Türkiye; bir şehit yurdu, şehitlerin kanıyla sulanmış topraklara sahip. Son zamanlarda ise şehit haberlerinin sayısında büyük bir artış var.
Haberler, “Hakkâri’de 6 şehit, Erzincan’da PKK tarafından yola döşenen mayın patladı ve çok sayıda şehit var” şeklinde.
PKK terörü dış güçlerce destekleniyor. Bunu bilmeyen kalmadı. Zaten PKK gibi bir örgütün, dış destek almadan yaşamını devam ettirebilmesi mümkün değil.
Amerika başta olmak üzere pek çok devlet PKK terörünü destekliyor.
Ama PKK örgütünün, sadece dış güçlerle desteklendiğini söylemek de yanıltıcı olur. Ne yazık ki içte de PKK’ya destek olan bir yapılanma mevcut.
PKK’nın canlı bombaları, suikast timleri hep bu içteki yapılanma sayesinde kendilerini gizliyorlar.
İstihbarat bazen yetersiz kalabiliyor. Yetersiz kaldığında da ne yazık ki istenmeyen olaylar Türk milletinin gözlerini yaşartıyor.
Acılı aileler, onlarca şehit, yüzlerce yaralı…
Ama istihbaratın her zaman yetersiz olduğunu savunmak da bana, biraz acımaz bir eleştiri gibi geliyor.
Geçmişe dönelim. 22 Ağustos 2008 tarihine. Ne oldu bu tarihte?
İstihbaratımızın başarısı sayesinde, yakalanacağını anlayan PKK canlı bombacısı, bulunduğu araçta kendisini havaya uçurdu. Bu olay 13 yaralı polisle atlatıldı. Eğer istihbarat bu konuda başarısız olsaydı, zarar çok daha fazla olabilirdi. Bu olay sırasında canlı bomba Kadir Yoldaş kod adlı “Müslüm Güneşoğlu” parçalanarak öldü.
Bugün takvimler 16 Eylül 2008’i gösteriyor. Bugün PKK canlı bombacısı Kadir Yoldaş kod adlı Müslüm Güneşoğlu’nun cenazesi ailesine teslim edildi.
Peki, bu cenazenin teslimi sırasında neler yaşandı dersiniz?
Ailesi, Müslüm’ün yapmış olduğu davranış hakkında olumsuz mu konuştu? Hayır, öyle olmadı.
Ailesi, Türk milletinden yaşanmış olay için özür mü diledi? Hayır, o da olmadı.
Bakın neler oldu.
Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde toprağa verilen cenaze, önce DTP’li Suruç İlçe Belediyesi’ne ait ambulansla taşındı. Taşınma esnasında PKK ve Abdullah Öcalan lehine sloganlar atıldı.
Sadece bu kadar mı? Hayır, değil.
Ambulans, yüz araçlık konvoyla ve alkış gösterileriyle Siverek’e kadar ilerledi. Ölen teröristin ağabeyi Abdülkadir Güneşoğlu ise kardeşinin yasını şu sözlerle ortalığa döktü:
“Hani kardeşim Müslüm sahipsizdi. Görün bakın işte Müslüm’ün sahipleri burada. Türkiye’de 40 milyon Müslüm var”
Daha sonra teröristin cenazesinin üzerine PKK bayrakları örtüldü ve cenaze mezarlığa kadar sloganlar eşliğinde gitti.
Sloganlardan bazıları şunlar:
Sayın Öcalan,
Dişe diş, kana kan; seninleyiz Öcalan,
İntikam…
Yaşanan bu gelişmeler PKK terörünün sadece dış güçlerce desteklenmediğinin en açık göstergesi değil midir?
Ne demişti Abdülkadir Güneşoğlu?
“Türkiye’de 40 milyon Müslüm var”
Rakam oldukça abartılı; ama tehlikeyi yine de göz ardı ettirmeyecek cinsten.
Ne yapmak lazım? Oldukça basit bu insanlara iş ve aş vermek, bu insanları eğitmek, eğitemiyorsak da gereğini yapmak.
Saygılarımla…
gokhan.dag@politikadergisi.com
Telefon: 0555 557 0000
Bağlantılar:
[1] https://www.politikadergisi.com/pd-uye/gokhan-dag
Yorumlar
Nerde kaldı biz sorunları
Nerde kaldı biz sorunları demokrasiyle,konuşarak.barışçıl yollarla çözmek istiyoruz sözlerine.Hem barış isteyeceksin hem de dişe diş kana kan diye slogan atacaksın.Yazınızın sonunda belirttiğiniz gibi sorunun çözümü belli :''eğitim''.Peki bu nasıl olacak.Oradaki şartları iyileştiriceksin ki senin öğretmenin,doktorun oraya istemeyerek değil gönüllü gidecek.Bunun başka yolu yok sanırım.
Aklıma düşen slogan...
Ölen teröristin ağabeyinin sözleri, son derece popüler bir slogana uyarlanacak cinsten; 'hepimiz müslümüz, hepimiz teröristiz'. Bu ihanetin ardında birbirine paralel iki zümre var. Birincisi; eğitilmediği için yalan yanlış bilgilerle donatılan paralel, ikincisi eğitilmiş (ya da ben eğitildiğini düşünüyorum) bir paralel. İkinci paralelin meclisteki ya da toplantılardaki konuşmalarından, terör örgütünün masabaşı departmanı olduğunu anlayabiliyorum. Bu yüzden 'demokrasi', 'barışçıl yollar' söylemleri bir kandırmacadan ibarettir. Eğer gerçekten bu ülkede yaşamak istiyorsanız, eylemlerinize son verin, silahlara verilen milyon dolarlar yatırımlara harcansın ya da sonuçlarına katlanın...
yorumsuz
düşündüren sözler yerine onları ne kadar uygulayabilecekleri önemli değil mi?tek yaptıkları kan akıtmak...bir gecede onca can almak,hangi insanoğlunun yapabileceği bir davranış bu?onların eğtimsiz olduğu konusunda sizlere katılmıyorum...yeterince eğilmiş olmalılar ki yaşadıkları topraklarda kardeş kanıyla yeni fidanlar büyütebiliyorlar..aklımın almadığı başka bir dünya bu...oysa ne hayallerim vardı geleceğe dair...
"Yaşasın Halkların Kardeşliği" diye slogan atanlara yanıt var
BİMRE KARDEŞLİK, BİJÎ BİRATÎ!.. yani “Kahrolsun Kardeşlik, Bıji Bırati !” ***
Hezili bilen bilir
Hezil ince sudur
Bir çizgi
Bir sınır
Yarı Kürtçe yarı Türkçe konuşur
Bir tepeden bakıyorum sana
Baskın yemiş karakolun ardından yazıyorum
Tarihimi senli
Işıksız ürkek oluyorum kıyında
Namluya mermi sürüyorum
Ölüme mektup
Hezili bilen bilir
Hezil kahpeye duvar
Barışa türkü
Kardeşe umut
Hezili sakın geçme çocuk!
Erdinç AYDIN / Şırnak-1998”
Bu şiiri yazıyorum Hezil’in kıyısında askerim. Her an öldürülebilirliğimi bilerek öldürmemek için Şırnak’ta 1998 yılında.
Bu gün;
Bölücü terör örgütü, siyasallaşan bir kürt milliyetçiliğinin ta kendisi ola dursun, aklı evvel solcu, sosyalist, aydınların Marx’ın “Sınıfsız toplum” hedeflerinden saparak, “Ulusların kaderini tayin hakkı” Lenin referansı ile kaderini tayin etmiş ulusun (Ulus devletin fertlerinin toplamının yani kurucu asli unsur olan kürt ve türk halklarının) demokratik devrim ve sosyalist devrim taleplerinden uzak ırkçı, kürt milliyetçiliği peşinden koşar adım giderek “Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganını atarken -ben dahil- kardeşçe yaşanacak kuruluşunda iradenin ortak olduğu, gelecekte de aynı iradenin ortak olduğunu beyan eden bu slogana yanıt olarak kendi alanları ilan ettikleri yerlerde farklı hiçbir siyasi anlayışa yaşam hakkı tanımak istemeyen bunun için pek çok sol fraksiyonun militanlarını dağlarda kurşunlayan eli kanlı, ırkçı, faşist bir örgütlenmeyi hala alkışlar gibi “Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganını atıp Kürtlere KÜRDİSTAN yolunda siyasal engelleri zorlamak isteyen sözde Türk soluna, Kürt kuyrukçuluğu yapanlara;
PKK’nın askeri kanadı HPG’den yanıt var ! Diyorlar ki;
“BİMRE KARDEŞLİK, BİJÎ BİRATÎ!.. yani “Kahrolsun Kardeşlik, Bıji Bırati !”
Özgür Bilge rumuzlu kişinin HPG adına, HPG sitesinde 23 Eylül 2008 tarihinde yazmış olduğu bu yazı;
Hala PKK denen kime uşaklık ettiği belli olmayan, uyuşturucu ve kaçakçılık ile yolunu bulan, milliyetçilikten prim yapmak isteyen, dış destekli bu örgütü tanıyamayanlara duyurulur.
Erdinç AYDIN / 05.EKİM.2008
*** Özgür Bilge rumuzlu kişinin HPG adına, HPG sitesinde 23 Eylül 2008 tarihinde yazmış olduğu yazının başlığı.