Sene 2013, Mayıs 1

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

1 Mayıs 1977 tarihinde 34 vatandaşın ölümünün üzerine tam 36 yıl geride kaldı.  2013’ün 1 Mayıs’ında, işgal yıllarında dahi kutlanan 1 Mayıs’ın AKP iktidarında Taksim’de kutlanmaması için 22.000 kişilik bir başka “işgal kuvveti” kullanıldı. Emir o günkü gibi netti; “1 Mayıs nümayişi yasaktır, emre karşı gelenler şiddetle cezalandırılır”.

Ortadoğu’ya düzen verme niyetindeki hükümetimiz işe kendi sokaklarıyla başlamıştı. Yollar kesildi, toplu taşıma araçları çalışmadı, özel servisler tehdit edildi. Henüz toplanmaya başlayan vatandaşlar polisler tarafından saldırıya uğradı, köşeye sıkışan vatandaşlara tazyikli su sıkıldı, zaten gösteriyi bitirip dağılan gruplar polis tarafından kovalandı; ambulanslara, hastahanelere, sendika merkezlerine, evlere, çıkmaz sokağa kaçanlara, kendi kendine halay çekenlere, 17 yaşındaki bir kızın kafasına kafasına biber gazı atıldı. Polislerin suratına yayılmış dalga geçercesine ifade de cabasıydı.

Bekir Bozdağlar teşekkürü hak etti. Zira Hüseyin Avni Mutlu bahsettiği “marjinal gruplar”a, Hüseyin Çapkın’ın kahraman ordusu tarafından, “orantılı” bir müdahale yapılmasaydı, Bülent Arınç’ın tabiriyle bu gruplar 1 Mayıs’ı daha da “zehir edebilirdi”. Oysa ki Suat Kılıç haklı; bu marjinal olarak tabir ettiğimiz işçiler, emekçiler, onların siyasi temsilcileri 1 Mayıs’ı hak etmek için ne yaptı ki? Bangladeş’de haftanın 6 günü günde 14 saat, aylık 38 dolara çalışırken çöken binanın altında kalarak ölen 500 işçi gibi olsak daha mı iyiydi?

Ve tüm bunlar olurken demiryollarının serbestleşmesi kanunu resmi gazetede yayınlandı, Seyid Aslan’ın meclisteki ana avrat küfürleri tutanaklardan silindi, AKP-BDP anayasası yolunda emin adımlarla ilerlendiğinin sinyalleri kuvvetli bir şekilde verildi.

Ve aman canım orada yapılmayıversin, burada içilmeyiversin, şuraya gidilmeyiversini, yarın nasıl olsa yapılırcı; “İşgal kuvvetleri bizim misafirimizdir, onlara iyi davranın” diyen miskin, uyuşuk zihniyetin torunları yine kendini ele verdi. Demokrasinin seçimden seçime oy atmak olmadığının, günün gelip devranın dönmesi için, yasakların özgürlelştirilmesi için hareket gerektiğinin farkına varamadan, izole dünyasında ikbal kaygısı ve rahatına düşkünlüğüyle bir arada bir gün daha geçirdi.

Sene 2013, Mayıs 1 böyle geçti. Bu gün gelecekten bir gün yaşandı. 2023’ün küresel emperyal güç odakları güdümündeki Demokratik İslami Anadolu Federasyon’u bir gün daha yaklaştı.

 

Eren GÜRER

eren.gurer@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.