Türk Kurtuluş Savaşı ve Amerika

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Emrah KAYA

Türk Gençliğine, ilkokul eğitiminden başlayarak üniversite eğitiminin sonuna kadar gördüğü bütün tarih derslerinde Osmanlı Devleti’ni Sevr Anlaşması ile bölmeye ve sömürge hale getirmeye çalışan en büyük düşmanların İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Ermeniler (Ermeniler bu süreçte daha devlet kuramamışlardır. Batılı devletlerden aldıkları destekle birlikte Sevr Anlaşmasında gösterilen topraklarda bir Büyük Ermenistan Devleti kurulması için çalışıyorlardı.)

 olduğu öğretilmiştir ve hala öğretilmektedir. Bu bilgiler doğru ancak eksiktir. Çünkü 19 Mayıs 1919 tarihinden itibaren başlayan Kurtuluş Savaşı sürecinde Amerika, Türkiye’yi işgal etmek ve Sevr Anlaşması ile Wilson ilkelerini geçerli kılmak için Türk Topraklarına 1 tümen asker, yüzlerce misyoner, casus, istihbarat görevlisi, üst düzey komutanlar ve savaş gemileri göndermiş hatta kendi işgalini kolaylaştırarak meşrulaştıracak bazı insanları da satın almıştır. Amerikan işgali öyle bir hal almıştır ki bir kısmı Dolmabahçe Sarayı’nın önüne demirlerken bazı gemiler ise bölgeyi kontrol altında tutması ve bilgi toplaması için Samsun’a gönderilmiştir.

Dönemin ABD Başkanı Wilson yaptığı bir konuşmada şunları dile getirmekteydi: “Boğazlara ve İstanbul’a Amerikan askeri yerleştireceğiz.”, “İstanbul bir Türk kenti değildir. İstanbul artık bütün bir imparatorluğun başkenti olmaktan çıkmıştır. İstanbul Boğazı ve çevresindeki bir arazi parçasını da Amerikan mandasına almalıyız.” , “Türkiye’yi işgal edelim ama padişah sembolik olarak İstanbul’da kalsın. Hiçbir yetkisi olmasın. Papa (Vatikan) modeli uygulayalım!” Dönemin İngiltere Başbakanı Lloyd George ise düşüncelerini şöyle dile getirmektedir: “Amerikalılar İstanbul’u, Fransızlar da Suriye’yi işgal edeceklerdir. Yunanlıların İzmir’i işgal etmelerine izin vermeliyiz.” Lise ve üniversitedeki tarih derslerimizde boğazlar konusunda bize öğretilenler ise “Boğazlar silahsızlandırılacak, bir karışıklık sırasında İngilizler müdahale edebilirler.” olmuştur. Bazen ise bu bölgenin İngiliz işgaline maruz bırakılmak istendiği öğretilmiştir. Amerika’nın Osmanlı/Türkiye üzerindeki amaçları ve yapmaya çalıştıkları hiç anlatılmamaktadır. Bunun temel nedeni bize ders kitabı olarak önerilen Milli(!) Eğitim kitapları hazırlanan müfredat çerçevesinde oluşturulmakta ve bu müfredat üçü Türk üçü Amerikan uzmanlar tarafından planlanmaktadır. Amerikalı uzmanlar arasında Amerika Büyükelçileri bulunmaktadır. Müfredat ile ilgili alınacak karar sırasında oylamada üçe üçlük bir sonuç çıkarsa ABD elçisinin oyu iki oy sayılmaktadır. Kısaca Türk Eğitim Müfredatında Amerikalı uzmanlar istedikleri kararları alabilmektedirler. Bu anlaşma Adnan Menderes zamanında imzalanmış ve günümüzde hala yürürlüktedir.

Yunanistan, Sevr Anlaşmasının uygulanması ve Türkiye’yi işgal sürecinde İngiltere’nin bir maşası olarak kullanıldığı tarih kitaplarımızda yer almaktadır. Ancak Yunanistan, İzmir’i işgal ettiği süreçte Yunan işgal komutanlarından Parakevopoulos ile yerli işbirlikçi Rum Papaz Hrisostomos ile halka hitap ederken bulundukları balkona Amerikan bayrağını da asmışlardır.

Türkiye’deki durumu ve gelişmeleri Amerika’ya rapor eden bir görevlinin raporu 18 Mayıs 1919 tarihli The New York Times gazetesine konu olmuştur. Gazetenin haberine göre “İstanbul tek bir devlet olacak…” diye yazmaktadır. Böylece boğazları kontrol edebilecek olan Amerika Ortadoğu’yu daha kolay etkisi alarak, Avrupa’yı kontrol edebilecek stratejik bir bölgeye sahip olacaktı. Paris Yüksek Konsey Toplantısı’nda ABD Başkanı Wilson, “Amerika’da inanılmaz ölçüde Türklere kin beslenmektedir… Ancak eğer bize, İstanbul’un yönetimi teslim ediliyorsa halkımız, bu kentin işgalini de onaylar. Çünkü bu kararla, İstanbul Türklerin elinden alınmış olacaktır.” sözleri ile Amerika’nın, Türkiye’ye bakış açısını dile getirmektedir.

1919 yılının Ağustos ayında Amerikan gazetelerinden bir olan Chicago Tribun gazetesinde Amerika’nın Türkiye’ye tam bir tümen işgal askeri gönderdiği yazılmıştır. Ancak bu haber gizlenmeye çalışılmıştır. Gazetenin yayınladığı haber şöyledir:

“Geçen hafta İstanbul’a gönderilmek üzere bir Amerikan tümeninin vapura bindirildiği söylentisi çıkmıştı. Bu söylenti, iyi haber alan çevrelerde bu gece doğrulanmıştır. General Pershing’in kurmaylarından bir albay, bu konuda henüz bir şey bilmediğini ve bilgi alır almaz basına haber vereceğini söylemiştir. Bununla birlikte, bir tümenin İstanbul’a hareket ettiği kesindir. Amerika’nın Anadolu Temsilciliği’ne atanmış olan Albay Haskell, durumun gün geçtikçe ağırlaştığını, Trabzon ve Erzurum’da Türk kıtalarının toplandığını ve bir taarruzun düşünülebileceğinin telyazısıyla Paris’teki Beşler Meclisi’ne bildirmiştir.”

Batılı işgalci ve emperyalist devletler kendi aralarında yaptıkları toplantılarda Türkiye’yi bölme politikasının haritaya dökülmüş halini ABD Başkanı Wilson’un teklif ettiği ise unutulmamalıdır. 1912 yılında ülkeler elçi atanması sürecinde Albay Edward, Morgenthau’ı Türkiye’ye elçi olarak atanmasını önermiştir. Ancak Anadolu’yu işgal edeceğine ve emperyalist fikirlerini bu topraklarda gerçekleştireceğine inanan Wilson, bu öneriye “Türkiye yok ki, göndermeye ne ihtiyaç var.” cevabını vermiştir. Wilson Türkiye’yi ve Türkleri Anadolu’dan tamamıyla yok etme fikrini güderken, Albay Edward ise bu fikri bölgede yaşayan etnik gruplara özerk yönetimler kurulması gerektiğine olan inancıyla desteklemekteydi.

1918 yılından 1923 yılına kadar Türk denizlerinde bulunan Amerikan gemileri ve bulunduğu bölgeler şunlardır:
1. USS Alden (İstanbul- Samsun)
2. USS Arizona (İzmir- İstanbul- Batum)
3. USS Noma (İstanbul)
4. USS Martha Washington (İstanbul)
5. USS Dyer (İzmir- İstanbul)
6. USS Du Pont (İstanbul)
7. USS Whipple (İstanbul)
8. USS Roper (İstanbul- Samsun- Trabzon- Batum)
9. USS Fox (İstanbul- Karadeniz)
10. USS Gregory (İzmir- İstanbul- Batum)
11. USS Luce (İzmir- İstanbul- Karadeniz)
12. USS Manley (İzmir- İstanbul- Karadeniz)
13. USS Tattnall (İstanbul)
14. USS Humphreys (İstanbul- Marmara- İzmit)
15. USS Sands (İstanbul- Samsun- Trabzon- Batum)
16. USS Sturtevant (İstanbul- Samsun- Trabzon)
17. USS McFarland (İstanbul- Karadeniz)
18. USS Kane (İstanbul)
19. USS Hatfield (İstanbul)
20. USS Bainbridge (İstanbul)

Bu gerçekler ışında anlaşılacağı üzere Amerika Anadolu hâkimiyetini yıllar öncesinden beridir planlamakta ve heves etmektedir. Ancak bir Türk Kahramanı olan Mustafa Kemal Atatürk, üstün zekası ile Amerika’nın bu planını bozmuştur. Ancak II. Dünya Paylaşım Savaşı’ndan sonra Amerika ve Avrupa bu topraklar üzerindeki planlarını tekrar devreye koymuştur.

FOTOĞRAFLAR

abd bayrağı

İzmir’in İşgalinde ABD Bayrağı

Mütareke yıllarında Osmanlı Sarayı önünde demirli 5 adet Amerikan savaş gemisi. (Vahdettin’in burnunun dibinde)

İkinci Meşrutiyet’in ilan edildiği gün Beyoğlu- İstiklal Caddesi (24 Temmuz 1908)

ABD Deniz Filo’suna ait “USS Bainbridge (DD-246)” adlı savaş gemisi, 1922 yılında İstanbul’da Kabataş açıklarında.

Bandırma’da ABD ve Yunan bayraklarıyla işgalcileri karşılama töreni (Temmuz 1920)

1. Dünya Savaşındayız. Trabzon Hükümet Konağına Rus işgal birlikleri gelecek. “İşbirliği” içindeki Ermeni ve Rumlar, onları karşılamak için bekliyor. Ellerinde ABD bayrağı da var. (1916)

Erzincan adliyesi önü, Pankartta Fransızca olarak “Yaşasın Wilson Prensiplerinin 12. Maddesi yazıyor. (24 Eylül 1919)

 

Emrah KAYA

iletisim@politikadergisi.com

* Bu makalenin hazırlanmasında “Hulki Cevizoğlu, 1919’un Şifresi (Gizli ABD İşgalinin Belge ve Fotoğrafları), Ceviz Kabuğu Yayınları, 1. Baskı, Ankara, 2007” isimli kitap temel kaynak olarak kullanılmıştır.

 

Yorumlar

Bir şey daha öğrendik...

Gerçekten de çok güzel bir yazı olmuş...
Emeğinize ve elinize sağlık...
Sayenizde, ABD'nin ülke toprakları üzerindeki
ihtirasının ne zaman kök saldığına, vakıf
olduk; tabii ne kadar olabildiysek...

Sağlıcakla kalın, tekrar yazınız için
sizi kutlarım...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.