İçeriği Yazan: Sevda EĞER Zaman: Pzt, 23/11/2009 - 12:11
Onur Öymen'i haklı çıkaran hatta mazlum sıfatına sokmaya çalışan insanları hayretle izlemekte-okumaktayım!
Sanırım Aleviler'in özellikle politikacılara karşı uyguladıkları bu ters çıkış ve beklenmedik protest baskısı Alevilerin kendisini bile şaşırttı. Beni ise umutlandırdı. Yükselen sesler Alevilerin artık her başına geleni mahşere bırakmayıp, haksızlığın hesabını anında sorma cesaretini ısbat etti.
ONUR ÖYMEN'İN YAPTIĞI GERÇEK BİR MÜNASEBETSİZLİKTİR, SAPLA SAMANI BİRBİRİNE KARIŞTIRMAKTIR!
Dersim olaylarını bu günkü PKK hareketiyle bir tutmuştur. O dönemde Dersim ve çevresinde yapılan iskan ve asimilasyon hareketlerini Demokrasinin, Cumhuriyetin gereği gibi göstermiştir.
Belli ki o günelerde yaşananlardan bir haberdir. Yahut fikri ile zikri nihayet aynı tümcede buluşmuştur.
Binlerce insan köyleri yakılmış, sadece taşıyabildikleri kadar eşyayla, Dersim'den Malatya'ya yaya olarak götürülmüş, kadın çocuk ve yaşlılarda dahil hepsinin başları tıraşlanmış, tren vagonlarına tıkıştırılmış ve hiç bilmedikleri kendi yurdunun illerine mülteci gitmiştir.
Gittikleri bölgelerde de açlık ve sefalete terk edilmiş, oralarda yaşayan insanların dışlamaları, iftiraları, önyargıları sayesinde hiç olmadıkları kadar aşağılanmış, hor görülmüşlerdir.
Bizzat savaş pilotları kendi ülkesinin kasabasını bombalamıştır beyefendinin bahsettiği yıllarda bu ülkede, demokrasi adına hukuk adına. Üç gün vur emri verilmiş, yakalanan 14-80 yaş arası tüm erkekler Zenigedik'de kurşuna dizilmiştir.
Seyid Rıza suçlu yahut masumdur. bu bakış açınıza, o dönemin koşullarına, önceden olagelen olaylara bakılmadan tartışılamaz. Ancak ne olursa olsun; o dönemde yaşananlar Onur'un dediği gibi sanki mücadelenin gereğiymiş gibi gösterilemez. Her şeyin bir usulü vardır. Sen devletsin. 4 kişi isyan etti diye bütün bir bölgeyi insansızlaştırmak, insanlık dışı yöntemlerle sürmek, parçalamak, yok etmek akla, insafa, mantığa sığmamaktadır.
Sunni köyleri Dersim'e kaynak yapıp askeri vilayete çevirmek, adına bile tahammül edememek bir devlet için korkunun, trajedinin, tahammülsüzlüğün eşi benzerine rastlanmaz bir örneğidir.
Onur Öymen Aleviler'e çamur atacak, hatırını kırcak en son kişidir zira zamanında SHP, DSP günümüzde CHP oturdukları koltukları; beğenmedikleri, ilk fırsatta terörist çuvalına çekinmeden attıkları alevilere borçludur
.
Aleviler bunların kaşına gözüne oy vermemiştir. Hakları kollansın, eşit ifade yurttaşlık kazanımları oluşturulsun, Çorum-Maraş-Fatsa-Malatya-Sivas failleri yakalansın diye bir umutla yıllarca sırtlarında taşımışlardır.
Sonuç nedir peki? En insaflı tabirle nankörlük! Bir yaralı parmaklarına merhem olmadıkları gibi, bir de üstüne köstek olmuşlardır.
Kim sormuştur ona Dersim olaylarını? Ne akla hizmet Şeyh Said'den girip Seyid Rıza'dan çıkıp lafı PKK ya getirmiştir?
Seyid'i adeta APO ile aynı kefeye yerleştiren zihniyet nasıl alkışlanır aklım almamaktadır.
Bu alkış tutanların kaçı Dersim olaylarını, Meclise sunulan ve uygulanan İskan Raporunu okumuştur, Seyid Rıza'nın kim olduğundan haberdardır acaba?
Daha bizler Seyid'in kürt olmadığını bile bir türlü anlatamadık Dersim'i nasıl anlatacağız acaba?
Seyid Rıza denilen kişi, meydanda oğluyla birlikte sehpaya çıkarılmış önce oğlunun sonra kardeşinin sonra kendisinin sehpası itilmiştir. Torununa kadar vurulmuştur. İmralı'dakiyle kıyaslanması ağlanacak bir haldir.
Yorumlar
İnanılır gibi değil.
Onur Öymen'i haklı çıkaran hatta mazlum sıfatına sokmaya çalışan insanları hayretle izlemekte-okumaktayım!
Sanırım Aleviler'in özellikle politikacılara karşı uyguladıkları bu ters çıkış ve beklenmedik protest baskısı Alevilerin kendisini bile şaşırttı. Beni ise umutlandırdı. Yükselen sesler Alevilerin artık her başına geleni mahşere bırakmayıp, haksızlığın hesabını anında sorma cesaretini ısbat etti.
ONUR ÖYMEN'İN YAPTIĞI GERÇEK BİR MÜNASEBETSİZLİKTİR, SAPLA SAMANI BİRBİRİNE KARIŞTIRMAKTIR!
Dersim olaylarını bu günkü PKK hareketiyle bir tutmuştur. O dönemde Dersim ve çevresinde yapılan iskan ve asimilasyon hareketlerini Demokrasinin, Cumhuriyetin gereği gibi göstermiştir.
Belli ki o günelerde yaşananlardan bir haberdir. Yahut fikri ile zikri nihayet aynı tümcede buluşmuştur.
Binlerce insan köyleri yakılmış, sadece taşıyabildikleri kadar eşyayla, Dersim'den Malatya'ya yaya olarak götürülmüş, kadın çocuk ve yaşlılarda dahil hepsinin başları tıraşlanmış, tren vagonlarına tıkıştırılmış ve hiç bilmedikleri kendi yurdunun illerine mülteci gitmiştir.
Gittikleri bölgelerde de açlık ve sefalete terk edilmiş, oralarda yaşayan insanların dışlamaları, iftiraları, önyargıları sayesinde hiç olmadıkları kadar aşağılanmış, hor görülmüşlerdir.
Bizzat savaş pilotları kendi ülkesinin kasabasını bombalamıştır beyefendinin bahsettiği yıllarda bu ülkede, demokrasi adına hukuk adına. Üç gün vur emri verilmiş, yakalanan 14-80 yaş arası tüm erkekler Zenigedik'de kurşuna dizilmiştir.
Seyid Rıza suçlu yahut masumdur. bu bakış açınıza, o dönemin koşullarına, önceden olagelen olaylara bakılmadan tartışılamaz. Ancak ne olursa olsun; o dönemde yaşananlar Onur'un dediği gibi sanki mücadelenin gereğiymiş gibi gösterilemez. Her şeyin bir usulü vardır. Sen devletsin. 4 kişi isyan etti diye bütün bir bölgeyi insansızlaştırmak, insanlık dışı yöntemlerle sürmek, parçalamak, yok etmek akla, insafa, mantığa sığmamaktadır.
Sunni köyleri Dersim'e kaynak yapıp askeri vilayete çevirmek, adına bile tahammül edememek bir devlet için korkunun, trajedinin, tahammülsüzlüğün eşi benzerine rastlanmaz bir örneğidir.
Onur Öymen Aleviler'e çamur atacak, hatırını kırcak en son kişidir zira zamanında SHP, DSP günümüzde CHP oturdukları koltukları; beğenmedikleri, ilk fırsatta terörist çuvalına çekinmeden attıkları alevilere borçludur
.
Aleviler bunların kaşına gözüne oy vermemiştir. Hakları kollansın, eşit ifade yurttaşlık kazanımları oluşturulsun, Çorum-Maraş-Fatsa-Malatya-Sivas failleri yakalansın diye bir umutla yıllarca sırtlarında taşımışlardır.
Sonuç nedir peki? En insaflı tabirle nankörlük! Bir yaralı parmaklarına merhem olmadıkları gibi, bir de üstüne köstek olmuşlardır.
Kim sormuştur ona Dersim olaylarını? Ne akla hizmet Şeyh Said'den girip Seyid Rıza'dan çıkıp lafı PKK ya getirmiştir?
Seyid'i adeta APO ile aynı kefeye yerleştiren zihniyet nasıl alkışlanır aklım almamaktadır.
Bu alkış tutanların kaçı Dersim olaylarını, Meclise sunulan ve uygulanan İskan Raporunu okumuştur, Seyid Rıza'nın kim olduğundan haberdardır acaba?
Daha bizler Seyid'in kürt olmadığını bile bir türlü anlatamadık Dersim'i nasıl anlatacağız acaba?
Seyid Rıza denilen kişi, meydanda oğluyla birlikte sehpaya çıkarılmış önce oğlunun sonra kardeşinin sonra kendisinin sehpası itilmiştir. Torununa kadar vurulmuştur. İmralı'dakiyle kıyaslanması ağlanacak bir haldir.