Yazının Yazıldığı Tarih:
2 Ağustos 2010
Pırıltılı mekanlar, en lüks arabalar, en güzel kıyafetler, en bakımlı insanlar…
Henüz ergenliğe girecek olanları bu kadar etkileyebilecek başka bir plan düşünülemezdi sanırım.
Okuldaki yersiz serbestlikler, öğrencilerin tümünün 25 yaşındaki mankenlerden oluşmaları, bu öğrenci olarak geçinenlerin ellerinde ki iphone'lar, bir karıştan kısa etekler...
Bu şaşalı dünya şimdiden çoğu gencin diline düştü.İmrenme dolu sözler etrafta duyulur olmaya başladı.Bu dizinin asıl yapımcılarının asıl amaçları da bu zaten.Ülkenin durumundan bihaber olmalarını sağlamak değil midir zaten?
Sınıflar arasındaki farkın bu kadar normal bi şeymiş gösterilmesi hayrete şayan.Dizinin ana karakterlerinin dışındakiler bunlara hizmet etmek zorundaymış gibi bir hava yaratılıyor.Doğuda insanlarımız okula gitmekte zorlanırken,ayaklarına giyecek bir çift ayakkabı bulamazlarken ve evlerin reisleri eve ekmek getirmek tasası içindeyken bu bolluğun övülmesi niyedir? Yarın bir gün ailesinin karnını doyurmaya çalışan bir baba'dan iphone istendiğinde ne olacak?
İşte kapital sistemin güzel ambalajlanmış,hoş kokulu yüzü burada eriyip şeytani yüzünü gösteriyor.Amerikanın medya aracılığı ile düşünce empoze ettiğinde yine bu dizide de görüyoruz.Özünü Gossip Girl adlı diziden alan Küçük Sırlar, düşünce empoze edebilmekte gayet başarılı.Eşitliğin pirinç tanesi kadar önemli olmadığı bu dizide; para, hırs, cinsel yönelimler gayet önemli.
Peki burjuvazi yaşamı yücelten,çıkarın en doğru yol olduğunu savunan bu tarz yapımlara karşı ne yapmalıyız?Gençlerimizin kendi benliklerini unutmamalarını, önemli olanın kardeşce,omuz omuza yaşamak olduğunu nasıl hatırlatacağız?Sadece oturup,çocuklarımıza sakız gibi olan cümleleri tekrarlayarak mı becereceğiz?Artık gerçekten bir şey yapmalı!
iletisim@PolitikaDergisi.com
Yorumlar
yazı hakkında
Sevgili dostum diyeceğim aslında basit bir şey "Beğenmiyorsan izleme" Evet olay bu kadar basit aslında.Belli bir eğitim düzeyinin altındaki adamın kişiliğini bulamadığı için benim izlemek isteyeceğim şeylere neden devamlı bir yasak getirme çabasındasınız?Derdim bu diziyle alakalı değil.Genelde bir tepki bu aslında.Kurtlar Vadisi silaha özendiriyor,şunu yapıyor,bunu yapıyor, diye yasaklayın,onu bunu büyücülğe özendiriyor diye yasaklayın....eee nereye kadar gidecek bu?Bizim izleyeceğimiz şeyler kişilik sorunu olan insanlar kriter alınarak mı belirlenecek hep böyle.Kusura bakmayın beğenmeyin elindeki kumandayla değiştirsin."Yapman gereken" tek şey bu bu konuda
Yazarın söylemek istediği bu
Yazarın söylemek istediği bu değildir.Yazar sadece o diziyi bir araç olarak kullanmıştır.Senin burda anlaman gereken konunun özüydü.Bunu anladıysan sorun yoktur.Evet kumanda senin elinde şimdi buyur izle.
Bir not...
"Televizyonunuzun düğmesini kapatın ve ekrana bakın. Orada kendinizi göreceksiniz". Sınıflı toplumlarda genel kural şudur: "Egemen fikirler egemen sınıfın fikirleridir”.(Marks)
Ben zaten bu diziden değil
Ben zaten bu diziden değil genel bir mantıktan bahsettiğimi söyledim yazımda.
"dizinin asıl yapımcılarının asıl amaçlarının insanların aklını karıştırmak değil para kazanmak olduğunu öğrenmek lazım.Adamlar bu halkın istemediği bir şeyi zorla dikte ettirmiyor ki.Bunun tutacağını tahmin ediyor ve netekim tutuyo
Toplum mühendisliğinin çağı geçti çoktan.Günümüzde insanların önüne birçok seçenek konuyor ve insanlar bunlardan birini seçiyor öyle ya da böyle.Toplumcu mesajları öven bir yapım kar yapsa inanın bana yapımcılar onu seçer ama tutmuyor işte.Çünkü toplumda bir karşılığı yok.Ama tabii devlet kültür ve sanat faaliyetlerini pekala destkeleyebilir ve desteklemeli de.Bundan yana bir sorunum yok
Yazıdaki mantık aslında halk istemiyor ama bu tür yaşam tarzı zorla dikte ettiriliyor havasında.Böyle bir şey yok bana göre.Benim eleştirdiğim bu.
AZİZ dostum
Aziz dostum, ilk yazdığın yorumla sonraki yorumun alakası yok.İlk yazdığın yorumda filmi izlemek istediğinden bahsediyorsun.Diğer dizilerin birkaç çeşit sebepten dolayı yasaklandığını söylüyorsun,sonra da 'ben bu dizileri izlemeyecek miyim?' diyorsun.İkinci yorumunda ise diziyi izlemekten vazgeçmişsin ve tamamen yazarın bahsettiği konuya dönmüşsün.Konuyu anladığını düşünüyorum.Yazara bizi tekrar uyardığı için teşekkür ediyorum.
Yorumda kişilik sorunu diye
Yorumda kişilik sorunu diye bahsettiğiniz nedir yani?İlk önce sadece hayatı tanıma aşamasında kendini tanımlama-geliştirme aşamasında olan genç bir çoğunluk ve bunun yanında doğuda bu hayatın çok uzağında çok farklı şartlarda yaşayan bir çoğunluk var.Bu insanlardan bahsedilmiş,siz bunu sorunlu olarak tanımlayamazsınız bu bir.İkincisi evet izlemek istiyorsanız izlemelisiniz ama herşeyin de bir sınırı olmalı,hiç bir kaide yoktur ki dünya çapında geçerli olsun bu yüzden rating kaygısıyla orada tuttu burada da tutar mantığıyla hiçbir artı emek sarfetmeden kaygı taşımadan sırf 'para' amacıyla önümüze konulması bişeylerin ne kadar doğru.Herneyse yazara katılmaktayım.