Köylülüğü Öldürmeliyiz!

Kent-soylu olmayan günümüz kentlileri; 

 …

Dindardırlar ahret korkusu içinde

Ama bir kadının topuklarından

Memelerini görecek kadar bıçkın… ( Şükrü ERBAŞ )

 

Ve korkarlar kesileceğinden iaşenin ve kömürün; Tövbe ezelden Müslümandırlar…

Topuklarından memelerini gördükleri kadını

metres tutacaklar; karılarından korkmasalar!

 

Allah bu!

Kime vermeyeceğini biliyor, kime vereceğini bildiği kadar

Kudret, İlim, Semi, Basar

 

Uyum yasaları

Bir de yeni yetmelerin uyum-(su)suzlukları

 

Kent-soylu olmayan günümüz kentlileri artıyor

Membası azalıyor fakat!

 

Üretemediğinden

            bir de kalmadığından takat!

 

…

Değişen bir dünyaya karşı

Kerpiç duvarlar gibi katı

Çakırdikenleri gibi susuz

Kayıtsızca direnerek yaşarlar...

 

Rıfat Ilgaz’ın dediğince;

At kıçında kelebek gibi; misal…

 

Kent-soylu olmayan günümüz kentlileri

 

Yani bu memleketin ezilen emekçileri

Ezildikçe köylü ve ilaveten

Ezildikçe eski dilde “proleter”

 

Daha çok günler göreceğiz beyler

 

                        Bu günlerden de beter!

Erdinç AYDIN

 

 

erdinc.aydin@polikadergisi.com

 

 Şükrü Erbaş, “Köylüleri niçin öldürmeliyiz”e atıfla; köylülüğünü öldürmeyi henüz başaramamış Cumhuriyeti yaşarken bir çağrışım... Üretenin milletin efendisi olarak dile geleceği, köylünün değil köylülüğün yok edildiği bir Türkiye özlemiyle...