Başbakan Baklayı Ağzından Çıkardı : "Anayasa taslağı hazır..."

Alsında pek sevmem "ben demiştim" demesini bazen 'cuk' oturunca dememek de elde değil...

Epey eski bir zamanda -bu anayasa komisyonu yeni kurulurken sözde yeni anayasa yazma çalışmaları yeni başlarken- şöyle yazmışım :

"Bir anayasa komisyonu kurmak, diğer partilerle uzlaşı aramak falan hepsi tiyatro... AKP'nin anayasa taslağı cebinde hazır. Hatta gazetelerin o zamanlar yazdığına göre ABD ve CIA da okumuş bu taslağı ve onaylamış. Onların yalancısıyım. Şimdi anayasa komisyonu anayasanın bazı önemsiz maddeleri üzerinde anlaşacak, -ki bu bile kavgalı dövüşlü oturumlara sahne olacak, epey zaman alacak- önemli maddelere sıra gelince elbet CHP ve MHP itiraz edecek; AKP masadan kaçtılar diyecek...  Sonra cebinde hazır tuttuğu anayasa metnini BDP'ye götürüp -onların da isteklerini ekleyerek- anayasa metnini halk oyuna sunacaklar. AKP ve BDP 'nin meclisteki sandalye sayısı ancak anayasa taslağını halk oyuna sunmaya -yani 330'u geçmeye- yarıyor. O da iki parti içinde büyük fireler olmazsa... "

Başbakan geçen akşam ATV'de hemen hemen benim fiii tarihinde yazdıklarımı dedi. Mealen :

" 1 Nisan'a (pazartesi doluyor) süre vermiştik. Bu sürede dahi bir gelişme sağlanamadı. Yaklaşık 150 üzerinde madde görüşüldü komisyonda mutabık kalınan ancak 30 madde... Bu nedenle yeni anayasa konusunda B hatta C planlarımız var. CHP ve MHP nasılsa yanaşmayacaklar bu belli oldu. Biz de BDP ile görüşüp anayasa metnini tamamlayacağız. BDP ile bizim oyumuz anayasa taslağını ancak halk oylamasına götürmeye yetiyor. Umuyorum halkım da "evet" diyerek yeni anayasayı kabul edecek...."

Görüldüğü gibi aslında metin hazır... Başbakan 2014 cumhurbaşkanlığı seçiminden ( genel seçimi de bu seçimle birleştirecekler hatta yerel seçimi de birleştirebilierler, böylece halkın kafası iyice karışsın diye düşünebilirler) önce yeni anayasanın çıkmasını istiyor. Elbet, anayasada "başkanlık sistemi" söz konusu olacak...

Sayın okur; başbakan ve AKP'nin son zamanlardaki Öcalan ve PKK'ye yaklaşımlarını bir de bu açıdan düşünürseniz, iş ne "barış" ne "analar ağlamasın" ne "kan dökülmesin" dir; iş başbakanın "başkan" olmak istemesidir...

Bunu gören Öcalan, "ne koparabilirsem şimdi koparırım" diyerek başbakan ve AKP'ye teker teker isteklerini sunmaktadır... Bu istekler de "analar ağlamasın", "barış bozulmasın" duygusallığı kullanılarak başbakan ve AKP tarafından kabul edilmektedir...

İç siyasa açısından benim gördüğüm budur...

Ha dış siyasa ve uzun vadeli bakış mı, o belli canım; Öcalan şimdi ne koparırsa bu kopardıklarını ileride Kuzey Irak + Kuzey Suriye + Doğu Güneydoğu Anadolu toprakları üzerinde İsrail güdümlü "Büyük Kürdistan" kuracak... Emperyalizm /İsrail/Öcalan böylece muradlarına erecek, başbakan belki başkan olacak, bölünmüş topraklarda da "ikinci cumhuriyetçi liberaller" de bir ikinci cumhuriyet kuracaklar...

Bu ülkenin halkı, bu ülkenin ulusalcı aydınları, bu ülkenin Kemalistleri, bu ülkenin vatansever insanları da bu tiyatroyu oturup seyredecekler ha!!!!

Onu bunu bilmem, halkım sabırlıdır da, bir "gayrık yeter" demesin; ortada ne emperyalizm ne başkanlık düşü kuranlar ne Büyük Kürdistan hayaliyle yatanlar kalır....

Kendilerine kaçacak bir 6. Filo gemisi zor bulurlar...

Tarih şahittir... 

Ufuk KESİCİ

ufuk.kesici@politikadergisi.com [2]