İçeriği Yazan: Fatih Köroğlu(Doğrulanmamış) Zaman: Pzt, 15/03/2010 - 11:30
AKP'ye karşı da kullanıldı. Bilmiyorum ulusalcı Subaylar düşmanımın düşmanı dostumdur hesabıyla çalışmış olabilirler bir tarikat şeyhiyle. Yani onların da tarikatlerden pek hazzettiklerini sanmıyorum. Fakat Haydar Baş için eski bir müridinin anlattıkları ne derece doğru bilmiyorum ama ben AKP ve F. Gülen hakkında hazırladıkları cd leri 5 sene önce edindim. Ankara Hacı Bayram Meydanında müridleri dağıtıyorlardı. Şimdi gariptir o heyecanlı gençler ortalıkta pek gözükmüyorlar. Eski Müridin (ne kadar doğru bilemem) anlattıklarından bir parça: "5 ay önce şeyh haydar başın asıl niyeti açıklık kazandı.benimle şeyhin acil olarak görüşmek istediği söylendi. bayağı meraklanmıştım.ankara da btp parti merkezinde yaptığımız görüşmede, bana iltifatlarla söze başlayan haydar baş, ankara’da bir binada çalışma merkezi ayarlandığı ve bir çalışma grubuyla benimde beraber hareket etmemi istedi. aslında bu istek değil bir emirdi. bundan kimseye bahsetmememi, yoksa çok sıkıntıya girebileceğimi, çalışmanın neticelenmesi sonrasında her şeyi unutmamı, gayretlerimin büyük bir ihsan olarak ta bana döneceğini söyledi.daha öncede bu tür çalışma ekipleriyle bulunmuş olduğumdan ne demek istediğini anlamıştım yine birilerinin canı yanacak ve bende bundan nasiplenecektim.ama bu sefer ki farklıydı. çünkü şeyhe efendinin telaşını görmüş biraz korkmuştum.işin büyüklüğü yapılan tahşidatlarda kendini gösteriyordu.yapmak istemediğimi söylediğim takdirde sıkıntıya gireceğimi bildiğimden kabul ederek görüşmeden ayrıldım. verilen tarihte parti merkezinde olmam istendi. partiden, arabayla çalışma merkezine götürüldüm.çalışmaya başlamadan, şeyhin yaptığı aynı tehdit dolu laflar söylendi. ama bu sefer ki daha resmiydi.geri dönüşü olmayan bir yola girmiştik. bana olan güvenden dolayı, rahat davranılıyordu.kimliklerini bilemediğim ama asker olduğunu tahmin ettiğim bir ekiple beraber çalışmaya başladık.daha önceki ekiplerden farkı yoktu. sadece kişiler değişmişti. çalışacağımız konularla ilgili milli istihbarat teşkilatının belge, gizli bilgi ve cd desteği sağladığını, işlerinin ehli askerlerin de bunlar üzerinde çalışarak bizlere hedef konularla ilgili malzeme hazırlayacağı, ihtiyaç duyulması halinde de extra belgelerin istenebileceği ve teminin ilgili kurumlardan mümkün olduğu söylenerek, konu üzerinde tecrübemizi- bilgilerimizi kullanmamız istenmişti. hedef olarak, akp,tayip erdoğan, diğer tarikatlar ve cemaatlar, birinci hedef olarak ta fethullah hoca ve tayyip erdoğan seçilmişti . çok malzeme vardı. kasetler, dergiler, hadis kitapları,gazeteler, mit ten belgeler, askeri kaynaklar……. emekli paşalar, kurumlarla çalışma ekibi arasında koordinasyonu sağlıyordu. bu insanlar bizlerden kimliklerini saklamıyorlardı.en çok gayreti onlarda gördüm. hazırlanan malzemeler akşamları bir yerlere götürülüyor, teyit alınıyordu. konu irtica ile ilgili olduğu için ekipte hocalara da ihtiyaç oluyordu. bu ihtiyaç diyanet işleri eski başkanı m. nuri yılmaz ve prof.dr. zekeriya beyaz’la karşılandı. 10 gün süren bu çalışmada haydar baş bu konu üzerinde çok hassas duruyordu. sıklıkla bizden bilgi alıyordu. özellikle fethullah’a karşı çok özel bir kini vardı ve işleyeceğimiz her konunun ona zarar vermesi özel istek olarak belirtiliyordu.haydar baş fethullah hocayı taklit ederek okul ve dershane açmış ama yürütememişti. bu başarısızlık onu çileden çıkartıyordu. tarikatının içinden fethullah hoca taraftarlarının artması, en yakınından bile çocuklarını onun okullarına göndermesi artık damlayı taşıran damlalar olmuştu.fethullah hocanın artan ünü, özellikle papa ile görüşmesi uluslar arası siyaset adamı gibi davranması, haydar başı kahrediyordu. hazırlık ekibinde olanlar da tayyip erdoğan, abdullah gül ve hükümete karşı büyük din besliyorlardı. hükümetin başarısını fethullah hocadan bildikleri için, yaptığımız çalışmada her defasında fethullah öne çıkıyordu. bunun için hazırlanan ilk cd’ler ağırlıkta fethullah hakkında oldu. 3 adet cd olacak şekilde çalışma neticelenmişti.görüntüler-montajlar, dışarıda yapılıyor, bize son hali geliyordu.gelen görüntülerin birinde “resmidir” kaşesi yanlışlıkla basılmıştı. ben bunu görmezlikten geldim.bu konu çalıştığımız ekipte büyük bir paniğe neden olmuştu. hazır hale gelmiş cd ler, istanbulda kaşiye tarikatının kurumlarında 500-600 adet çoğaltıldı. sonra da tarikat elemanları aracılığı ile özellikle doğu ve güneydoğudaki manevi önderlere gönderildi. haydar baş bu işlerin yürütülmesini bizzat takip etti. buradan alınacak sonuçlara göre ikinci cd paketi hazırlanacağı ve hükümetin ab sürecindeki tutumunun işleneceği ifade edildi." yazının tamamı için 30. entry'ye bakınız. http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=haydar+ba%C5%9F
Yorumlar
AKP'ye karşı da kullanıldı.
AKP'ye karşı da kullanıldı. Bilmiyorum ulusalcı Subaylar düşmanımın düşmanı dostumdur hesabıyla çalışmış olabilirler bir tarikat şeyhiyle. Yani onların da tarikatlerden pek hazzettiklerini sanmıyorum. Fakat Haydar Baş için eski bir müridinin anlattıkları ne derece doğru bilmiyorum ama ben AKP ve F. Gülen hakkında hazırladıkları cd leri 5 sene önce edindim. Ankara Hacı Bayram Meydanında müridleri dağıtıyorlardı. Şimdi gariptir o heyecanlı gençler ortalıkta pek gözükmüyorlar. Eski Müridin (ne kadar doğru bilemem) anlattıklarından bir parça: "5 ay önce şeyh haydar başın asıl niyeti açıklık kazandı.benimle şeyhin acil olarak görüşmek istediği söylendi. bayağı meraklanmıştım.ankara da btp parti merkezinde yaptığımız görüşmede, bana iltifatlarla söze başlayan haydar baş, ankara’da bir binada çalışma merkezi ayarlandığı ve bir çalışma grubuyla benimde beraber hareket etmemi istedi. aslında bu istek değil bir emirdi. bundan kimseye bahsetmememi, yoksa çok sıkıntıya girebileceğimi, çalışmanın neticelenmesi sonrasında her şeyi unutmamı, gayretlerimin büyük bir ihsan olarak ta bana döneceğini söyledi.daha öncede bu tür çalışma ekipleriyle bulunmuş olduğumdan ne demek istediğini anlamıştım yine birilerinin canı yanacak ve bende bundan nasiplenecektim.ama bu sefer ki farklıydı. çünkü şeyhe efendinin telaşını görmüş biraz korkmuştum.işin büyüklüğü yapılan tahşidatlarda kendini gösteriyordu.yapmak istemediğimi söylediğim takdirde sıkıntıya gireceğimi bildiğimden kabul ederek görüşmeden ayrıldım. verilen tarihte parti merkezinde olmam istendi. partiden, arabayla çalışma merkezine götürüldüm.çalışmaya başlamadan, şeyhin yaptığı aynı tehdit dolu laflar söylendi. ama bu sefer ki daha resmiydi.geri dönüşü olmayan bir yola girmiştik. bana olan güvenden dolayı, rahat davranılıyordu.kimliklerini bilemediğim ama asker olduğunu tahmin ettiğim bir ekiple beraber çalışmaya başladık.daha önceki ekiplerden farkı yoktu. sadece kişiler değişmişti. çalışacağımız konularla ilgili milli istihbarat teşkilatının belge, gizli bilgi ve cd desteği sağladığını, işlerinin ehli askerlerin de bunlar üzerinde çalışarak bizlere hedef konularla ilgili malzeme hazırlayacağı, ihtiyaç duyulması halinde de extra belgelerin istenebileceği ve teminin ilgili kurumlardan mümkün olduğu söylenerek, konu üzerinde tecrübemizi- bilgilerimizi kullanmamız istenmişti. hedef olarak, akp,tayip erdoğan, diğer tarikatlar ve cemaatlar, birinci hedef olarak ta fethullah hoca ve tayyip erdoğan seçilmişti . çok malzeme vardı. kasetler, dergiler, hadis kitapları,gazeteler, mit ten belgeler, askeri kaynaklar……. emekli paşalar, kurumlarla çalışma ekibi arasında koordinasyonu sağlıyordu. bu insanlar bizlerden kimliklerini saklamıyorlardı.en çok gayreti onlarda gördüm. hazırlanan malzemeler akşamları bir yerlere götürülüyor, teyit alınıyordu. konu irtica ile ilgili olduğu için ekipte hocalara da ihtiyaç oluyordu. bu ihtiyaç diyanet işleri eski başkanı m. nuri yılmaz ve prof.dr. zekeriya beyaz’la karşılandı. 10 gün süren bu çalışmada haydar baş bu konu üzerinde çok hassas duruyordu. sıklıkla bizden bilgi alıyordu. özellikle fethullah’a karşı çok özel bir kini vardı ve işleyeceğimiz her konunun ona zarar vermesi özel istek olarak belirtiliyordu.haydar baş fethullah hocayı taklit ederek okul ve dershane açmış ama yürütememişti. bu başarısızlık onu çileden çıkartıyordu. tarikatının içinden fethullah hoca taraftarlarının artması, en yakınından bile çocuklarını onun okullarına göndermesi artık damlayı taşıran damlalar olmuştu.fethullah hocanın artan ünü, özellikle papa ile görüşmesi uluslar arası siyaset adamı gibi davranması, haydar başı kahrediyordu. hazırlık ekibinde olanlar da tayyip erdoğan, abdullah gül ve hükümete karşı büyük din besliyorlardı. hükümetin başarısını fethullah hocadan bildikleri için, yaptığımız çalışmada her defasında fethullah öne çıkıyordu. bunun için hazırlanan ilk cd’ler ağırlıkta fethullah hakkında oldu. 3 adet cd olacak şekilde çalışma neticelenmişti.görüntüler-montajlar, dışarıda yapılıyor, bize son hali geliyordu.gelen görüntülerin birinde “resmidir” kaşesi yanlışlıkla basılmıştı. ben bunu görmezlikten geldim.bu konu çalıştığımız ekipte büyük bir paniğe neden olmuştu. hazır hale gelmiş cd ler, istanbulda kaşiye tarikatının kurumlarında 500-600 adet çoğaltıldı. sonra da tarikat elemanları aracılığı ile özellikle doğu ve güneydoğudaki manevi önderlere gönderildi. haydar baş bu işlerin yürütülmesini bizzat takip etti. buradan alınacak sonuçlara göre ikinci cd paketi hazırlanacağı ve hükümetin ab sürecindeki tutumunun işleneceği ifade edildi." yazının tamamı için 30. entry'ye bakınız. http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=haydar+ba%C5%9F