Temsil Edilebilmek

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Serhat KUŞDOĞAN

AKP’nin başlattığı “Toplumun tüm kesimlerine hitap eden parti” stratejisini, mecliste grubu bulunan CHP, MHP ve BDP’de benimsedi.
Adam olacak çocuk, bu durumu takdir ile karşılar. Her fikir, etnik yapı, dini gurup el ele veriyor diye sevinir.
Ülkemde yeni bir “The Battle for Your Mind” ( Zihinleri fethetme savaşı ), paradigması var;
Adına PARTİ KÜLTÜRÜ diyorlar.
Parti kültürü gereği, parti genel başkanının fikrine karşı hiçbir parti mensubu, farklı bir fikir beyan edemez. “Konuşanın kellesi gider.” Bir Siyasi PARTİ tek ses olmalıymış, Parti Genel Başkanının sözünün üzerine söz söylenmez, diyorlar.
Adam olacak çocuk, bu durumu da takdir ile karşılar. Güç birliği adına tek ses tek yumruk diye düşünebilir.

Dedim ya, benden adam olmaz!
“Toplumun tüm kesimlerine hitap eden parti”, TEK SES OLAMAZ,
TEK SES OLURSA, toplumun tüm kesimlerine hitap edemez.

 

Sadece seçim dönemlerinde halkı kandırmak, siyasi rant elde etmek için,
“Toplumun tüm kesimlerine hitap eden parti” görünümü;
Seçim sonrası Parti Kültürü gereği,
“Toplumun sesini duymazlıktan gelen, parti genel başkanının buyruklarını yerine getiren Parti” şeklini alıyorsa;
TBMM’de benim sesim olamaz, beni temsil edemez!

Başbakan veya Parti Genel Başkanı bir fikir ortaya atıyor veya icraat yapıyor.
Diğer partililer bunu kesinlikle tartışmıyor. Hemen, temsil ettikleri veya sorumlu oldukları gruba giderek bu fikir veya icraatın kendi anlayışlarına uygun olduğunu savunmaya başlıyorlar.
Sonuçta toplumun beklentileri değil, birilerinin oluşturduğu suni gündemlerle hayat akıp gidiyor. Bu arada toplumun gerçek sorunları; “Şimdi ham elmayı olgunlaştırıyoruz, hele bir olgunlaşsın.” cevabı ile geçiştiriliyor. Bu yanlış sistem, siyasetin yalan üzerine kurulduğu mantığı ile birleşince; MHP, CHP, BDP tarafından idealize edilerek, Türkiye’nin REALİTESİ haline getirilmektedir.

TBMM’de gurubu bulunan tüm partiler halka karşı Zihinleri fethetme savaşı başlatmıştır.

Geçtiğimiz 8 yıl boyunca, TBMM’de yeterli çoğunluğa sahip İktidar partisi, Parti Kültürünü abartıp, Devlet Kültürüne dönüştürdü. Sorsanız;
“Toplumun tüm kesimlerine hitap eden parti”
Siz hiç valla ben filim diyen zürafa gördünüz mü? Türkiye Cumhuriyeti’nde çok var.

“Toplumun tüm kesimlerine hitap eden parti” masalına karşı,
BİREYLER,
insani hakları için zorunlu olan konuşma, düşünce ve inanç özgürlüğü,
mülkiyete sahip olma hakkı,
sözleşme yapma hakkı,
adalet ve başkalarına karşı kendi haklarını savunma hakkı gibi,
diğerleriyle eşitlik içinde yasalara uygun haklarını kullanabilmek adına örgütlenmelidir.
Bireylerin kendi özgür iradeleri ile gönüllü bir araya geldikleri, ekonomik ilişkilerin baskısından bağımsız, devlete tabi olmayan, sivil özgür birlikteliğine, SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ diyoruz.

Devletin baskıcı tutumu ve muhalif seslere “şer odaklarına hizmet ediyor” yaklaşımı, bireyleri siyasetten uzaklaştırmaktadır.
Özgürlükçü ve demokratik sivil inisiyatiflerin etkinliğini arttıracak yasal düzenlemeler yapılmadan, yaratılan geniş tabanlı Siyasi Partiler, bireyin güvenliğini tehdit etmektedir.

Devlet ve sivil toplum arasındaki demokratik ilişki, mantıksal olarak ancak hiç bir toplumsal kesimin hâkim iktidar olmamasıyla; dolayısıyla hiçbir hâkim ideolojinin veya dini yapının rehberliğine ihtiyaç duyulmamasıyla mümkün olabilir.
Sorunlarımızın çözümünde en büyük engel, temelden anti-demokratik olan bir kültürün (PARTİ KÜLTÜRÜ), toplumda demokratik kuralların yaygınlaşmasını engellemesi, mevcut Sivil Toplum Kuruluşlarının hareket ve etki alanını daraltmasıdır.

Bu yüzden ülkemde her geçen gün yeni bir parti kuruluyor. Sivil Toplum Örgütlerinin yerini siyasi partiler almaya başlıyor. Bu durum sorunu çözmüyor. Çünkü milletvekili seçim yasası, kullanılan tüm oyların TBMM’ne yansımasını engelliyor.
Siyasi bir partinin Meclise girememesi, o partinin kötü ve işe yaramaz olduğunu gösterirken, Mecliste temsil edilemeyen partilerle dalga geçmek, iktidar partisi için demokrasinin övünç kaynağı, haline geliyor.

Seçim yasasının baraj uygulaması sayesinde mecliste çoğunluğu elinde bulunduran Parti, eşitlikten bahsedebilir mi? Halkın iradesi olabilir mi?

“Toplumun tüm kesimlerine hitap eden parti” olduğunu iddia eden,
Geniş tabanlı, yani tabansız hiçbir partiye oy vermeyeceğim.

12 Haziran Genel Seçimleri sonrası TBMM’de herkesimin söz hakkına sahip olduğu bir Meclis aritmetiği mümkündür. Böyle bir meclis aritmetiğinde; siyasi partiler kanunu ve milletvekili seçim kanunu değiştirilebilecek, Anayasa değişikliği konsensüs sağlanarak gerçekleştirilebilecektir.

Önemli olan çoğunluk olmak değil;
Temsil edilebilmektir!

NOT: Siyasi partilerin demokratik seçim ile iktidara gelmesi sonucu kurulan hükümetler, devlete tabidir ve ülkenin siyasi iradesini temsil etmektedir. Bir başka değişle, devlet erkini elinde bulunduranlar, SİYASAL İRADEYİ temsil eder.
Siyasi irade, sivil İrade değildir.
Sivil irade, devletin içinde yaşayan, özel alan ile devlet arasında aracı niteliğinde, Devletin baskı ve hegemonyasına karşı koyabilen, örgütlü sosyal yapıların birlikteliğidir.

 

Serhat KUŞDOĞAN

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

EŞEKLİ SEMERLİ SİYASETİ BİTTİ , ANAAANI SİYASETİ BAŞLADI

ANA yasamızda değişiklikler yapmak için referanduma gitmiştik.
meydanlarda , ANA yasalı , baba yasalı ne laflar edilmişti.
bütün olan bitene , vay anasına be demiştik.
ANASINA mı yansak babasına mı yansak diye , zor karar vermiştik.

ektiği biçtiği beş para etmediği için.
köylünün ANA sını ağlatanlar olmuştu
öldük bittik , babalara geldik demişlerdi de.
vay sen nasıl bunu söylersin diyerek.
ANA yasa uzmanlarından , analı babalı sözler yemişlerdi.

bir ara lan lı , ulan lı muhabetlerde olmuştu.
baba orda olmadığı için.
ana sonradan ilave edilmiş.
al ANANI da git ulan , gözüm görmesin seni denmişti.
artiztlik yapanlar eksik kalmamış , onlarda nasibini almıştı.

analar ne başbakanlar ne bakanlar doğurmuş be.
gelen ANAMIZI ağlattı , giden ağlattı.
hep isyan , hep isyan.
yollara fındıklar döküldü.
ANAM avardım olsun , bir daha bu partiye oy verirsem diyenler oldu.
fındık altı buçuktan , üç buçuka düşmüştü.
tamam bunlar ANASINDAN vazgeçti , babasına oy verirler dediydik.
yerel seçim sonuçları açıklandı.
yine VAY ANASINA PARTİSİ kazanmıştı.

genel seçimler yaklaştı.
her parti illerde ilçelerde mitingler yapıyor.
ANAMIZI AĞLATAN PARTİ den kurtulmak için canla başla çalışıyor.
meydanlarda atışmalar başladı.
bozkurtlar mı , mahluklar mı muhabbeti yapılırken.
iş daha da ileri gitti.
ANA MUHALİF PARTİSİ sloganı patlattı.
senin ANAAAANI.
aps fren , el freni çekilmeden kaldı.
eşekli semerli siyaset bitti , temiz ve kaliteli siyaset başladı.
ANA VATANIMIZA hayırlı uğurlu olsun.
____(üçbeş_köyün_tiriviri_yazarı)________YETİM_KÖYLÜÜÜ.

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.