Açılım Süreciyle Nereye Gidiyoruz?-2

Yazıcı-dostu sürümSend by emailPDF
Yazar: 
Fatma Özkaya
Yazının Yazıldığı Tarih: 
27.11.09

 

   Açılım süreciyle hiçbir yere gitmiyoruz!
  Tabiri caizse süreç toplumca elimizde patladı. Dün olduğu gibi, bugün olduğu gibi, korkarım ki yarında olacağı gibi siyasilerin saçma ve sonuçsuz oyununa geldik.
Sayın Başbakanımız R.T. Erdoğan(!) süreç içerisinde bizi oyalamaktan başka hiçbir şey yapmadı. Öyle ki mecliste gündeme geldiği halde hala açılımdan kastın ne olduğunu anlayabilmiş değiliz! Erdoğan neyse hadi! Peki ya Ahmet Türk! DTP’nin meclise girme amacı bu sorunu gündeme getirmek değil miydi? Demek ki değilmiş; çünkü faydaları olmadığı gibi zararları ondan da fazla!
   Bu sözümden kastımın İzmir’de yaşanan olaylar olduğunu anlamışsınızdır. Yaşananlar tam bir rezalet! Ahmet Türk’ün iyi niyetli konuşmalarını hiçbir zaman fiile dökülmediğini biliyorduk ama bu kadarı herkes için çok fazlaydı. Provokatörler korunuyorlar ve DTP’nin bulunduğu her yerde onlarında gölgeleri var, bu şekilde devam edemez. Eğer ki bu millet için gerçek anlamda bir şeyler yapılmak isteniyorsa herkes kendinden bir şeyleri feda etmek zorundadır.

 

 

   Daha önceki yazımda bu süreçte “ateşli DTP tabanıyla” tanışacağımızı yazmıştım; ama gün geçtikçe acı gerçekler daha da belirgin bir şekilde su yüzüne çıkıyor. Artık biliyorum ki DTP hiçbir zaman gerçek anlamda legal ve bağımsız bir parti olamayacak. Onlara kızmanın faydasız olduğunu biliyorum; çünkü DTP içerisindeki “güvercinlere” rağmen hep bir kuklaydı ve hepte öyle kalacak. Eğer gerçekten bu davayı sahiplenmiş, samimi bir parti olsaydı bugün yaşanan rezaletlerin hiçbirine izin vermezdi.
   Neyse artık olan oldu! Toplum gittikçe daha da çok bölünüyor. Yerel seçimlerde AKP’nin doğuda yaşadığı hezimet milletçe bize patladı. Ortam çok gergin. Çevremizdeki insanların çok büyük çoğunluğu yaşadıklarımızı parçalanma sürecinin başlangıcı olarak görüyor. Kürtler de durumda memnun değil. Erdoğan’ın her şeyi eline yüzüne bulaştırdığını söylüyorlar. Her şey saçma bir belirsizlik içerisinde daha da kötüye gidiyor.
   “Kazanan kim?” sorusunun cevabı yok. Genellikle böyle durumlardan karlı çıkanlar hep siyasi iradeler olurdu; ama bugün elimizdeki tablo AKP tabanının bile 1/3’ünin açılıma karşı olduğunu gösterirken bir kazanandan bahsetmek çok zor.
   Bu oyuna gelmeyelim demek istiyorum; ama biliyorum ki buna tahammül etmek çok zor. Üzerimizde resmen psikolojik bir harekât uyguluyorlar. Bu öyle bir şey ki topun tüfeğin yıkamadıklarını yerle bir edebilir. Hele ki böyle bir şeyin etki gücü, bizim gibi bölünme paranoyasıyla yaşayan bir millette daha da tesirli olur.
   İnanın ki tüm bunları samimiyetle yazıyorum ve bu sabah gazetede o haberin ayrıntılarını okuyunca bizi bu hale düşürenlerden iğrendim. Burası güzel bir ülke ve halkımız güzel ve temiz bir halk. Ya da ben buna inanmak istiyorum. Nedeni ya da sonucu ne olursa olsun bizle iyi günlerde yaşamayı hak ediyoruz.
   İyi bayramlar…

 

iletisim@politikadergisi.com

Yorumlar

Değerlendirme...

Merhaba, Eğer sizlere tarih sıradan bir ders olarak okutulmuş ve sizlerde devekuşu gibi kuma kafanızı gömerek sorgulamaksızın yaşam sürdürdüyseniz açılımı anlamakta ve anlatmakta zorlanırsınız...
Açılım ülkemizin daha çok sömürülmesinin yeni bir boyutudur... Emperyal güçlerin RTE üzerinden vede 40 köy sahibi Ahmet Türk tarafından düzenlerinin korunmasının veya tescil edilmesi anlamına gelen bir yaklaşımlarıdır...
Aslında alkışlamak gereklidir... Açılımı destekleyenleri... Satılmışlıklarını göz önüne koyuyorlar... Demokratiklik onların iki dudaklarının arasındadır ve samimi değillerdir... Ekonominin kötü gidişinin ertelenmesini ve toplumun fakirleştirerek daha sömürüye açık olmalarını sağlamaktan başka değildir...
Kalınsağlıcakjla... Sağlık, sevgi ve dostlukla...

Yeni yorum gönder

Bu alanın içeriği gizli tutulacak ve açıkta gösterilmeyecektir.
Doğrulama
Dikkat: Sitemize üye olan takipçiler "Doğrulama" uygulamasından muaftır.