimiz Bizansın çocuklarıyız" sözüne, "Ben Osmanlı çocuğuyum, "Avrupalı'nın kökenini Avrupalı bilir" diye yanıt verdi. Zira böyle saçma tartışmalara girmektense hiç onuşmayıp cevap vermemek daha iyi olurdu bence.