Kazananlar ve Kaybedenler

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Koray KAMACI
Yazının Yazıldığı Tarih: 
19.12.103

Evet, sevgili dostlar Türkiye son zamanlarda kendi içinde kan kaybetmeye devam ediyor. Uzun zamandır devam eden ama daha yeni yeni ortaya çıkan Cemaat-Hükümet kavgası çok başka mecralara kaymaya başladı. Ben uzun zamandır bu konu hakkında yazmamaya gayret gösterdim. Çünkü beni takip edenler iyi bilir ki ben genelde stratejik yazılar yazmaya gayret eden ve gündelik politikalar üstüne yazı yazmayan biriyim. Ama son zamanlarda okuyucularımın ısrarı ve teşvikleri üzerine birkaç bir şey de ben söyleyeyim dedim. Malum asıl bu çatışma çok önceden 7 Şubat krizine kadar dayanan ve hatta öncesine kadar giden sancılı bir süreçti. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağırılması ile olaylar çığrından çıkmış ve herkes kılıçlarını kuşanmıştı. Günümüzde ise Dersaneler olayı ile bu kavga ayyuka çıkmıştır. Son gelinen nokta da ise Yolsuzluk operasyonu vs. olaylar iyice içinden çıkılmaz bir hal almıştır.

Maalesef biz kendi içimizde birbirimizi yerken Dünya’da olan olaylar gelecekte tek tek Türkiye’nin karşısına çıkacak sorunlar olarak artarak çoğalacaktır. Son dönemde biz iç meseleler ile uğraşırken, Ortadoğu’da İsrail, politikasını genişleterek ittifak arayışını sürdürmüş ve bir zamanlar birbirini kıran Hıristiyan-Yahudi ikilisi, Kitab-ı Mukaddes adı altında ittifaka girmiştir. Hatta İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Papa ziyaretini de bu kapsamda ele almak mümkündür. İsrail Gazze ablukasını son dönemde arttırdı ve özellikle yeni konut projesini onaylayarak bu işi resmileştirdi ama Türkiye’de duyan, söyleyen yok…

İsrail'e Gazze şartı koyan Türkiye'nin Karabağ sorunu çözülmeden Ermenistanla iyi ilişkiler kurmasını beklemek gafletin ve delaletin bir boyutu. Ancak Türkiye’de bunu söyleyen dile getiren tam manası ile yok…

Doğu Türkistan’da Çin, Uygur avına çıkmış ve katliamlarına hunharca devam etmektedir. Çin hükümeti ısrarla vurdumduymaz bir tavır ile hareket ediyor. Son beş ayda Doğu Türkistan’da Çin işgal güçlerinin saldırıları sonucu yaklaşık 200’den fazla Müslüman-Türk hayatını kaybetti. Ama Türkiye’de ne ses var ne de görüntü…

Esad güçlerinin, Halep başta olmak üzere Suriye'nin birçok şehrine varil bombası yağdırıyor. Rejimin ülke genelinde attığı bin 425 varil bombası ile 240'ı çocuk olmak üzere bin 179 kişi hayatını kaybetti. Batı Suriye Politikasını değiştirdi ve Türkiye ile adeta oyuncak gibi oynadı. Pabucu dama atılan Türkiye ise Suriye konusunda mat oldu… Gelecek dış politikamız zedelendi ama Türkiye’de hala iç meseleler ve yapay gündemler yoğun bir yer tutuyor…

İran'a yönelik ekonomik yaptırımları görüşmek üzere ABD Hazine Bakanlığı'nda Terörizm ve Finansal İstihbaratından sorumlu bakan yardımcı David S. Cohen yakın bir tarihte Türkiye'ye gelecek. İran ile Türkiye’nin her fırsatta anlaşmasına karşı olan ABD, gidip İran ile anlaşmayı biliyor. Her zaman söylediğim gibi büyük devletler çıkarlarına bakar. Biz ise hala kendi çıkarlarımız yerine başkalarının çıkarlarında savrulup gidiyoruz…

Bangladeş’te Cemaat-i İslami lideri Abdülkadir Molla, göz göre göre idam edildi. Ancak bir buçuk milyarlık Müslüman alemi her zaman ki gibi zevk-i sefalarına düşüp, üzerlerine atılan bu ölü toprağı ve bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyeti ile hareket edip zulme ortak olmuşlardır.

Geçenlerde, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana ile Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Irak’ın kuzeyindeki kukla ve sözde bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile Suriye’nin Kuzeyi’ndeki ‘Rojava’ olarak bilinen kürtlerin yaşadığı bölgede etkili olan PKK’nın kolu PYD arasındaki gerginliği gidermek için temaslarını sürdürüyor. Bölgede ki sözde kürt yönetimini bu yolla Irak’ın kuzeyi ve Suriye’nin kuzeyi ile birleştirip, sırayı Türkiye’nin Güneydoğusuna getirmek için çalışmalar yapılıyor ama Türkiye ise halen Barzani ile iyi ilişkiler kurma peşinde ve maalesef ülkemizde bu olayı tam manası ile dile getiren yok… Çünkü iç çekişmeler ile ülke kan kaybetmeye devam ediyor.

Evet, sevgili dostlar üstte yazdıklarımı çoğaltmak mümkün ama şimdilik bu kadar yeter. Dışarıda bir girdap var. Herkesi bu girdabın içine sokmaya çalışıyorlar. Şahsi kanaatim gereğince Şubat ayı çok önemli gelişmelerin yaşanacağı bir ay olacak... Türkiye’de bu son dönemdeki kavgayı kim kazanırsa kazansın, bu kavga böyle sürüp gittiği müddetçe kaybeden Türkiye olacaktır. Bir yanda yolsuzluk, bir yanda yoksulluk. Vaziyet-i ahvalimiz bu şekilde iken Rabbim sonumuzu hayır eylesin…

Ve son söz: ‘’ Uzun süren anlaşmazlıklarda, iki taraf da haksızdır’’
 

Koray KAMACI

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.