Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir!
- AB (IPA) Fonlarında Yağma Var! (2)
- AB (IPA) Fonlarında Yağma Var! (1)
- Yeni Yönetim (New Management)
- Sosyal Yardımlarda Neredeydik, Nereye Geldik!
- Önce Denetimin, Sonra da Yönetimin İflası…
- Dünya Konfederasyonu Devleti (Dünya Ticaret Örgütü)
- Avrupa Yerel Yönetimlere Özerklik Şartı (3)
- Koruyucu Aile Muhtaç Çocuklar İçin Tek Çıkar Yoldur
- ADALET DENETİMİNDE BİR ADALETSİZLİK VAR!
- Euro Bölgesi ve Çin
- Depremde Ölmek Yasaktır
- AK Parti'nin Tarihi Misyonu(!)
- Rumlar Batmanın Eşiğinde
- Kişilik Sorunu Olanlar
- Sosyal Diyalog
AB (IPA) Fonlarında Yağma Var! (3)
Sonuç
Bilindiği gibi ülkemizde faaliyette bulunan binlerce STK vardır. Bunların önemli bir kısmı kuruluş amacına hizmet etme çabası içindeyken, hiç de azımsanmayacak bir kısım STK ise farklı amaçlara hizmet etmektedir.
Kimisi işlettiği kumarhaneye meşru bir görüntü vermek için, kimisi yüksek sosyetik duygularının tatmini için, kimisi samimi hizmet için, kimisi dini vecibeleri ifa için, kimisi tabela için vs. vs. STK faaliyeti içindedir. Beklentileri karşılamayacak bu tür kuruluşlar için son yıllarda AB fonları maalesef revaçtadır. Ciddi ve samimi olarak yürütülen faaliyetlerin desteği için fon beklentilerinin yanı sıra suiistimal için de girişimlerin olduğu bilinmektedir. Bir cami yaptırma derneğinin semeresi caminin kendisidir, ancak özellikle sosyal alanlardaki faaliyetlerin semeresini ortaya koymak ve yapılanların sürekliliğini sağlamak oldukça zordur. Özellikle dezavantajlı guruplara yönelik çalışmalar ve projelerin kabul edilebilirlik oranı yüksektir.
Gerek suiistimalin önlenmesi, gerek STK alanındaki imaj ve itibar riskinin asgariye indirilmesi ve gerekse amaçların tahakkuku için uluslararası kabul görmüş çağdaş bir denetim kaçınılmaz bir zorunluluktur.
Elbette fonu sağlayan AB bu fonların etkin, ekonomik ve yerinde kullanımı ile verilen fonla başlanan hizmetlerin sürekliliğini sağlama hususunda usul ve prosedürler geliştirmiş olmalıdır. Bu prosedürler, usul ve esaslar ülke gerçeklerine uygun olmayabilir. Beklentileri tam olarak karşılamayabilir. Kağıt üzerinde kalabilir. Bir aldatmacadan da ibaret olabilir. Ancak bilinen odur ki, bu fonlarla sosyal hizmetler alanında, toplumun dezavantajlı guruplarına yönelik alınan AB fonlarıyla STKnca yapılan hizmetlerin gözetim ve denetimi sürecinde SHÇEK’in merkez ve taşra teşkilatına hiçbir görev tevdi edilmemektedir.
Kanunla kendisine verilmiş gözetim ve denetim göreviyle ilgili bu duruma SHÇEK’in seyirci kalması, AB’ye giriş sürecinde Türkiye’nin hakkı olarak telakki edilen ve artık ülke kaynağı olarak değerlendirilmesi gereken fon kaynaklarının gözetim ve denetim görevini yerine getirememesi sosyal hizmet alanındaki AB fonlarının ekonomik, etkili ve yerinde kullanılmaması riskini ortaya çıkarmaktadır. Bu sadece kurumsal bir risk değil, uzun vadede ülkemizin imaj ve itibarını da olumsuz etkileyecek bir AB uyum süreci riski haline gelmektedir.
Oysa, STK ve fon denetimi konularında SHÇEK Genel Müdürlüğü’nün eğitimli ve yetkin İç Denetçileri bulunmaktadır. Dezavantajlı gruplara AB fonlarından sağlanan fonların STK tarafından etkili ve yerinde kullanımının denetlenmesi görevinin bu alanda ihtisas kurumu olan SHÇEK’in iç denetçileri eliyle yürütülmesi sosyal hizmet alanında beklenen faydayı sağlayacaktır.
Bu teklif sadece SHÇEK ile sınırlı tutulmamalıdır. Milyar dolarları geçen bunca mali kaynak şu anda olduğu gibi sadece uygunluk denetimi ile sınırlandırılmamalıdır.
Artık sahada bulunan 1.000 civarındaki iç denetçi, bağlı bulundukları kurum ve kuruluşların hizmet alanlarını ilgilendiren faaliyetleri, fonlayan adına, bu kaynaklarının yerinde, etkili ve ekonomik kullanılıp kullanılmadığını denetlemelidirler.
Tabii, temelde AB ilerleme raporlarında eksiklik olarak belirtilen alanların en kısa sürede ikmalini veya hızlandırılmasını sağlamak/kolaylaştırmak için verildiğini düşündüğümüz adı ne olursa olsun bu AB fonlarının etkin kullanımı, projelerin kalıcı sonuçlar doğurması, sürdürülebilir uygulamalar doğurması konusunda ABGS. üzerinde bir milli yük vardır.
İster kamu sektörü, isterse STK eliyle kullanılsın, emanet olan bu fonların yerinde harcanması, kalıcı etki ve sonuç doğurmasından bir noktada ABGS sorumludur. Bu sorumluluk, sistemin iyi kurması, prosedürlerin doğru ve yerinde düzenlenmesi, eksikliklerin/konuların iyi belirlenmesi ve izleme/denetimin iyi yapılmasıyla ilgilidir.
Kağıt/dosya üzerinde 4x4 olan konuların, hiç de öyle olmadığı detaya girildiğinde görülmektedir. Yağma ölçülerindeki bu tutumun ne kadar daha süreceği merakla beklenmektedir!!!
Sedat ERGENÇ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
İç Denetçisi
Kamu Yönetimi Uzmanı
KAYNAKÇA
Emniyet Genel Müdürlüğü, Dernekler Dairesi Başkanlığı
Fatih Avcı, M.İlker Kabakçı Hazine Kontrolörleri. “Türkiye’ye AB Mali Yardımlarının Denetimi” http://www.hazine.org.tr/makaleler/Makale-T.pdf
H.Gösterici & B.Ormanoğlu “Avrupa Birliği IPA Mali Yardım Sistemi/2007-2013 Uygulaması” Butce Dunyası 2007- Sayı 25
Özel Haber 15.10.2009
ABGS eğitim sunumları
http://www.abgs.gov.tr.
http://ec.europa.eu.
http://eur-lex.europa.eu
http://www.avrupa.info.tr
Yorumlar
Yeni yorum gönder