Ergenekon'un Rövanşı Ekim'de

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Koray Kamacı
Yazının Yazıldığı Tarih: 
05.08.2013

Evet, asrın davasında belki de bir nebze olsun sona gelindi. Kararlar verildi cezalar havada uçuştu. Herkes geçmişten beri ektiğini biçti. Eski Genelkurmay Başkanı ve ağlama duvarının müdavimlerinden Org. İlker Başbuğ müebbet hapis cezası aldı. Ayrıca dönemin birçok önemli Paşası da çok ağır cezalar aldı. Bu kararlar birçok kişi için örnek teşkil oluşturacak cinsten kararlardır. Silivri de yapılan bu mahkeme tabii ki Türkiye’de tarihe hiç şüphesiz geçecektir. Ancak bazı gerçekleri de görmezden gelmemek lazımdır. Bu alınan kararlar sonunda bu yapılanmanın bittiği söylenemez. Dış örgütlenme tüm hız devam ediyor. (Bedreddin Dalan ve Turhan Çömez’i yabana atmamak gerekir) Ve ilerleyen süreçte oluşturulmuş, büyümekte olan bu yapı, yapıdaki bazı insanlara yakın olan Tuncay Güney aracılığıyla (İsrail ve başka dış ellerin katkısıyla) yapıdaki kişilerle ilgili belge doküman ve her türlü o kişileri zayıflatacak bilgi ve arşiv çalışmaları yaptırılmıştı.  Olası bir açık karşısında dış ellerin deşifre olmaması adına, yapı deşifre edilerek kendilerinin deşifre olması engellenecekti.

Ayrıca mahkemede, salondan içeri girerek slogan atan gazeteci Mustafa Balbay’ın şu sözlerindeki şifrelere dikkat etmek gerekir: ‘’Biz kendimizi halkın adaletine teslim ediyoruz. Sıcak bir sonbahar geliyor. Herkes hazırlansın, bizi halktan koparamayacaklar’’ diye seslendi. Evet, ne demek bu ‘’Sıcak bir sonbahar geliyor’’? Bu gayet önemli bir sözdür. Çünkü Ekim ayında gezi olaylarının artacağı sürekli belirtilmektedir. Hatta hatırlarsanız, Mustafa Sarıgül de bir konuşmasında Ekim ayı ile ilgili bazı sözler söylemişti ve bu Ayın önemli olduğunu belirtmişti. İstihbarat birimleri de bu konu hakkında gerekli makamlara uyarılarını yapmıştı. Netice itibari ile bu ‘’Ekim ayı’’ olayına çok dikkat edilmesi lazımdır. Türkiye’yi, dış güçlerle birlikte yıpratmayı hedefleyenler bu hedefe ulaşmak için pusuda beklemektedirler. Bütün İstihbarat birimleri bu konuya hazırlıklı olmalı ve koordineli bir şekilde hareket edilip gerekli önlemler şimdiden alınmalıdır.

Netice itibari ile bu kararlara itiraz edenler, beğenmeyenler vs. unutmasınlar ki, bundan çok önce İtalya’da ‘’Gladio’’ operasyonunda birçok Devlet adamı, asker, siyasetçi, bürokrat vs. ağır cezalar almıştı. Yani bu olay sadece Türkiye’de olmuyor bunu görmek ve bilmek önemli diye düşünüyorum. Aslında olayı özetleyen en güzel cümle şudur: ‘’Amerika Derin Devleti Türkiye’de kabuk değiştiriyor’’ ve konjöktüre göre yapılanıyor. Hal böyleyken geleceğin muhalefeti ve iktidar savaşının tohumları da atılıyor. Şunu da unutmamakta fayda var, bu Ülkede ne zaman artık darbe yapılmaz denildiyse o zamanlarda darbe yapılmıştır. Bu ilginç benzetmeyi asla göz ardı etmemek gerekir. Bu topraklarda hangi sorun çözülürse çözülsün, başka sorunlar ot gibi yerden bitmeye hazırdır. Sulama işini de yapacak olan Küresel güçler her zaman vardır. Zaten dış basında bu olayı:’’Laikler ve İslamcıların kavgası’’ olarak nitelendiriyorlar. Yani ne olursa olsun, Kürt-Türk, Alevi-Sünni çekişmesi yetmezmiş gibi şimdi de Laik-İslamcı tartışması geleceğin kaşınacak Türkiye sorunları içine girmeye başladı.

Evet, sevgili okurlarım dediğim gibi olaylar daha da kızışacak ve bunu kızıştıracak Küresel güçlerde hazırda bekliyor. Israrla yine söylüyorum Devlet’in bütün birimleri ‘’Ekim’’ ayına karşı önlem alsın. Başta DHKP-C olmak üzere ne kadar taşeron ve illegal örgüt varsa Ekim’de harekete geçecekler vaziyet budur. Mahkeme de alınan kararlardan sonra aklıma da çok güzel bir söz geldi: ‘’Güvenme ABD’ye, yoksa gidersin müebbete’’ bu topraklarda İsrail’in planlamadığı, ABD’nin onaylamadığı hiç bir şey başarıya ulaşamaz. Bunu Ortadoğu’da birçok olayda görmek mümkündür. Hatta son zamanlarda ki Mısır Darbesi bunun en güzel örneklerindendir. Artık Türkiye yeni bir döneme giriyor ve bu dönemde birçok kez durdurulmaya ve yönünün değiştirilmesine çalışılacaktır. Hareketli bir coğrafyada durağan değil, aktif olunmalıdır. Belki de bu Ekim ayında, Ergenekon’un rövanşını çok rahat görebileceğiz. Kripto güçler planlara başladı bile. Bu Silivri’den çıkan karar da olası karışıklıkların tuzu biberi olacak. Milletçe uyanık olmalıyız. Aslında meselenin aslını görmek için Küresel güçlerin söylediklerine bakmamız yeterlidir. Türkiye’nin gelişmesi ve güçlenmesi birilerini içte ve dışta fena halde germektedir. Ama unutmamak gerekir ki bu Dünya’da herkes ektiğini biçer…

Ve son söz: ‘’Devlet hata yapmaz, Devlet’in adamları hata yapar’’

 

Koray KAMACI

iletisim@politikadergisi.com
 

Yorumlar

İntikamcıların Hevesleri Kursaklarında Kalacak!

Sn. Kamacı yazısına "Herkes geçmişten beri ektiğini biçti" diye başlamış. Belli ki Ergenekon kararları onu çok sevindirmiş. Sanırım; Sn. Kamacı, bir tarafına kına da yakmıştır.

Güya Ergenekon davasıyla “Derin Devlet”  tasfiye edilecekti. Şimdi bunun büyük bir yalan olduğu iyice ortaya çıktı. Utanmaz arlanmazlara laf mı yok? Şimdi de Turhan Çömez ile Bedrettin Dalan’ın davadan kaçmalarını bu konuda istismar ediyorlar. Neymiş efendim? “Bedreddin Dalan ve Turhan Çömez’i yabana atmamak gerekirmiş”!  Hangisi şimdi Ergenekon’un bir numarası acaba? Çömez mi, yoksa Dalan mı? Akıllarınca insanların zekalarıyla alay etmeye çalışıyorlar.

Sayın Kamacı gibiler, hapisteki gazetecilerden ve yurtseverlerden bile hala çok korkuyorlar. Ne demiş Mustafa Balbay Silivri’de mahkeme salonuna girerken?

".. Sıcak bir sonbahar geliyor. Herkes hazırlansın, bizi halktan koparamayacaklar’’ diye sesleniyor.

Sn. Kamacı soruyor: “ Evet, ne demek bu ‘Sıcak bir sonbahar geliyor’?’”

Bu ne korku böyle? Hükümeti, Başbakanı, Bülent Arınç’ı, yandaşı, kömürdaşı, valisi, muhtarı, imamı hep bir ağızdan panik içinde “Sonbahar geliyor!” diye korku içinde bağrışıyorlar.

Bence, bu olsa olsa “Gezi Parkı Sendromu” olabilir!

Durun daha biz, bu işin BAŞLANGIÇINDAYIZ!  Bu halk, bu gençlik size daha ne korkular yaşatacak!

Sayın Kamacı gibiler, dedik ya korku içinde yaşıyorlar. Onlar; iktidarı istismar ederek, bütün Türk Silahlı Kuvvetlerin yurtsever komutanlarını Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk vs. gibi düzmece siyasi davalarla içeri tıkmalarına rağmen, hala “darbe” den de çok korkuyorlar.  Ne diyor Kamacı?

,” …bu Ülkede ne zaman artık darbe yapılmaz denildiyse o zamanlarda darbe yapılmıştır.”

Ne kadar çok her şeyden korkar oldular, değil mi?

Çünkü korku, onların içinde! Dedik ya! Gezi Parkı Sendromu! Hem hainler çok korkak olur; çünkü hainlik yaptıklarını, bu konuda başkalarını aldatsalar bile, kendilerini aldatamayacaklarından dolayı kendileri çok iyi bilirler. Onun için de bir gün bu hainliklerinin hesabını vereceklerinden her daim korkarlar!

Ama “Korkunun ecele faydası yoktur!”

Atatürkçü, yurtsever, adalet sever gençlerimiz ve halkımız Sonbaharda gümbür gümbür gelecekler!

Korksun hainler! Korksun zalimler!

Son söz: İtiraf ediyorum: “Ben de Ergenekoncuyum!"

Darbeci Köhne Zihniyet

Bana bak sn. Mehmet Çağrıcı bir daha yorum yapmayacağım yazılarına diyosun hemen yorum yapıyosun. Kardeşim sen Ergenekon'u anlayamadıysan hala yapacak birşey yok bu saatten sonra. Bu arada sen istediğin kadar konuş hepsi fasa fiso. Bu halkın Anadolunun saf delikanlı çocukları artık okuyor. Yağma yok sizin gibi Ülkeyi 20 yıl geriye götürecek zihniyetlerin sonu geldi. Artık Türkiye sınırlarını aşarak büyüyor. Bunun Avrupa farkında, ABD farkında İsrail farkında ama bir siz farkında değilsiniz. Neyse sana bunları yazarak çok vakit kaybettim. Benim sizin gibi GEZİCİ olmaya niyetim yok biz KALICIYIZ. Anlayan anladı...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.