2.000 Yeni Kanundan Haberiniz Var mı?

Televizyonun falanca kanalının ana haber programında küçük verilen büyük bir haber:

- AKP’nin iktidar döneminde tam 2.000 adet kanun yürürlüğe girdi!

Yanlış okumadınız.

Milletvekillerinin hep birlikte el kaldırmaları ile yasalaşan tasarı sayısı 2.000!..

Yani, 1999’dan bir fazla… 2001’den bir eksik!

Tam iki bin!

Daha başka nasıl yazalım, bilemiyorum.

İKİ [tane] BİN!..

Bu sayı bir ülkenin hukuk düzeninin tümüyle değiştirildiğini gösteren son derece önemli bir rakamdır.

Bakınız, yandaş basın manşetlerine; bu yönde bir haber yoktur.

İzleyiniz yandaş olmadığı rivayet edilen sair gazete sayfalarına; böyle bir haber orada da yoktur!

Ama bir ülkenin hukuk düzeni, başından sonuna, sıfırdan iki bine [sessizce] değiştirilmektedir.

Yazılı basında, tık yoktur.

Renkli camların sadece bir-ikisinde haber küçük bir zaman aralığında okunmakta ve bir başka “önemli” sayılan habere geçilmektir.

Nedir sair o önemli sayılan haber?

Örneğin, kolesterolün zararlarıdır.

Bilemediniz, ülkenin yere göğe sığmayan ekonomik gelişmesidir[!]

Aman sakın kaçırmayın, Tarkan’ın maceralarıdır…

2.000 adet yasa…

Bunların bir de ilgili yönetmelikleri, tebliğleri, genelgeleri olacak…

Koyun üst üste bu külliyatı ve aman dikkat edin, bunca sayfa bir dikkatsizlikle yana kaykılıp, üzerinize yıkılmasın…

Ama bu ülkenin tümü ve toplumun bütün bu “hukuk” yığınının altında kalacaktır.

Bir ülkenin hukuk sistemini baştan ayağa değiştirmek ciddi bir iştir.

Önemli bir çalışma, yetkin bir hukuk kurmaylığı, toplumbilim, ekonomi, hukuk, felsefe, tarih ve kültür birikimi gerektirir.

Belirli bir süreçte sindire sindire çalışan ciddi ve saygın bilim adamları topluluğu gerektirir.

Çıkartılan yasalar, zaman içinde eksikliği görülen bazı noktaların onarılması ya da yeniden düzenlenmesi ile ilgili değildir.

Ülkenin temeli değişmektedir.

Ve bütün bu külliyatın en tepesinde yer alan Anayasa’nın değiştirilmesi için de bu aynı süreçte ayrı bir çalışma yürütülmektedir.

Sonuç olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuku, anasıyla, babasıyla, hala, teyze ve hatta eniştesiyle birlikte topyekûn değişmektedir.

Ve halkın geniş kesimlerinin bu radikal sarsıntıdan haberi bile yoktur.

Varlığı ile yokluğu arasında bir fark göremediğimiz aydın kesimi bile durumdan haberdar değildir.

Basında çıt yoktur.

Televizyon ekranları yeni sezonda vizona sokacakları yeni yeni Süleymanlarla meşguldür…

Ve Türkiye dönüştürülmektedir!..

Ve tabii ki sıra, Cumhuriyet rejiminin temelini oluşturan “değiştirilemez” nitelikteki 4 Anayasa maddesine gelmiştir…

Gelişmelere bu pencereden bakarsanız, ortada şaşıracak hiçbir şey yoktur.

Tencere yuvarlanmakta ve kapağına doğru yaklaşmaktadır.

Hepsi bu kadar.

Faruk HAKSAL

faruk.haksal@politikadergisi.com [2]