Bağlantılar:
[1] https://www.politikadergisi.com/pd-uye/edgar-sar
[2] https://www.politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/dis-siyasa
[3] https://www.politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/guncel
[4] https://www.politikadergisi.com/category/icerik-kategorileri/ic-siyasa
Yorumlar
Terörle Mücadele Antiemperyalist bir Mücadeledir!
Sayın Edgar ŞAR'ın terör konulu bu analizinden somut bir sonuç çıkarmak çok zor. Makalesinde genel olarak zaman zaman doğru fakat çok soyut, muğlak ve zaman zaman da çelişkili saptamalar var. Örneğin Terörün adını koymadığı bir dünya sisteminin bir yöntemi olduğu söylemi gerçektir, ama öte yandan da bize "Fakat ne olursa olsun bu gibi dinamiklerin sonuçlarını dış güçlere bağlamak, çok büyük ölçüde sorumluluktan kaçmaktır." diye "akılcı" olmayan, çelişkili öğütler vermekten de geri durmamaktadır.
Evet, Sayın Edgar ŞAR'ın Seçtiği konu çok zor bir konu. Ama ülkemiz için çok yakıcı ve güncel. Sayın Edgar ŞAR'ın "Kürt Sorunuyla, PKK Sorunu birbirinden ayrılmaz tezi ne kadar da yadsınamaz hale gelse de, Kürt Sorununu çözme yöntemleriyle, PKK terörizmiyle veya genel olarak terörizmle mücadele etme yollarının da aynı olmadığını gözden kaçırılmamalıdır." cümlesi bütün makalesi içinde en dikkat çekici ve yorumlamaya değer bir saptamadır. Bu saptamada doğru, yarı doğru ve yanlışlıklar hep bir arada ifade edilmiştir.
Önce "Kürt Sorunuyla, PKK Sorunu birbirinden ayrılmaz tezi" yadsınmaz" mı? Bu savı değerlendirmeye çalışalım: Önce tarihsel olarak her iki sorunu ele alalım. PKK terör sorunu ne zaman başladı? 15 Ağustos 1984 tarihinde. Peki "Kürt Soru"nu denen sorun ne zaman başladı? Bu soruya net yanıt verilemiyeceği ortada. Kimilerine göre 100 yıllık, Osmanlı'da kalan bir sorun. Bazı Kürt milliyetçileri ise 1923 T.C'nin kuruluşu ile başladığını iddia ediyor. Bazı Sosyalist Solcular TİP'in 1964 "Doğu Sorunu" ile bu sorunu keşfetmiş oluyorlar. Son dönem "Kürt Sorunu" tartışması ise 2007 tarihinden itibaren Dünya finas kpek balığı Soros destekledi TESEV'in "Kürt Raporu" ile başladı. Görülüyor ki "Kürt soru" denen sorunun tarihsel başlangıçı konusunda bile toplumda bir mutabakat yoktur. Nasıl olsun? "Kürt Sorunu" nedir desen her kafadan bir ses çıkmaktadır.
Bu demektir ki herkes istediği gibi "Kürt Sorunu"nu yorumlar, istediği gibi de soruna çözüm önerebilir. Yani bu sorun tam bir siyasi araç ve malzemedir. Nitekim de sorun her çeşit siyaset tarafından sonuna kadar sömürülmektedir. Halbuki "Terör" sorunu çok net ve bütün sonuçlarıyla ortadadır! Öznesi belli. Destekçileri belli. Yeri ve zamanı belli. Eylemlerinin sonuçları belli. Çözüm yolları dahi belli. Çünkü TSK bu terörü 1999 yılında sıfır noktasına taşımıştı. Şimdi neden tekrar hortladı?
Çok Basit:
1) Apo idamdan kurtarıldı ve güvenliği için Türk hükümetine teslim edildi. Kim adı belirsiz "DIŞ Güçler" tarafından.
2) Kendine lağv edecek duruma gelen PKK'ya yine o Kim adı belirsiz "DIŞ Güçler" İrak'ı işgal edeip ona kamp, eğiitim ve karargah vererek yeniden örgütlenmesine yardım ettiler
3) Ona silah, teçhizat, bomba, mayın vererek dişine kadar silahlandırdılar
4) petrol, Uyuşturucu vs. kaçacılığı ile milyarlarca dolar helir elde etmesine göz yummadılar, hatta yardım ettiler. Yine o adı söylenmeyyen "DIŞ Güçler"
5) Avrupa'da propaganda için TV kanalalları açtırdılar.
6) Milletin ödediği vergilerle maaşla PKK'nın açık ve legal propagandasını yapması için legal parti kurdurdular.
7) Devlet artık Doğu ve Güneydoğu illerinde halkın can ve mal güvenliği sağlamıyor. PKK eşkıyası bölgenin belediyelerine, eğitimine, ookullarına, çarşıda esnafın kepenk açıp,kapamasına, merada köylünün hayvanları otlatıp otlatmamasına o izin çıkarıyor.
8) Avrupa Birliği'nin talepleri doğrultusunda Türkiye demokrasi'yi ilerletmek için, terörle mücadelede OHAL'ı kaldırdı, eşkıyaya Habur'da seyyar mahkemelerle karşıladı vs. vs.
Şimdi bütün bunların "Kürt Sorunu" ile bir alakası var mı? Hayır! Hepsi terörü oluşturan, yeniden ayağa kaldıran, destekleyen ögelerdir. Dedik ya bir defa "Kürt sorunu" denen sorun ne biçim bir sorun olduğu dahi toplumca tanımlanmamıştır.
Sonuçta DIŞ emperyalist güçler, kendi çıkarlarına Ortadoğu bölgesini Kontrolleri altına almak, bölgede Türkiye gibi güçlü devletleri parçalayıp dağıtmak için "Kürt Sorunu" bahanesiyle Terör" örgütü PKK'yı kullanarak Türkiye'yi "kanatıyorlar", yıpratıyorlar! Kısaca Sorunun ana öznesi, baş sorumlusuEMPERYALİZM dir! PKK sadece onun elindeki bir alettir. Ama önemli ve can alıcı bir alet!
Emperyalizme ve onun bu sinsi planlarına karşı ancak ulusal birlik içinde, anti emperyalist bir duruş sergileyerek durulabilir. PKK'ya karşı mücadelede başarı için ise onu güçlendiren, onu destekleyen bütün kaynaklarını kururatarak; onun uyguladığı şiddete karşı meşru şiddetin dik alasını kullanarak, acımasızca bir mücadele şarttır! Yoksa bu yara daha uzun yıllar kanar durur, sonunda kangren olur, vatan bölünür!