Dokunulasıca Dokunulmazlıklarına Dokundurmaktan Korkanların Dokunulmazlık Oyunu…

Türkiye halklarının büyük çoğunluğunun ortak sorunu haline gelen, ülkenin en büyük sorunlarının başını çeken ve buna rağmen kimi kesimlerce sorun değilmiş gibi lanse edilmeye çalışılan Kürt Sorunu, yaşadığımız bu günlerde medya, iktidar ve onun göz bebeği MHP’nin katkısıyla büyümeye, çözümsüzleşmeye ve içinden çıkılması güç bir hale geliyor.

Gündem değiştirme, toplumu kutuplaştırma ve kaos yaratma konusunda ‘’ustalık’’ mertebesine ulaşmış olan iktidar partisi şimdilerde ülke gündemine, çok tartışılan ve önümüzdeki günlerde de tartışılacak olan ‘’dokunulmazlıkların kaldırılması’’ konusunu getirdi.

Peki dokunulmazlığını kaldıracakları milletvekilleri kim ? Neden kaldırılması isteniyor ?

Bildiğiniz gibi geçtiğimiz haftalarda Şemdinli’de yaşanan şiddetli olaylar ve ‘’karşılıklı cephe çatışmaları’’ sırasında bölgeyi gözlemlemeye giden BDP milletvekilleri PKK’lılarla görüşmüş, kucaklaşmış ve bu görüntüler ülke gündemine bomba gibi düşmüştü.

Halkın belli kesimlerinde büyük tepkiler doğmasına sebep olan bu görüntüler günlerce tartışıldı.

İktidarın köşeye sıkıştığı bir zamanda bu olayı tekrar gündeme getirmek için BDP-PKK kucaklaşmasını akıllı bir hamleyle rafa kaldıran yandaş medya kuruluşları yine iş başındaydı.

Bir süre sonra cezaevlerinde başlayan açlık grevlerini halka duyurmama ve inkar çalışmalarına giren  AK medya kuruşları ile iktidar bu yönde çalışmalara başladı.
Önce ‘’kuzu çevirme’’ daha sonra  ‘’grev yok’’ sözleriyle halka grevin nedenlerinden çok kendi uydurdukları yalanlar aşılandı.

En nihayetinde açlık grevleri taleplerin bir kısmının karşılanabileceği düşüncesiyle ve İmralı’dan gelen haberle sonlandırıldı.

Anadilde savunma ve anadilde eğitimin tartışılması ve uygulamaya geçilmesi gereken bu günlerde bir anda daha önce rafa kaldırılan BDP-PKK kucaklaşması önümüze koyuluyor.
 

Gündem yine değişiyor…
 

Bizde iktidarı üzmeyelim, bu numarayı yiyelim ve tartışmaları anadilde eğitim-savunma üzerinden değil dokunulmazlık konusu üzerinden yapalım…

Dokunulmazlık nedir ? Bilmeyen yoktur.

İktidar partisinden bir milletvekilinin oğlunun polis memurlarını sıraya dizmesi ve sürdürmesine sebep olacak kadar büyük bir güçtür, deniz feneridir, yolsuzluktur, kırmızı ışıkta geçip ceza yememektir, ne halt edersen et kimsenin kılına dokunamamasıdır. (Biber gazı ve cop yiyen milletvekillerini ayrı tutmak kaydıyla)

 

O halde kaldırılmalı dokunulmazlık. Ama nasıl kaldırılmalı ? Kucaklaştıkları için sadece BDP’lilerin mi kaldırılmalı ?  Tabi ki hayır!

Sadece belli bir partiye mensup milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırmak o iradeyi seçen halkı da yargılamaktır.

Olası barış süreci baltalanır ve halk yine kutuplaştırılır.

Eli değmişken tüm vekillerin dokunulmazlığını kaldırmalı Başbakan.

Yıllardır dokunulmazlık kaldırılsın diyen CHP’nin söylemi de yine bu yönde; dokunulmazlık tümüyle kaldırılsın…


Peki dokunulmazlıkların tümünü neden kaldırmaya niyeti yok Başbakan’ın ?

- Kendi vekillerinin 4’te 3’ü dokunulmazlık kalktığında meclisten cezaevine transfer olacağı için mi?

- Deniz Feneri ve diğer yolsuzlukların hesabını veremeyecekleri için mi?

- Yoksa BDP-PKK kucaklaşmasında bunların hepsi teröristlere destek veriyor diyip geçtiğimiz yıl Aralık ayı içerisinde Uludere’de yaşattığı devlet terörünün hesabını vermekten korktuğu için mi ?

Gerçi sözü Uludere’ye getirdiğimizde bu kez önümüze yine Kürtaj’ı koyacağı için o konulara hiç girmeyelim.

Postallarından çıkan Kart-Kurt seslerinden Kürt yarattığına inananlar Kürtlere yapılan katliamdan da KÜRTaj gündemi yaratabilirler. 
 

Olsun…
 

Ama unutanın yüreği kurusun…

Ufuk Emre BEKTAŞ

iletisim@politikadergisi.com