Demokrasi mi? O, Oyun Dışı!

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Tamer Yazar
Yazının Yazıldığı Tarih: 
31-7-2013

Siyaset Bilimci Prof. Emre Bağce’ye katılmamak mümkün mü?

Hele ki Gezi Direnişi ile gündeme gelen “Demokrasi sandıktan mı ibarettir?” tartışmalarını yorumlarken…

Ve bu soruya “hayır, değil” derken...

Çünkü aynen Bağce’nin de dediği gibi aslında, “Temsil sistemi mevcut haliyle toplumu temsil edemiyor. Yönetimi de toplumsal talepler konusunda sertleşmeye itiyor. Gezi, temsil krizi yaşadığımızı bütün çıplaklığıyla gösterdi. Sağlıklı bir demokraside yönetimin halkı ikna etme diye bir sorunu olamaz; yönetimin halkın taleplerine göre kendisini değiştirmesi gerekir.”

Peki, bizde böyle mi oldu?

Talepler Ankara’dan karşılık mı buldu?

Milyonların katılım gösterdiği tepkisel sürece politik bir olgunluk mu katıldı?

Halkın talepleri noktasında ikna süreci mi işletildi?

Aslında son soru adına EVET demek gerek sanırım!

Çünkü o ikna sürecini “talepler” ve “taleplere cevaplar” noktasında yaşanan şiddetle tamamladık... !!!

Birbirimizi itebildiğimiz kadar ittik…

Şu ana kadar ki yakınlıklarımızı ise uzak ettik…

Hatta birbirimizin görüş alanından dahi çıktık…

Peki, hayat şimdi daha mı iyi?

Sizi bilmem ama, Taksim Gezi, Ankara ile toplumsal taleplerin ikna noktasında buluşamadığının en bariz karşılığı ve hatta bunun da ötesinde, kayıp hanelerimize eklediklerimizle, KORKTUĞUMUZ bir dönem.

Peki, sağlıklı bir demokrasi işleyişinde halkı ikna etmek zor olur muydu sahi?

Ya da ikna sürecinde sancılar yaşanır mıydı?

Peki ya şiddet… !!!

İkna noktasında bir argüman olarak kullanılabilir miydi?

Haklısınız, Taksim Gezi, yüzde 10’luk baraj baskısı altındaki bir sandıktan çıkan demokrasi ile oluşan Meclis aritmetiğinin, halkın nabzını tutmaktan çok uzak olduğunu ortaya koydu aslında ve o uzaklık hepimizi etkiledi, ama hepimizi…

Mesela bizleri… !

Basın emekçilerini…

Çünkü bu süreç, kendinden olmayanları temizleyen de bir süreç oldu…

Nasıl mı?

Gezi Direnişi ile bağlantılı BEYDER eylemini haber yapan ATV muhabiri Gökçen Keskin Özdemir görüntülerde Yurt gazetesi göründüğü için, "kurumu küçük düşürdüğü" gerekçesiyle kovuldu.  Sabah gazetesi Gezi Parkı eylemleri süresince iki kez yazısını sansürlediği Okur Temsilcisi Yavuz Baydar'ın işine son verdi. Sabah gazetesi muhabiri Bilge Eser işten atıldı. Sabah, Gezi Direnişi'ndeki tweet'leri nedeniyle Tuluhan Tekelioğlu'nu işten çıkardı (15 Temmuz). Soner işten atıldı: Olay Gazetesi İnternet Sorumlusu Berhan Soner Gezi Direnişi'ne destek veren tweet'leri nedeniyle işten çıkarıldı. Ntvmsnbc editörlerinden Özkan Güven, Gezi Direnişi süresince gördüğü baskılardan dolayı istifa etti. NTV Kültür Sanat Editörü Hasan Cömert Gezi Direnişi süresince gördüğü baskılardan dolayı istifa etti. Kanal 24 spikeri ve moderatörü Remziye Demirkol istifa etti. Habertürk gazetesi röportaj yazarı Kutlu Esendemir, Gezi Direnişi'nde gazetesinin yanlı tutumundan ötürü istifa etti. Sabah gazetesi yazarı Alper Bahçekapılı gazetenin yanlı yayın politikasını eleştirmek için Sabah binası önünde duran insan eylemi yaptı ve istifa etti.  NTV'de program yapan fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut, Haber Merkezi Prodüktörü Ömer Faruk Aykar ve Dijital Editör Dilara Eldaş kanalın yayın politikası nedeniyle istifa etti.

Sadece bu isimler mi?

+1 TV'den Banu Güven, Ece Temelkuran, Haluk Şahin, Mustafa Hoş, Özlem Gürses, Uğur Dündar, Uğur Tutçuoğlu Gezi Direnişi'nde haberlere müdahale edildiği için istifa etti; Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu görevden alındı.

Sahi, Tablodaki Türkiye size ne anlatıyor?

Nasıl bir resim çiziyor?

Aslında sorun da tam olarak bu!

Ankara tarafından toplumsal talepler göz ardı edilerek çizilen hiçbir resim kabul görmüyor.

Ama kabul görülmeyenler de bir şekilde “oyun” dışı kalıyor…

Demokrasi mi?

O zaten oyun dışı... !!!

 

Tamer YAZAR

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.