Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- Geçti Borun Pazarı
- Kaçırdıklarımız
- Atatürk Samsun'a Gezmeye mi Gitti?
- Her Şeyi Ergenekon'a Bağlama Hastalığı
- Şu Kanlı Zalimin Ettiği İşler
- Toprağın Çocukları
- Haftaya Dair Serbest Çağrışımlar
- Bu Gerçeğe Eğilin
- Bu Sefer Misafir Bulduğunu Değil, Umduğunu Yemek İstiyor
- Sosyal Yardımlarda Neredeydik, Nereye Geldik!
- Çiftleşmiş Milletler Mazlum Halkların Üzerine Boşalıyor
- Bir Farkındalık İzi Olarak; ORUÇ
- Chp’nin Seçim Bildirgesi Ne Diyor?
- Ermeni Meselesi Tartışmalarına Dair Notlar
- Her Şey İnsanlar İçin
Boşanma İle İlgili Rakamlar Konuşuyor
Ülkemizdeki boşanma sayıları ve oranları hakkında halk arasındaki iddia ve rivayetler muhteliftir...
Son yılLarda boşanmalarda büyük bir patlama olduğu, Türk aile yapısının bozulduğu ve dejenere olduğu, aile kurumunun Türk toplumundaki etkin gücünün kalmadığı, buna bağlı sosyal çözülmelerin sırada beklediği gibi felaket tellallığı yapanlar olduğunu hepimiz biliyoruz.
Bu tevatürler bizi bu konuda araştırma yapmaya itti. Son 10 yıl içerisinde boşanma konusunda ülkemizdeki gelişmeleri izledik:
Boşanmanın en yoğun yaşandığı yaş gurubu 2001 ve öncesinde 25-29 iken, son yıllarda 30-34 dilimine çıkmıştır. Sosyo-ekonomik ve kültürel nedenlerle hem kırsal hem de kentsel evlenme yaşı ortalaması yükselmiştir. Bu dönem aynı zamanda evliliklerin 3.yılına denkgelmektedir. Evliliklerin 3.yılı boşanmalar bakımından 1.barajdır. Boşanmaların yoğunlaştığı dönem 3.yıldır ve bu barajda boşanma talepleri ağırlıklı olarak kadınlardan gelmektedir.
Erkeklerin boşanma talebi 16-19 yaş gurubunda ki bu evliliklerin ilk yılıdır, kadınlara oranla yaklaşık 10 kat düşük iken, kadınların boşanma talebindeki ağırlık her geçen yıl biraz daha azalarak oran 20-24 yaş gurubunda 1/3’e yükselmektedir. Bu dönem ise yaklaşık olarak/ortalama evliliklerin 3/4.yılına tekabül etmektedir...
16-29 yaş döneminde kadınların boşanma talebi azalan bir trendle yüksek olmakla birlikte 29 yaşına kadar bu fark her yıl dengeli olarak azalmaktadır. 25-39 diliminde ise birbirine iyice yaklaşmakta, özelikle 30-34 diliminde hemen hemen birbirine eşitlenmektedir. 34 yaşına kadar kadınlardaki boşanma talebinin yüksekliği değişik sosyal-kültürel-ekonomik-duygusal nedenleri olabilir. Ağırlıklı olarak duygusal gerekçelerin öne çıktığı değerlendirilmektedir. Zira arkadaşlık, söz ve nişanlılık dönemlerinde eşler birbirini iyi tanıyamamakta, burada yanıltıcı gurubun erkekler olduğu düşünülmektedir.
29 yaşına kadar boşanma talebinde kadınlar her yaş diliminde önde iken, 30 yaşının üzerindeki guruptaki boşanma talebinde erkekler öne geçmektedir. 30-75 yaş arasında boşanma talebinde erkekler yükselen bir trendle kadınların önüne geçmekte, oransal olarak özelikle 45-49 döneminden sonra erkeklerin boşanma talebinin kadınlara oranla giderek daha yüksek noktaya (3 kata kadar) ulaştığı görülmektedir. Çocukların olması ile birlikte kadın açısından aile bağları artmakta ve boşanma talebinde bir düşüş görülmektedir. Çocukların doğması ve kadınların fiziksel erozyonunun öne çıkmaya başladığı 30’lu yaşından sonra erkeklerde görülen arayışın bir yansıması olarak boşanma talebinde erkekler ilerleyen yıllarda yükselen bir trendle öne geçmektedir.
Tablo1: Yaş grubu ve nedene göre boşanmalar (E:Erkek, K:Kadın)
YIL |
2001 |
2004 |
2007 |
2010 | |
Yaş grubu |
Boşanan |
Boşanan |
Boşanan |
Boşanan | |
16-19 |
E |
476 |
241 |
229 |
183 |
K |
4 073 |
2 692 |
2 179 |
2.360 | |
20-24 |
E |
7 211 |
6 149 |
4 927 |
4 852 |
K |
16 835 |
15 825 |
14 904 |
16.010 | |
25-29 |
E |
18 639 |
17 377 |
18 161 |
19 222 |
K |
19 843 |
19 860 |
22 070 |
24 923 | |
30-34 |
E |
18 753 |
19 379 |
20 175 |
25 400 |
K |
16 425 |
17 131 |
18 280 |
23 570 | |
35-39 |
E |
16 633 |
15 276 |
16 382 |
22 277 |
K |
13 689 |
12 628 |
13 408 |
18 234 | |
40-44 |
E |
11 491 |
11 888 |
12 849 |
16 346 |
K |
9 017 |
9 499 |
9 715 |
12 243 | |
45-49 |
E |
7 984 |
8 464 |
8 733 |
12 186 |
K |
5 807 |
6 147 |
6 257 |
8 584 | |
50-54 |
E |
4 632 |
5 277 |
5 884 |
7 862 |
K |
3 043 |
3 663 |
3 907 |
3 932 | |
55-59 |
E |
2 448 |
2 877 |
3 135 |
4 212 |
K |
1 489 |
1 786 |
1 921 |
2 540 | |
60-64 |
E |
1 556 |
1 632 |
1 609 |
2 312 |
K |
839 |
815 |
804 |
1 162 | |
65-69 |
E |
1 116 |
1 085 |
992 |
1 181 |
K |
519 |
538 |
414 |
477 | |
70-74 |
E |
649 |
857 |
603 |
698 |
K |
283 |
292 |
211 |
220 | |
75 + |
E |
406 |
520 |
540 |
738 |
K |
132 |
146 |
149 |
135 | |
Toplam |
91 994 |
91 022 |
94 219 |
118 568 | |
Evlenen Sayısı |
544.322 |
615.357 |
638.311 |
591.742 | |
Oran % |
%16.90 |
%14.79 |
%14.76 |
%20.03 |
Evliliklerin 9. yılı evliliklerin dağılmasında 2. barajdır. Evliliklerin 3.yılında yoğunlaşan boşanma sayıları 9. yılda da ani artış göstermektedir. Sayısal olarak boşanmalar, evliliğin ilk 10 yılında toplam evlenen sayısının %5’ine ulaşan hızlı bir yükseliş trendi içinde iken, 10.yıldan itibaren boşanmaların evliliklerin 65. yılına kadar azalan oranda azaldığı görülmektedir.
2010 yılında 16-19 yaş gurubundaki kadınların boşanma talebi erkeklere onarla 13 kat fazla iken, 65-69 yaş gurubunda bu durum tam tersine dönerek, erkeklerden gelen boşanma talebi sayısının kadınlara oranla 3 kat fazla olduğu görülmektedir. Tabii bu yaş gurubundaki boşanmalardan önemli bir bölümünün muvazalı olduğu dikkatlerden kaçmamalı, buna göre değerlendirme yapılmalıdır.
Zira, 40 yaşını geçen çiflerin boşanma oranındaki çıkışın bir sebebinin de, kadınların babalarının emekli maaşını alabilme veya yetim maaşı alabilme amaçlı olarak muvazaalı boşanmalardan kaynaklandığı sanılmaktadır.
2000’li yıların başından itibaren toplam evlilik sayısına oranla düşüş trendinde olan boşanma sayısının 2010 yılında bir sıçrama yaptığı ve evlenen sayısının %20’sine ulaştığı görülmektedir. Yine burada, 40 yaşından sonra boşanan muvazalı boşanmalar dikkatlerden kaçırılmalalıdır!
Boşanan sayısında çok ciddi artışlar olduğu ve aile sistemini bozacak bir orana ulaştığı yönündeki hipotezin doğru olmadığı değerlendirilmektedir. Zira, boşanan sayısının en yüksek orana ulaştığı 2010 yılında evlenme sayısındaki ani düşüş ve buna rağmen boşananların evlenen çift sayısına oranının %20 olması hipotezimizi güçlendirmektedir. Farkıl bir bakış açısıyla evlenen her 10 çiftten 2’si boşanırken, 8’nin evliliklerini sürdürdükleri ve aile birliğini bozmadıkları görüntüsü ortaya çıkmaktadır.
Ayrıca, boşandıktan sonra tekrar evlenen çiftlerin sayısının da küçümsenmeyecek oranlarda olmasına dikkat çekmek isteriz!
Tablo 2: Yaş grubu ve nedene göre boşanmalar
Boşanma nedeni |
|||||||||
Yıl |
Toplam |
Zina |
Canakast |
Cürüm |
Terk |
Akılhastalığ |
Geçimsizlik |
Diğer |
Bilinmeyen |
2010 |
118 568 |
90 |
32 |
37 |
317 |
42 |
113 039 |
1 414 |
3 597 |
2009 |
114 162 |
76 |
29 |
42 |
285 |
38 |
108 560 |
1 156 |
3 976 |
2008 |
99 663 |
73 |
37 |
24 |
258 |
37 |
94 567 |
882 |
3 785 |
2007 |
94 219 |
77 |
24 |
29 |
230 |
56 |
88 533 |
551 |
4 719 |
2006 |
93 489 |
78 |
26 |
36 |
283 |
37 |
88 455 |
684 |
3 890 |
2005 |
95 895 |
67 |
36 |
39 |
257 |
45 |
91 989 |
539 |
2 923 |
2004 |
91 022 |
81 |
12 |
20 |
262 |
31 |
86 900 |
444 |
3 272 |
2003 |
92 637 |
68 |
29 |
21 |
252 |
21 |
88 220 |
615 |
3 411 |
2002 |
95 323 |
64 |
12 |
21 |
275 |
24 |
89 939 |
454 |
4 534 |
2001 |
91 994 |
75 |
17 |
27 |
337 |
31 |
86 271 |
333 |
4 903 |
Boşanma nedenleri arasında ağırlıklı olarak “geçimsizlik” gösterilmektedir. Ancak bu sebebin çok doğru olmadığı, zina, cürüm, kötü muamele gibi gerekçelerin geçimsizlik gerekçesinin içinde örtüldüğü değerlendirilmektedir.
Bunun oransal büyüklüğü konusunda kesin bir bilgi verilemektedir. Özellikle çocuklu ailelerin boşanma sebebi olarak zina, cürüm, kötü muamele gibi gerekçeler, çocukların geleceğine yönelik kaygılar ve çocuklar üzerinde oluşabilecek mahalle baskısı ve kötü anılma kaygısı sebebiyle boşanmalar geçimsizlik sebebi içine gizlenmektedir.
Tablo:3 Bölgelere Göre Boşanma Sayıları
2001 |
2002 |
2003 |
2004 |
2005 |
2006 |
2007 |
2008 |
2009 |
2010 | |
Türkiye Toplamı |
91 994 |
95 323 |
92 637 |
91 022 |
95 895 |
93 489 |
94 219 |
99 663 |
114 162 |
118 568 |
İstanbul |
18 625 |
19 751 |
18 163 |
18 870 |
21 124 |
20 679 |
20 323 |
20 703 |
24 492 |
24 952 |
Batı Marmara |
3 860 |
4 038 |
4 280 |
4 405 |
4 508 |
4 340 |
4 507 |
4 703 |
5 467 |
5 740 |
Ege -Aegean |
17 639 |
17 594 |
17 124 |
16 980 |
17 929 |
17 718 |
17 518 |
19 232 |
21 320 |
22 381 |
Doğu Marmara |
7 516 |
7 703 |
7 841 |
7 210 |
8 377 |
8 247 |
8 512 |
9 194 |
10 354 |
11 323 |
Batı Anadolu |
11 312 |
11 137 |
10 590 |
10 693 |
11 326 |
11 282 |
11 137 |
11 913 |
13 612 |
14 057 |
Akdeniz |
12 464 |
12 796 |
12 545 |
12 369 |
12 403 |
12 287 |
12 892 |
13 906 |
16 041 |
16 878 |
Orta Anadolu |
6 326 |
6 642 |
6 212 |
5 686 |
5 830 |
5 320 |
5 400 |
5 653 |
6 342 |
6 506 |
Batı Karadeniz |
5 937 |
6 296 |
6 393 |
5 859 |
5 592 |
5 081 |
5 270 |
5 491 |
6 167 |
6 226 |
Doğu Karadeniz |
2 308 |
2 613 |
2 501 |
2 435 |
2 079 |
2 003 |
2 108 |
2 115 |
2 393 |
2 321 |
Kuzeydoğu Anadolu |
1 120 |
1 252 |
1 213 |
1 083 |
1 125 |
1 072 |
1 087 |
1 104 |
1 267 |
1 283 |
Ortadoğu Anadolu |
1 529 |
1 698 |
1 798 |
1 666 |
1 673 |
1 778 |
1 765 |
1 784 |
2 153 |
2 135 |
Güneydoğu Anadolu |
3 358 |
3 803 |
3 977 |
3 766 |
3 929 |
3 682 |
3 700 |
3 865 |
4 554 |
4 766 |
Bölgeler baz alındığında, boşanmaların en fazla İstanbul’da gerçekleştiği, İstanbul’u Ege, Akdeniz, ve diğer bölgelerin izlediği, boşanmaların en az olduğu bölgenin Kuzeydoğu ve Orta Doğu Anadolu (Doğu Anadolu) ile Doğu Karadeniz bölgelerinin olduğu görülmektedir.
Bilinen bölge anlayışıyla Doğu Anadolu (bölgesi olan kuzeydoğu ve ortadoğu anadolu) bölgesindeki boşanma oranları Güneydoğu Anadolu bölgesinin yaklaşık yarısı kadardır. Güneydoğu Anadolu bölgesine son 15 yılda Avrupa hibeleri, şartlı nakil transferleri, sosyal yardımlaşma vakfı harcamaları, ayni nakdi yardımlardaki oransız artışlar gibi çok ciddi bir fon girişi ve dağıtımının gerçekleştiği, bunun da bu bölgedeki kadınlara yansımasının ataerkil yaşamın baskılamasını aşacak hale getirdiği ve boşanma oranının aynı soso-kültürel tabana sahip olan Doğu Anadolu bölgesindeki boşanma oranının 2 katına çıkmasına yol açtığı değerlendirilmektedir.
Bölgelerin sosyo-ekonomik gelişmişliğinin boşanma sayılarını tetiklediği görülmektedir. Diğer taraftan kültürel değerlere bağlılığın ve ataerkil yaşam biçiminin boşanma oranlarını ters yönde etkilediği ve aile birliğinin korunmasında önemli bir kültürel faktör olduğu değerlendirilmektedir.
Boşanmalara ilişkin tüm bu sayısal verilerin, içinde bulunduğumuz Avrupa kıtasındaki boşanma ortalamasının asimetrik bir biçimde altında olması sevindirici bir durumdur.
Sedat ERGENÇ
Aile Bakanlığı İç Denetçisi
Kamu Yönetimi Uzmanı
Yorumlar
nüfus
Bu bilgiler bilinenlere zıt..... İyice irdeledim, hayret ettim. İlgililer bunları görmüyor mu???
Yapılan açıklamalar demek ki doğru değil....
cevap
değerli kardeşim olayı farkettiğin için tebrikler...
Yeni yorum gönder