Tutuklu(!) Vekiller

CHP ve DSP, ülkenin görünen sol olarak tabir edilebilecek etkin iki partisi. Hatta DSP'nin Ecevit'in vefatından sonra etkinliğinden söz etmek bile zor.

CHP'yi düşünecek olursak bu sebepten dolayı, mecliste bas bas bağıran, dokunulmazlıkları kaldıralım diyen, mecliste 550 koltuk 625 kovuşturma bekleyen dosya var diyen, tutukluluk hali devam eden kişiler için adaylık gündeme getiriyor.

Peki, şimdi ne olacak? Adaylığı gündeme gelen kişilerin durumu dokunulmazlık kapsamı içinde dahi olmasa da bundan sonra AKP tutuklu yargılanan kişilerden vekil çıkarsa, buna sesini çıkarabilecekler mi? Bu çelişkiye kim son verecek? Bu partilerin danışmanları ne iş yapıyorlar, bu kadar kötü bir siyasi politika neden işlenir?

Bu insanlar aklandıktan sonra aday olarak çıkarılmalıydı. Danışmanları başkanları uyarmalıydı. Bundan sonra olacaklar çok basit; bu vekil adayı kişiler meclise girdiklerinde eleştiri yapamayacaklar. AKP'nin sürekli eleştirdikleri dosya sayısına, dokunulmazlık zırhına seslerini çıkaramayacaklar.

Vekil olarak ne yapacaklar diye düşündüğümüzde ise sürekli ben odaklı bir siyaset yapacakları açık. Bu 'vekil' sıfatı için çok uygunsuz kaçmakla beraber TBMM'nin işleyişine de aykırıdır. Hoş şuan da TBMM'nin işlevliği ne yönde tartışılır ama gene de hoş görünmüyor bu durum.

Sonuç olarak bu ülkenin eskiden ve şuanda etkin olan partileri bu siyasi çelişkilerden vazgeçmedikçe, sürekli eleştirdikleri AKP iktidarına mahkum olacaktır.

Aykut DEMİRDÖĞEN

iletisim@politikadergisi.com