Deprem (!)..

Pazar günü, geçtiğimiz Pazar günü, ülkemiz, bildiğimiz, kanıksadığımız; ama sürekli unutmayı yeğlediğimiz bir gerçekle yüzleşmek durumunda kaldı...

DEPREM…

Van-Erciş, 7,2 şiddetindeki bir depremle sarsıldı…

İlk esnada depreme ilişkin farklı yorumlar yapıldı…

Amerikan kaynakları, depremin şiddetini, 7,3 olarak bildirdi…

Kandilli Rasathanesi, ilk açıklamalarında, şiddeti, 6,6 olarak duyurdu…

*

Daha sonra, şiddet revize edilerek…

7,2 olarak teyit edildi…

Van merkezden 40 km dışarıda gerçekleşmişti zelzele…

Yine, deprem yerin 5 km altında vuku bulmuştu.

25 saniye sürmüştü…

*
Her şeyden önce, bu bir doğal afettir. Allahtan gelen, geldiği anda da eğer çok hazırlıklı değilseniz, yapılacak çok fazlaca bir şeyin olmadığı durumdur, deprem…

Acı, sefalet, yardım beklentisi, masumiyet, dayanışma, seferberlik, moral-destek, birbirinin yanında olduğu hissinin karşılıksız gösterileceği çırılçıplak gerçekliktir…

Deprem; masumiyet, biçarelik, bigânelik hâlidir…

Böyle zamanlar…

Yakınlaşma, birliktelik ve bütünlük zamanlarıdır…

Her şeyin üstündedir, insanlık…

Her şeyin üstündedir, vicdan…

Her şeyin üstündedir, şefkat hissi…

*

Böyle dönemler de siyaset, sadece, organizasyonun ve seferberliğin ivedi ve eşgüdüm içinde yürütülmesinde sadece ve sadece araçtır.

Acı, ölüm ve insan bedeni üzerinden siyaset yapılmaz…

Bölge ve depremin vurduğu mahal üzerinden siyaset kotarılmaz.

Deprem de her şeyden önce; akıl ve duygu, atbaşı gitmelidir.

Ne duygu, aklı dövmelidir…

Ne de akıl, duyguyu ezmelidir…

Bu deprem, bizlere, çok şey öğretti…

Çok şey öğretecek ve öğretmeli de…

Ama, bir şeyi, hiçbir zaman, şimdi ve gelecekte, akıllara düşürmemeli:

FAŞİZM ve…

IRKÇILIK…

Deprem kurbanları, huzur içinde yatın…

Erhan Salman

iletisim@PolitikaDergisi.com