PKK Teröründe İç Acıtan Aymazlıklar

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF

PKK terör örgütü, değerlendirilirken gerçekten de insanların vicdanlarını, yüreklerini sızlatacak sözler sarf ediliyor.
PKK teröründen ötürü, verdiğimiz kayıplar, insanlarımızda doğal olarak verilen infialin derecesini arttırıyor.
Ama, bu; vicdanın ve yüreklerin insafsızlaşmasına neden olmamalı.***
PKK TERÖR ÖRGÜTÜ, 27-28 yıldır ülkemizi hedef alan saldırılar tertip etmekte ve insanlarımızın yaşam haklarını ellerinden almakta.
İnsanlarımızın diyorum; çünkü, bunların içinde Türk’ü de var, Kürt’ü de var, diğer başka ırkî tabiiyete mensup Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları da var.
***
PKK, 27-28 yıldır ülkemizi hedef alan, tertiplediği saldırıların uyandırdığı yankı bakımından çeşitli kanlı baskınlara imza atmıştır.
Şöyle ki…
4 Ağustos 1991: Hakkâri Şemdinli’ye bağlı Samanlı Karakolu: 10 er şehit.
7 Ekim 1991: Hakkâri-Taşlıtepe Karakolu: 11 er şehit.
25 Ekim 1991: Hakkâri-Çukurca’ya bağlı Çınarlı ve Çayırlı jandarma karakolları: 17 er şehit.
15 Mayıs 1992: Şırnak-Taşdelen Karakolu: 27 er şehit.
26 Mayıs 1992: Hakkâri-Üzümlü Karakolu: 15 şehit.
20 Temmuz 1992: Hakkâri-Sivritepe Karakolu: 10 şehit.
30 Ağustos 1992: Hakkâri-Şemdinli’ye bağlı Alan Karakolu: 20 er şehit.
12 Eylül 1992: Hakkâri-Şemdinli’ye bağlı Aktütün Karakolu: 22 şehit.
29 Eylül 1992: Hakkâri-Şemdinli’ye bağlı Derecik Karakolu: 28 şehit.
24 Mayıs 1993: Elazığ-Bingöl karayolunda birliklerine sevk edilen 33 asker kurşuna dizildi.
2 Temmuz 1993: Şırnak-Çelik Karakolu: 16 er şehit.
1 Ağustos 1993: Hakkâri-Serbest Karakolu: 10 şehit.
23 Ağustos 1993: Iğdır-Sultantopu Karakolu: 14 er şehit.
25 Eylül 1993: Van-Kanalga Karakolu: 12 şehit.
19 Kasım 1993: Hakkâri-Pirinçeken Karakolu: 10 şehit.
15 Haziran 1995: Hakkâri-Şemdinli’ye bağlı Ortaklar Karakolu: 15 şehit.
8 Ekim 2007: Gabar saldırısı: 13 şehit.
21 Ekim 2007: Dağlıca baskını: 12 şehit.
3 Ekim 2008: Aktütün saldırısı: 17 şehit.
29 Nisan 2009: Diyarbakır-Lice askeri araca mayınlı saldırı:10 şehit.
14 Temmuz 2011: Diyarbakır-Silvan operasyona çıkan askerlere saldırı: 13 şehit. (HTürk gazetesi, 20 Ekim 2011)
***
Ülkemiz, şu son bir iki haftadır zor zamanlardan geçmekte.
PKK terör örgütü, terör saldırıları ile ülkemizdeki huzur ortamını hedef almakta.
Gerçekten de terör konusunda uzmanların da ifade ettiği gibi, yukarıdaki terör örgütünün gerçekleştirdiği saldırı mahallerine bakıldığında, Hakkâri çoğunlukta görünmekte, Hakkâri merkezinde bir “kurtarılmış alan” kotarılmaya çabalanmakta.
***
Daha fazla terör olayları tertipleyip…
Daha fazla insanın canını alarak…
İnsanları birbirine düşürerek…
Sanki, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde başka başka hayatlar yaşanmakta.
Sanki, buradaki insanlarla aramızda hiçbir bağ veya aidiyet ilişkisi yokmuş gibi…
Burada yaşayan insanlar da bu ülkenin yurttaşı(!)
Doğu bölgelerimizdeki insanlarımız, bizlerden mesafe olarak uzak olabilirler; ama ortak bir geçmiş ve kültürümüz var.
***
Terör örgütünün gerçekleştirmeye çalıştığı saldırılarla, insanlarımızı içine çekmeye çalıştığı kargaşa-kaos-umutsuzluk ve yılgınlık ortamının, bu zamana kadar başarısız olmasının nedeni ne olabilir?
PKK terör örgütüne, marjinal düzeyde kalabilecek destek veren, sempati duyan kitleleri, buradaki “yöre(ler)de” yaşayan insanlarla (vatandaşlarımızla) bir tutmamak gerekir. Gerçi, toplumumuzda bu hataya düşen insanlarımız da “az” değil(?)..
***
Terör örgütü, saldırılar yaparken;
Toplumun huzurunu, moral değerlerini, refahını, millî kaynaklarını ve zenginliklerini hedef almakta; bunların değerlerinden olabildiğince kayıp verdirmeye uğraşmakta. Gerçekleştirdiği terör eylemleriyle insanlarımızın üzerine korku salmakta. Artık, gerçekten de “terör” gibi ülkemizin tamamını tehdit eden bir huzur ve güvenlik meselesi üzerinde ayrılık ve kutuplaşma gibi gayrimantıkî edimlerden biran önce vazgeçilmeli.
***
PKK terör örgütünün, değişik zamanlarda, çeşitli düzeylerde kayıp verdirdiği eylemlerinde; “bizden”, “sizden”, “benden”, “senden”, “Türk”, “Kürt” ayrımına mı gideceğiz? Bu saldırılarda hayatlarını kaybedenlerin içinde hiç mi Kürt (Kürt vatandaşı) yok? Doğuda sadece, Batıda yaşayan, “Batı kökenli” Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları mı askerlik vazifesini ifa etmekte?
***
Terör vakası, bence, “ulusal” bir bilinç ister.
Topyekûn seferberliği zorunlu kılar.
Oradakiler ölürse; aman ne iyi, ohh içimin yağları eridi; “bizden” birileri ölürse, ortalığı ayağa kaldırırım… Hepsinin köküne kibrit çöpü…
***
İşte ben, bu zihniyeti an-la-ya-mı-yo-rum…
Bu düşünce yapısının kodlarını da anlamak gerektiği hususunda elimden geldiği kadarıyla da “zihinsel” çaba sarf ediyorum…

Erhan SALMAN

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.