Okuma-Yazma Notları (I)

Benim bir tezim var ve şöyle ki; Atatürkçülük ve "Kemalizm", bence farklı ideoloji ve felsefeyi kendine rehber edinmiş... "Jakobenizm" dediğimiz olgu, evet tamda Kemalizm’e gitmekte, Kemalizm denen "tepeden inmeci", "tektipleştirici", "elitist" ve "oligarşik tahakkümü", kendine siyaset etme düsturu olarak kabul etmekte...

 Veya, kendilerini "Kemalist" diye takdim ve onore edenler, ülkedeki politik ve ekonomik gelişme ve değişmeleri, halkın, özellikle Türkiye'nin siyasi çeperinde kalan-dışarıda uzun bir dönem itilen-kakılan kesimini değerlendirirken, onların ülke politik kararlarına katılımlarında, siyasete ortak olmalarında, veya ülkenin siyasi yöneliminin farklı bir kulvara dönmesinde, bahsettiğim bu "Uluulu Kemalistler", benim daha önce bir yazımda da belirttiğim üzere "Siyah Türkleri", yani dindar kitleleri, kendilerinin çıkarları, ikballeri, sahip oldukları imtiyazları, devletin rejimi ve Atatürkçülük üzerinden yıkacak unsur/veya odak olarak "benimsemektedirler"! Bu bağlamda; bence, "Kemalizm" ve "Atatürkçülük" farklı bir siyasal tasavvur olmalıdır... Kendilerini, Kemalist olarak takdim edenler; bu ülkenin geleneklerine ve göreneklerine "sıfır" saygı duymakla beraber, toplumun köyden-kente göç ile yeni yeni "modernleşen" kesimlerini, benimsememekte, "ötekileştirmekte", "yabancılaştırmakta", hatta mümkün ise, sadece bu dindar kesimler, ticaret yapıp, etliye ve sütlüye de karışmasınlar! Zaten, ülkenin muhtelif kesimlerinde don-paça ile gezen bu "ezik" kitleler, "Beyaz Türklerin" asaplarını, morallerini, seyir keyiflerini bozdukları gibi, bu ülkeden gitme durumuna bile getirebilmektedirler! Vah ki vah... Atatürkçülük ise, bence, toplumundan ve halkından hiçbir şekilde kopuk olmadan, gel ne olursan gel şiarıyla kendini olumlayan, kendisi gibi dahi olmasa memleketinin "insanını" dışlamayan, yabancılaştırmayan, ötekileştirmeyen bir düşünce havzasında yoğrulmuş olsa gerek. Atatürkçülük, nefret ve kin salgılamamasa gerek, yurdunun tüm kesimine de aynı şefkat ve sevgiyle kucak açabilen bir ideolojinin, Kemalistlikle yakından-uzaktan bir ilintisinin de olmaması gerek! Atatürkçülük demek, CHP'nin altı oku demek olmamalı; eğer ki Atatürkçülük; yurdumun tüm insanlarını ayırt etmeden değerlendirebiliyor, insanlarını soy-sop, din, dil, ırk ayrımına tâbi tutmadan, bu ülkeye ortak koşabiliyorsa, evet ben Atatürkçüyüm, ben Atatürk ilkelerini benimsemiş biriyim...

* * *

TOPLUMUMUZUN bazı kesimlerinde, sürekli aynı ezgi terennüm ediliyor:

"SİVİL OTORİTERLEŞME"...

"SİVİL İSTİBDAT"...

"KORKU İMPARATORLUĞU"...

"BASKI VE ZULÜM"...

"SİNDİRME VE EZME"...

"REJİMLE VEYA CUMHURİYETLE HESAPLAŞMA"...

"RÖVANŞİST HAREKETLER(!)"...

"PADİŞAHLIK"(?)

"KORKUYORUM, ENDİŞELİYİM, SONUMUZ NE OLACAK"...

FESÜPHANALLAH!!

NE KADAR ÇOK!! korkularımız varmış...

Ya, Anamuhalefet partisinin liderine ne demeli?

Konuşmalarına bakın; mutlaka yukarıdaki "bayat" ezgilerden

bir-ikisine rastlamanız olanaklıdır...

* * *

ESKİDEN "GENÇ SUBAYLAR" rahatsız haliyet-i ruhiyesi üflenirdi...

Bazı DARBE heveslisi askerlerin, toplumda yaratılacak hareketlenme ile, milli egemenliği ve iradeyi iğdiş ederek, CUMHURİYETİ koruma ve kollama refleksleri...

VE BUNUN akabinde rejimin "militer" duruma, "geçici" süreyle getirilmesi felan...

ŞİMDİ DE "liberallerin" gaz sıkıntısı peydah vermeye başladı!

Ne oldu? Neden, "liberaller", AK Partiden şikâyet eder hâle geldi?

Ne oluyor bu LİBERALLERE??

AK Partiden umut ettikleri "mamaları" alamamaya mı başladılar?

Liberaller olsa ne olur; olmasa ne olur!!

DURMAK YOK, YOLA DEVAM??

* * * 

EĞER Kİ, "DEMOKRATIM" DİYORSAN...

EĞER Kİ, BEN MEMLEKETİMDE OLAN-BİTENDEN "İLGİLİYİM" DİYORSAN...

EĞER Kİ, BEN, OKUMAYA, TEKÂMÜLE İNANIYORUM DİYORSAN...

EĞER Kİ, YANLILIĞI, İKİYÜZLÜLÜĞÜ REDDEDİYORSAN...

EĞER Kİ, FARKLI GÖRÜŞLERE...

FARKLI SESLERE...

FARKLI BAKIŞ AÇILARINA; TAHAMMÜL EDEBİLİRİM DİYORSAN,

EMPATİYİ ÇALIŞTIRABİLİRİM DİYORSAN,

TOLORE EDECEK KADAR SAĞDUYU VE AKLİSELİM

BEN DE FAZLASIYLA MEVCUT DİYORSAN,

HAKKA VE HUKUKA, İNSAN OLMA FITRATINA, DOĞANIN

SANA VERDİĞİ İMTİYAZ OLAN; OKUMA, DİNLEME, ANLAMA,

İDRÂK ETME YETİLERİNİ KULLANMAYI VE HER ŞEYDEN ÖNCE

AZICIK VİCDANA SAHİBİM DİYORSAN,

"APOLİTİK KALMA, POLİTİK KAL..."

Erhan SALMAN

iletisim@politikadergisi.com