Yüreğinizden Öpüyorum..

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Murat HASGÜN
Yazının Yazıldığı Tarih: 
20 Mayıs 2011

      Gençtiler, tazeydiler... Yürekleri "Devrim, devrim" diye atıyordu.
    Son nefeslerine kadar sürdürdüler onurlu mücadelelerini. "Tam bağımsız Türkiye" diye haykırıyorlardı meydanlarda yılmadan, usanmadan.
   Nasıl yılıp usanacaklardı, canlarını koymuşlardı onlar bu yola.
   "Yalnız biz, varlığımızı hiç bir karşılık beklemeden esasen Türk halkına armağan etmiş bulunuyoruz" diyordu Deniz savunmasında ve ekliyordu; "Biz hiç bir zaman, bütün çabalarımıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığını temin edemedik. Bu güne kadar da bu özlem içinde kaldık." Evet, tek özlemleriydi, ortak istekleriydi Türkiye'nin bağımsızlığı... Kardeşlik çağrıları düşmüyordu dillerinden.

   "Anayasal düzeni silahlı müdahaleyle yıkmak" gibi onurlu mücadeleleriyle hiç ilgisi olmayan bir suç yakıştırdılar Deniz'e, Hüseyin'e, Yusuf'a... Oysa onlar anayasal haklarını kullanıyordu. Fakat bunu kim bilecekti? Kim bilecekti onların anayasal çerçevede "ulusun zulme karşı direnme hakkı" nı kullandıklarını? Onlar, Deniz'in de dediği gibi, ülkenin bütün yükünü yirmi gencin üstüne yıkmaya alışmışlardı.
   Onlar için anlatılacak çok şey var. Nitekim kalem bile susuyor zaman zaman.
   Demem o ki, Deniz'ler, Hüseyin'ler, Yusuf'lar, Mahir Çayan'lar ve niceleri, onurlu mücadelelerinden asla ödün vermediler ve canlarını bu yolda feda etmekten kesinlikle kaçınmadılar.
   Deniz savunmasının sonunda şöyle diyordu; "Ve ben yirmi dört yaşındayken kendimi, Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum!"
   Bu yürekli insanları bir an değil her an anıyor, mücadelelerini mücadelemiz kabul ediyor ve hepsinin yüreklerinden öpüyorum..
Murat HASGÜN
m.hasgun@gmail.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.